AnasayfaKategoriFutbol - Sayfa 8 / 14 - Victory Dergi

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/12/hilllss-1280x720.jpg

15 Nisan 1989 günü Liverpool ile Nottingham Forest arasında oynanacak olan FA Kupası yarı final maçı öncesinde taraftarlar, futbolcular, maçın hakemleri ve teknik direktörler kısacası futbolun her aktörü her maç öncesinde olduğu gibi stada doğru hareket etmişti. Maç öncesinde, bu karşılaşma bir asırdan fazladır oynanan FA Kupası’nın sadece her herhangi maçından biriydi. Diğer binlerce maçtan biraz olsun ayrılmasını sağlayan farkı ise yarı final karşılaşması olmasıydı. Yorkshire polisi itibarını zedelemektense yüzlerce canı tehlikeye atmayı tercih etti...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/11/seba-1280x720.jpg

Modern ve teknolojik bir çağda yaşadığımız bu günlerde sürekli bir koşuşturmaca içerisindeyiz. İnsanların her zaman meşgul oldukları ve birbirlerinden uzaklaştıkları da acı bir gerçek. Hala parça parça arkadaşlık, iyi insan olma ve yardımseverlik; Yani düzgün bir şekilde kimseyi rahatsız etmeden sevgi ve saygı içerisinde hayatı yaşama emareleri olsada artık bu insanların pek çoğu azaldığı için normal olan bir olguyu anormal veya büyük bir şeymiş gibi zannediyoruz. Birine yardım edenin, herkesle düzgün ve kibar konuşanın karşısında...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/11/xavi-1280x720.jpg

Gladyatör oyunlarının düzenlendiği dönemlerde gladyatörlerin kendi stillerine göre belirledikleri birçok teknik ve seçtikleri silah mevcuttu. Balta, mızrak, uzun kılıç, hançer ve daha niceleri. Üzerinde ustalaşması belki de en zor olanlardan biri ise Çift kılıç tekniğiydi. Ustasına savaşları kazandırtır, hayatta kalmasını sağlardı. Kılıçlar, ustasının adeta bir uzvu olarak kullanılır ve iki ayrı parça olarak değil bir bütünün iki yarısı gibi görülürdü. Bu tekniği popüler kültür sayesinde sinema ve dizilerin birçoğunda görmek mümkün. Günümüzün gladyatör oyunları olan...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/11/68567D4E-75D2-4F31-9546-3AFB40944D43.webp

Bonnie ve Clyde, Tom ve Jerry, Sherlock ve Watson, Kemal Sunal ve Şener Şen, Tyler Durden ve Anlatıcı, Tarkan ve Kurt, Kobe ve Shaq ve daha birçoğu… Kimi ikililer birbirinin zayıf yanını tamamlarken, kimisi ise birbirinin ortak yanlarından güç alır. Birisinin adını andığınızda, diğerinin adı yapbozun kayıp parçası gibi tamamlanır. Bazı ikililer çatışarak, bazıları ise uzlaşarak hedeflerine ulaşır. Onları diğerlerinden ayıran ise aralarında çatışma da olsa dostluk da olsa, eninde sonunda birlikte çalışmayı öğrenebilmeleridir. Birlikte...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/11/UcheHogh-kapak-1280x720.jpg

FutbolUche & Högh: Sıkı Dostlar

3 sene öncen/a22 dakika

Descartes’a göre insan konuşan bir hayvandır. Düşünmeyle var olan insanoğlu beyninden geçen karmaşık fikirleri ne zaman seslere döktü tam bilebilmek mümkün değildir (Dört yüz bin ve yüz altmış bin yıl aralığındaki teoriler mevcut). Ancak konuşmanın başlangıcı ve stratejik avlanma yeteneği medeniyetimizi kurmamıza net olarak yardımcı olmuştur gibi bir çıkarım yapmak mümkündür. Çünkü konuşmak, çeşitli sesler yardımıyla karşımızdakine duygularımızı aktarmadaki en temel ve Descartes’ın söylediği gibi diğer hayvanlardan ayrılmamızı sağlayan en büyük farkımızdır. Peki ya konuşmadan...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/boca-1280x720.jpeg

Kader filmindeki Bekir’in de dediği gibi; herkesin inandığı bir şey vardır hayatta. Bu inanılanlar çoğu zaman soyut gerçekliğe bazen ise somut bilince yansır. Taraftarlığın mayası da somut ve soyut kavramların birleşiminden oluşur. Bir aidiyete kendini bırakırsın ama baktığın zaman asıl bağlılığının neye olduğunu kestiremezsin. Sahadaki 11 midir bağlılığın esası yoksa soyut olarak ortaya konan birleştirici bir duygu mudur bunu var eden, bilinmez. Tek bilebildiğin şey; o yaşadığın duygu ve aidiyet seni sen yapan temellerden biridir....

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/green-e1635503110686.jpg

Taraftar olma üzerine binlerce yazı yazılmış ve yazılmaya devam edilmesi çok mümkündür. Neticede, içerisinde sayısız duygu barındıran bir realitedir taraftarlık. İlk akla gelen bazı kavramlar olan; coşku, sevinç, heyecan, üzüntü vb. ruh hallerinin tümünü bir kapsayıcılığı vardır. En temelinde koşulsuz aidiyeti barındıran bu ruh hali yeri geldiğinde hayatın merkezine oturabilecek konuma bile ulaşır. Taraftar olan kişinin hikâyesi çoktur. Eh, dedik ya duygu durumlarının çoğunu bu yolla mutlaka tatmıştır diye. “Futbolla yatıp futbolla kalkan” tabiri öyle...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/T2-Trainspotting-Union-Soccer.jpg

İskoçya denildiğinde akla gelen şeyler genellikle harmanlanmış viski, ucuz bira, kavrulmuş mars çikolatası, başkent Edinburgh ve üniversitesi, şarkılar, türküler, isyanlar, bar kavgaları, yeraltı edebiyatı yazarları ve Celtics-Rangers rekabeti olur. Bir yanda Katolikler, bir diğer yanda ise Protestanlar… Peki ya öteki yandakiler? Göçmenler? Dibe vurmaktan çekinmeyenler? Leith’liler?* Hibby’ler**? İskoç yazar Irvine Welsh’in eserlerindeki karakterleri adeta bu düşünceye savaş açmış durumdalar. Savaş açmadıkları çok az konu olan ve hayatla mücadele etmekte zorlanan karakterlerin ortak özellikleri genelde aynı:...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/FC-United-of-Manchester-w-009-1280x720.jpg

Geçtiğimiz ay Manchester’da belki de kulüp tarihinin gördüğü en büyük karşılama vardı. Karşılamanın ötesinde adeta bir şenlik. Old Trafford’ta son yılların en büyük partisi veriliyor gibiydi. İngiltere futbol tarihine geçmiş isimlerinden, kraliyet ailesi üyelerine kadar aklınıza gelebilecek neredeyse herkes 12 yıl önce Manchester United’dan derin bir üzüntüyle uğurladıkları efsane 7 numaraları, GOAT tartışmalarının en büyük iki öznesinden biri olan Cristiano Ronaldo’yu karşılamak için oradaydı. Ronaldo da bu görkemli geri dönüşü izlemek için gelenleri hayal kırıklığına...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/skynews-manchester-city-premier-league_5494333-1280x720.jpg

Futbola dair en sevdiğimiz şey nedir? Taktiksel dizilişler mi, formalar mı, takımların kendisi mi, rekabet mi yoksa futbol hakkında konuşmak mı? Bence cevap çok basit: Futbol hakkında konuşmak. Saydıklarımın hepsinin yanında bu çok daha mühim gibi duruyor. Hatırlarsanız yazımın ilk bölümünde değişimlerin ve dönüşümlerin üzerinde duracağımı belirtmiştim. Peki değişim ve dönüşüm derken neyi kastediyorum? Fazla soru sorduğumu biliyorum sevgili okuyan, yalnız cevaplanması elzem sorularımız var; zira futbol değişiyor ve bunun yanı sıra onu izleyenler de...

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin