AnasayfaKategoriEditörün Seçimi - Sayfa 15 / 15 - Victory Dergi

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/04/george-1200x720.jpg

George Mikan, Hırvat kökenli bir baba ve Litvanya kökenli bir annenin oğlu olarak 18 Haziran 1924’te Joliet, Illinois’da dünyaya geldi. Ailesinden gelen genlerle beraber boyunun uzaması erken yaşlarda başladı. Sakar, utangaç ve tuhaf fiziksel görünümüyle beraber bir basketbolcu olmasına imkân verilmiyordu. Ayrıca bunu kendisi de hayal etmiyordu. Amerikan Basketbol Tarihini Değiştiren Gözlüklü Uzun Chicago’daki DePaul Üniversitesi’ne kayıt yaptırdıktan sonra Ray Meyer onu fark edip basketbol takımına alıyordu. Ancak önlerinde zorlu bir süreç vardır. Zira Mikan’ın...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/04/efes-pilsen-korac-kupasi-2_digital_art_x4-1280x720.jpg

Geçtiğimiz ay Efes’in ülkemize kazandırdığı Koraç Kupası’nın 25. yılını kutladık. Nisan ayında “değer” konusunu işliyorken Efes Pilsen’in Türk basketbolunun en önemli başarılarından biri olan Koraç Kupası’nı anmadan geçemezdik. Hem Avrupa’da büyük ses getiren hem de Türkiye için çok büyük bir değere sahip olan bu başarı öyküsüne yakından bakalım. Koraç Kupası, 1972’de Avrupa kulüpleri arasında oynanmaya başlanan bir basketbol turnuvasıydı. Efes Pilsen’in şampiyon olduğu 95-96 sezonuna kadar hiçbir Türk takımı adını finale yazdıramamıştı. Bu sebeple ligin...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/04/aydan_digital_art_x4-1280x720.jpg

Kendini bilmek, bu hayattaki en büyük erdemlerden biridir. Hele 17 yaşındayken sınırlarının, yeteneklerinin farkında olmak ayrıcalıktır. Kadıköyspor’da oynarken fiziksel dezavantajlarının üst seviye için önünde engel olacağını anlayan Aydan Siyavuş, o yaşında oyunculuğu bırakıp saha kenarına geçme kararı aldığında çevresi belki de onun bu bilinçle hareket ettiğinin farkında değildi. Hem kendi hayatını hem de Türk basketbolunu değiştirecek bu kararının ardından alt yapı takımlarına koçluk yaparak çalışmalarına başlar Siyavuş. Aynı zamanda eğitim-öğretim yaşantısına da devam eder. Ancak...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/balll-1280x720.jpeg

“Kader işte, kaçamazsın kaderden!” Dostoyevski, Budala’sında kaderden kaçmanın imkânsızlığını bu sözlerle anlatmıştı. Bize hiçbir şeyin imkânsız olmadığını kanıtlayan bazı özgür ruhların kaçmayı başardığını biliyoruz. Fakat kaçamayan ya da kaçmak istemeyenler, bu hayatı yazıldığı gibi yaşıyor. İkisi de kolej seviyesinde basketbol oynamış olan Tina ve LaVar Ball’un en küçük çocukları LaMelo’nun durumu da tam olarak böyle. Genlerinin basketbola yatkın olduğu ortada. Buna vasat bir oyuncu olarak sahalara veda eden baba LaVar’ın, çocuklarının hayatlarında kendi hayallerini gerçekleştirme...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/tom-1280x720.jpg

Tom Brady liderliğinde Tampa Bay Buccaneers, Super Bowl’un 55’incisinden mutlu sonla ayrılarak şampiyon oldu. 2000 yılı draftında altıncı turdan seçildiğinde kimse bu başarıyı yakalayacağına inanmıyordu. Ancak Bill Belichick ve New England Patriots yönetimi ona inanmıştı. 2000 yılından bu yana New England Patriots’ta 20 sezon boyunca harikalar yaratıp, 6 Super Bowl kazanıp, dördünde de MVP olan Tom Brady; geçtiğimiz sezon New England Patriots ile anlaşamayarak yoluna Tampa Bay Buccaneers ile devam etme kararı almıştı. Bu karar...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/michael-caine-bobby-moore-escape-to-victory_wo8aua91cxik11lil8bjk68si-1280x720.jpg

 “Şimdi gidersen bir maçtan daha fazlasını kaybedeceğiz, Hatch” Bu cümle, kendini gerçekleştirme çabası içerisindeki bir grup insanı anlatan Victory filminin en can alıcı repliği! Kazanmanın yalnızca skordan ibaret olmadığını, verilen mücadelenin insanın hangi var oluş derinliklerini temsil ettiğini anlatan filmin… John Huston imzasıyla 1981 yılında çekilen ve Türkçe çevirisi Zafere Kaçış olarak karşımıza çıkan bu filmle ilgili, esas anlatmak istediğim derinliklere girmeden evvel kabaca filmin konusundan bahsetmekte yarar var. Hikâye, İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/shutterstock_749424079-1280x720.jpg

Kimi giriş izni alamadı, kimi eleştirilere maruz kaldı, kimi dışlandı ama hepsinin ortak özelliği bütün olumsuz faktörlere rağmen mücadeleyi bırakmamalarıydı. Antik Yunan’dan günümüze olimpiyatlar erkeklere kapılarını sonuna kadar açarken kadınlara o kadar cömert davranmadı. Şimdi bu yolda karşımıza çok fazla dikenli tel çıkacağını unutmayarak olimpiyatların başlangıcından günümüze bir yolculuk yapalım… Olimpiyat tarihçesini incelerken kadın – erkek sporcu ayrımına gitmemizin yegâne sebebi, kadınların alana girmek için belli bir süre beklemek zorunda kalmasıydı. Günümüzdeki olimpiyatların düzenini, kurallarını...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/kadin-1280x720.jpg

Erkekler matematikten daha iyi anlar derler, o zaman kadınların sporda kapladığı alanın ve önemin ne olduğunu daha iyi anlamak ve anlatmak için rakamlarla konuşalım: Spor yapan her beş erkeğe karşılık yalnızca bir kadın spor yapıyor. 12-17 yaş arası genç kızların sadece yüzde 2’si yeterli fiziksel aktivite yapıyor. Kadınlar erkeklerin spordan elde ettiği gelirin yalnızca yüzde 15’i kadar gelir elde edebiliyor. Spor haberlerinin sadece yüzde 15’i kadın sporcularla ilgili. Spor medyasında kadın sporculara ancak yüzde 4’lük...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/simione-site-1280x720.jpg

Herbert Chapman, Sheffield ile Worksrop arasında bir madenci kasabası olan Kiveton Park’ta doğdu. Rochdale, Grimsby, Swindon ve Tottenham gibi takımlarda forma giydi. Ciddi paralar kazanamayan, çok gösterişli olmayan bir futbolcuydu. Teknik direktörlük kariyerine başlangıcı da bir o kadar gösterişsiz olmuştu. Takım arkadaşı Water Bull soyunma odasında Chapman’a, Northampton’dan oyuncu-antrenörük teklifi aldığını ancak bunun kendisi için erken olduğunu düşündüğünü söyledi. Chapman da bu teklife sıcak bakacağını Bull’a iletti ve Bull, Northampton’a Herbert Chapman’ı önerdi. Northampton; Water...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/03/ronnie-1280x720.jpg

Sporun her dakikasının hayatla özdeş olmadığını iddia eden bir çılgın çıkmadı henüz. Çıkacak gibi de durmuyor. Hoş, çıktığı gibi iner ya aşağıya… O başka konu. Biz aşağı inenlerden değil, yükselenlerden bahsedeceğiz. HOUSTON! ON – DOKUZ – SEKİZ… Hayat denilen sporda sabır deseniz var. Zevk deseniz mevcut. Galibiyet ve yenilgi de var. Eh, daha ne olsun? Sporun hayatla özdeş olduğu konusunda anlaştığımıza göre, sporun gözünün yükseklerde olduğuna ikna olmalıyız. Tamam Houston, geri sayıma devam ediyoruz. Kızma...

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin