AnasayfaKategoriEditörün Seçimi - Sayfa 12 / 15 - Victory Dergi

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/EUro-92-00-1280x720.jpg

Futbol ilginç bir oyun… Kazananlar, kaybedenler ve barındırdığı hikâyelerle hep kitlelerin ilgisini üzerinde toplamıştır. Mutlu sona bazen baş aktörler, bazen de hiç beklenmeyenler ulaşmıştır. Konumuz olan ve sevgili Batuhan Kaçar ile karşılaştırmaya çalıştığımız takımlar, bu açıdan önemli örnekleri temsil ediyorlar. Başlangıçta keyifli sohbete taraf olan takımları tanıtmak gerekir diye düşünüyorum. Bir tarafta 98’deki Dünya şampiyonluğunu, 2000’de Avrupa şampiyonluğuyla taçlandırmış; Zidane, Pires ve Henry’li Fransa, nam-ı diğer Horozlar! Diğer tarafta ise; Brian Laudrup, Peter Schmeichel ve...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/ussr88-1280x720.jpg

Takvimler 10 Haziran 1988’i gösteriyordu. Batı Almanya’da düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’nda final turuna sekiz takım kalmıştı. Danimarka, İngiltere, İtalya, Hollanda, İrlanda, İspanya, Batı Almanya ve tabiî ki bu kapitalist Avrupa ülkelerine karşı Doğu Bloğu’nun lideri Sovyetler Birliği… Sovyetler Birliğinde Spor ve Futbol Sovyetler Birliği’ni diğer ülkelerden ayıran temel fark, sporun toplumsal bir olgu olarak ele alınmasıydı. Spor ve özellikle futbol, sosyalist toplum inşa etme çabasının önemli eğitim basamaklarından biriydi. Bireysel bir fenomen olarak değerlendirilmekten uzaktı....

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/john-carlos-1280x720.jpg

Marvel evreninin popüler kahramanlarından Black Panther, ilk olarak 1966 Temmuz’da Fantastik Dörtlü çizgi romanında görüldü. Aynı yılın ekim ayına geldiğimizde ise Black Panther Party (Kara Panter Partisi*) adlı; siyahilerin haklarını koruyan, gettolarda devriye atıp, polis şiddetini önlemeye çalışan öz savunma örgütü kuruldu. Azınlık hakları, yoksulluk ve artan ırkçı tavra karşı “Vibranyumsuz”** bir mücadele yürütmeleri lazımdı. Kara Panter’in ve daha birçok kahramanın yaratıcısı olan Stan Lee’nin, olacakları düşünmüş olması çok ama çok düşük bir ihtimal belki....

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/Queen-Yatay-1280x720.jpg

31 Aralık 1969… 70’ler göz kırpıyor. Ne bilsin yetmişler, diğer yıllar için yetmemiş olacak. O yıllarda şarkıya eşlik etmek havalı falan değil. Yılbaşına kim bilir nasıl giriliyor. İnsanlar, melodilere eşlik etmeyi o kadar da şahane bir şey olarak görmüyorlar anlayacağınız… Ah canlarım! Ne de güzel yaptınız! Liverpool’u belki siz yaratmadınız, ama bohem bohem dinlenmeyecek Bohemian Rhapsody’nin yaratıcılarını sizler yarattınız! Yetmemiş 70’leri sevmek için pek çok sebep bulunabilir. Lütfen siz kendinizinkini bulmaya yeltenin. Ancak 70’leri sevmek,...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/pete-1280x720.jpg

Yunan göçmeni bir anne ile yarı İtalyan, yarı Yunan bir babanın oğlu olarak Amerika’da dünyaya geldi. Servis vole tutkunları için yarı tanrı sayılan Pete Sampras, nam-ı diğer “Petros”un, sıradan başlayıp Amerikan rüyasına dönüşen hayatına konuk edeceğim bugün sizi. Tenisi yakından takip edenler Pete Sampras’ın ne kadar özel bir oyuncu olduğunu bilirler. Atletik yapısı, agresif oyun tarzı, derslik tek el backhand’i ve oyunu rakip için kâbusa çeviren servis voleleriyle, tenis tarihine adını yazdıran efsanelerin başında sayabiliriz...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/petar-naumoski-efes-pilsen-photo-anadolu-efes-1280x480.jpg

Hayatın her anında insan, birilerinin yerinde olma isteğiyle yaşar. İlk olarak anne babanın girdiği, sonrasında öğretmenlerin eklendiği, yaşlanıldığında gençlerin ve çocukların da içinde bulunduğu “yerinde olmak istenilenler listesi” bazen eksilerek bazen çoğalarak var olur gider. Ancak öyle isimler vardır ki; onlar zamandan, mekândan bağımsız şekilde ve bir daha ayrılmamak üzere bu listede kendilerine yer bulurlar. Petar Naumoski ismi de Makedonya, Türkiye veya İtalya topraklarında yaşayan ve 90’lar ile 2000’lere şahitlik eden pek çok kişinin gönlünde...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/0c4799e51352b7affcb6bbfe1c541c64-1.jpg

30 Ekim 1960 günü, Buenos Aires’in gecekondu semti Villo Fiorito’da bir bebek dünyaya geldi. İçme suyunun ulaşılamaz olduğu, asfalttan yoksun yollara sahip olan semtte kaderi çoktan yazılmıştı. Hayatın onun için bir kavgaya dönüşeceği daha en başından belliydi. Kavgada onu öne geçirecek şeyse daha çocukluğunda ortaya çıktı. Meşin yuvarlakla arasında doğuştan bir bağ olan çocuğun adı Diego’ydu. Bu saçları kıvır kıvır, kirli yüzlü afacanın yeteneği görenleri mest ediyordu. Kuzeyliler ve Güneyliler Onun dar sokaklara sığmayan yeteneği,...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/metinn-1280x720.jpg

Kalabalıkların sesi yoktur. Gürültüsü vardır. Gürültü koptuğunda ise kalabalığa ihtiyaç olmayacaktır. “Metin olun”. Anlatacağım. Golsüz, çalımsız anlatacağım. Sokak 1 Yalnızlıktan çok korkan bir adam. Binlerce insanın bağırış çağırışına aldırmayan, ancak ışıklar söndüğünde yalnız başına kalamayan kocaman bir adam. İlk sokaktan giriyor. Tek başına. Anason sokağın adı. Binalar çepeçevre. Hemen sarıyorlar etrafını. Her binadan biri atlıyor sanki. Sarı bir binadan yüz kişi. Kırmızısından üç yüz kişi. Çünkü 50’lerin İstanbul’unda maça taraftar ve futbolcu kulağında airpods ile...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/jesse-1280x720.jpg

Bu yazıya hemen bir soru sorarak başlamak istiyorum. En sevdiğiniz süper kahraman ve süper kahraman filmi hangisi? Tabii bu soruya bir sürü cevap gelecektir. DC Sinema Evreni, Marvel Sinematik Evreni; bunların içinde barındırdığı Batman, Superman, Captain America, İron Man… Hatta “anti-kahramancılar”ı bile sevenler var. Günümüzde bu temsili karakterlerin tartışması bitmez. Büyük ihtimalle Dünya döndükçe de devam edecek. Asıl anlatmak istediğim, fantezilerin ve hayallerin ötesindeki birçok insan gibi ben de bu yapıtları çok severim. Aslında sizlere...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/05/oscar-1280x720.jpg

‘’Kabil’in Habil’i öldürdüğü Günden beri dinmedi acılar Çünkü insanların insanlar için Koymuş olduğu bütün yasalar Tıpkı adaletsiz bir kalbur gibi Taneyi eleyip samanı tutar.’’                               Oscar Wilde Soluduğumuz her nefesin arkasında bir insan can veriyor. Kaç insanın ölümü bir insanın parmaklarından köken aldı? Kaç kadın katledildi bugün? Peki ya göklerde tasvirlediğimiz silüetler hep masum muydu? Bunun gibi birçok soru, insanın bilincinde açığa...

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin