Formula 1Motor SporlarıKimi Raikkonen: Iceman

Kaan Başkaya3 sene önce10 dakika

Formula 1 tarihinin en başarılı sürücüler listesi yapsak Kimi Raikkonen’i ilk 5’e alır mıyız? Kararı siz verin. Ama en ikonik sürücüler listesi yapsak en başı çeken sürücülerden biri o olurdu kesin. Ancak kendisi bunu pek umursamazdı. Hatta bu kategoriyi daha da spesifik hale getirirsek belki de en soğukkanlı pilottur kendisi. Lakabının gerçekten bu kadar altını dolduran başka bir isim daha yok. Nam-ı diğer “Iceman”.

Iceman

Ona neden mi “Iceman” diyorlar? Bilmeyenler için açıklayayım. Sadece yarış arasında gidip dondurma yediği için veya herhangi bir pilotun duygularını göstereceği anlarda bunun çok normal şeylermiş gibi davrandığı için değil. Aslında Kimi, lakabını o meşhur Eau Rouge’yı geçtikten sonra Kemmel düzlüğüne çıkarken önünde hiçbir şey görmeyecek kadar duman olmasına rağmen ayağını gazdan çekmeyecek kadar soğukkanlı davrandığı için bu lakabın sahibi.

F1 tarihinde çok nevi şahsına münhasır pilot vardır. Ama Raikkonen bunların içinde belkide yeri en farklı olanlardan. Yeteneğine ve hızına bakıldığında kariyerinde bir şampiyonluktan daha fazlasını kazanabileceğine hepimiz hem fikiriz. Ancak bu durumu bizim dert ettiğimiz kadar kendisi dert etmediğine de eminim. Kariyerinde sadece 23 yarışlık tecrübesi varken F1 lisansı alması aslında onun diğerlerinden ne kadar da farklı olduğunu gösteriyordu. Daha çaylak sezonunda Sauber tarihinin en iyi derecesini elde etmesinde aldığı puanlarla bunu gösterdi.

Keyfe Keder

2003 yılına geldiğimizde ise Iceman şampiyonluğu sadece iki puanla kaçırdı. Ama ona baksanız sanki hiç bir şey olmamış gibiydi. Tıpkı 2007’de şampiyon olduktan sonra düzenlenen basın toplantısında normal bir yarış kazanmış havasıyla davrandığı gibi. Bazı sporcular vardır tarihte en iyisi olarak anılmak ister ve bu hedef doğrultusunda yola çıkar. Finli pilot ise sürmekten zevk aldığı kadar, kendi açısından hayatında tadını çıkaran bir pilot. Sosyal medya hesabından paylaştığı bir postundan gördüğüm kadarıyla kendisinin biraz James Hunt’u örnek aldığını düşünmüyor değilim.

Bir yarış pilotu yarış dışı kaldığında ne yapar? Garajına gider, ekibiyle konuşur, sorunu çözmeye veya ne olduğunu anlamaya çalışır. Kimi Raikkonen’seniz eğer ve Monako’daysanız tüm bunların yerine bir yata gidip arkadaşlarınızla içkinizi yudumlarsınız.

Kırmızı Koltuk

Raikkonen, 2006’da Mclaren ile son sezonunun ardından, tarihin en iyi iki sürücüsünden biri olarak kabul edilen hatta birçoğuna göre en iyisi olan Michael Schumacher’den sonraki Ferrari koltuğuna geçti. İnanın bence o koltuğa kimi oturtursanız oturtun o ağırlığı taşıyamazdı. Peki, Raikkonen nasıl mı taşıdı? Hiç umursamayarak ve en iyi yaptığı şeyi yapıp aracını en hızlı şekilde sürerek. Ferrari ile ilk sezonunda şampiyonluğa ulaşan Raikkonen, sonraki senelerde iyi bir performans gösteremedi. Ve, 2009 yılında Iceman, Formula 1’den ayrıldı.

Geri Dönüş

Kimi için Formula 1 hiçbir zaman hayatının merkezinde olmadı. Onunla ilgili yapılan eleştirilerin büyük çoğunluğu yeteri kadar hırsı olmaması ve Formula 1 pilotluğunu bir zevk meselesi olarak görmesiyle ilgiliydi. Hatta ayrıldığı zaman dönemin Renault Takımı sahibi Eric Boullier “Onunla birebir görüştüm ve gözlerinin içine baktım. Eğer birisinin gözünde yüzde yüzlük bir motivasyon görmüyorsam bu eski dünya şampiyonu dahi olsa işe almam bir anlam ifade etmiyor” diye açıklamalarda bulunmuştu. 2010-2012 yılları arasındaki ralli macerasından sonra Kimi, Lotus’la tekrar Formula 1’e dönme kararı aldı. İki yıllık bir aranın ardından sürücüler klasmanını üçüncü bitirerek gerçekleştirilmesi zor işlerden birini başardı Iceman. Bu iki yıl içinde biz Formula 1 severlerin en büyük üzüntüsü hem kendisinden, hem de onun Formula 1’den mahrum kalmasıdır.

Veda!

2012 ve 2013 yıllarını Lotus ile geçirdikten sonra Ferrari’nin son dünya şampiyonu etiketiyle kırmızılara tekrar geri döndü. Ferrari’deki ikinci dönemi ise Raikkonen’in ilk dönemi kadar parlak geçmedi. Takım arkadaşları Alonso ve Vettel’in arkasında kaldı ve hatta 2013 Avustralya Grand Prix galibiyetinden,  2018 Amerika Grand Prix’ye kadar bir daha galibiyet yüzü göremedi. 2018 yılında ise Alfa Romeo’dan Charles Leclerc ile koltukları değiştirerek ilk başladığı takım olan Alfa Romeo yani Sauber’e geri döndü.

Takıma tecrübesiyle yol göstermesi ve gelişiminde rol oynanması beklenen Raikkonen bugün hala Ferrari’nin son dünya şampiyonu apoletini omuzlarında taşıyor. Artık 41 yaşında olan Kimi sezon sonu emekli olacağını açıkladı. Bu durum bizleri her ne kadar üzsede yarıştığı zamanda bizlere eşsiz anlar bırakan Iceman’in yeri hep ayrı olacak. Onun pist üzerinde diğer pilotlara karşı olan adaleti, takım radyolarından mühendislere attığı fırçalar, medyadan kaçarcasına verdiği röportajlarda tek tük verdiği cevaplar ve aslında pist dışında ne kadar eğlenceli bir karakter olduğunu gösteren 2018 FIA Ödül Töreni’ndeki hareketleri onun Formula 1 tarihinde sadece kendine özel eşsiz bir yer edindiğinin göstergesi. Özleneceksin Iceman.

 

 

 

 

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin