Harry Potter ve Felsefe Taşı’ndaki güler yüzlü Professor Quirrell’in başının arkasında şeytani Lord Voldemort’un olduğunu hepimiz anımsıyoruz. İşte Charles Leclerc tam olarak böyle bir insan. Günlük hayatında gülüp eğlenen, çevresine neşe saçan hatta yayın yaparken muz giyen bir adam. yarışlarda ise -daha 9-10 yaşlarındayken bile- Voldemort yüzünü gösteriyor. Bunun altında ise geleceğe dair olan çok büyük hayalleri yatıyordu.
Hayallerini gün geçtikçe gerçekleştirmeye başlayan Monako Prensi, ne zaman duracak? Ne Formula 1 şampiyonluğu ne de büyük bir dominasyon… Bu çocuğun kafasının içindeki hedeflerin sınırı yok. Hep daha fazlasını isteyip hep daha fazlası için çabalamaya devam edecek.
Bir Hayalim Var
Arabalara olan ilgisinin çıkış kaynağını sorgulamaya hiç gerek yok. Babası Herve Leclerc, 80’lerden itibaren Formula 3’te boy gösterdi. Oğullar da bir nebze bile olsa babalarının yansımasıdır derler. Küçük Charles da babasından etkilenerek 2005 yılında kartinge adım attı. Burada babasının öğrencisi, aynı zamanda vaftiz babası olan Jules Bianchi’nin sürüş tarzından etkilendi.
Charles Leclerc, kartinge devam ederken daha çift haneli yaşlara bile ulaşmadan Verstappen’le rekabet etmeye başladı. Bu dönemde Russell, Albon ve Ocon gibi günümüz Formula 1 pilotlarıyla da rekabet halinde oldu. Öyle ki henüz 14 yaşındayken WSK’de yarıştıkları esnada Verstappen’le ciddi bir mücadele yaşamış ve yarış boyunca agresif geçişlerle birbirlerini zorlamışlardı. Yaşadıkları kaza sonucu ise ikisi de diskalifiye olmuştu. O gün verdiği demeçte bile bu sporun yapısında bunların olduğunu söylemişti. Hedefi sorulduğunda ise Formula 1’den başka bir cevap ağzından çıkmamıştı.
Büyük Düşler
2013 yılı sonunda artık küçük araçlara veda zamanı gelmişti. Hayallerini gerçekleştirmek için bir adım daha öteye gitmek zorundaydı Charles Leclerc. 2014 yılı için Fortec takımıyla Formula Renault 2.0 Alps’te mücadele etti. Henüz ilk senesinde 199 puan toplayarak sezonu 2’nci sırada tamamladı. Bir çaylak için muazzam bir sonuçtu bu. Devam etmesi istense de Leclerc hep bir üst klasmanı arzuladı. Sezon içerisinde vaftiz babası ve yol göstericisi olan Jules Bianchi, F1 sezonu devam ederken Suzuka yarışında geçirdiği kaza sonucu komaya girdi. Leclerc ise bundan çok etkilenmişti.
Büyük potansiyel vaad eden Charles Leclerc için herkes sıradaydı. Onun içinse sırada Formula 3 Avrupa Şampiyonası vardı. 2015 yılı için Van Amersfoort takımıyla anlaştı. Bu seride de yol arkadaşları Russell ve Albon’la mücadele verdi. Resmen beraber büyüdüler bu sporun içerisinde. Ama, Charles onlardan hep bir adım daha öndeydi. O seneyi 363.5 puanla 4’üncü sırada tamamladı. Sezonun sonlarına doğru vaftiz babası Jules Bianchi, verdiği 9 aylık yaşam mücadelesini kaybetti ve Leclerc resmen yıkıldı. Yine de vazgeçmedi. Her fırsatta onun için yarışacağını ve Bianchi’nin içinde yarım kalan Formula 1 şampiyonluğunu kazanacağını dile getirdi Leclerc.
Aynı yerde iki sene üst üste kalma alerjisi olan Charles Leclerc, bir sonraki sene için yiğidin harman olduğu GP3 yani Formula 3’e yükseldi. Burada Art GP takımıyla anlaştı ve geçerken uğramışçasına ilk senesinde 202 puan toplayarak Albon’un önünde şampiyonluğa ulaştı. Üst üste yarıştığı her yeri tozu dumana katmaya yemin etmişti resmen.
2017 yılı için Formula 2 takımlarından Prema Racing’e geçiş yaptı Leclerc. Filmin hem koptuğu hem de yeniden başladığı yer tam olarak burasıydı. Babası Herve Leclerc, uzun süredir hastalıklarla mücadele ediyordu. Sezonun üçüncü yarışı ve kendi evleri olan Monako GP’sinde son kez oğlu Charles’ı canlı izledi. Bu yarıştan 3 hafta sonra 20 Haziran’da hayata gözlerini yumdu. Önce Jules, şimdi de babası… Charles için mental olarak hayatının en zor dönemi başlamıştı. Yılmadı ve kendisine koyduğu hedeflerden vazgeçmedi. Babasının vefatından sadece 4 gün sonra Bakü’de zafere ulaştı. Sezonu ise 282 puanla şampiyon olarak tamamladı.
Kararlılık ve Babasına Sözü
Charles Leclerc bir demecinde: “Babam vefat etmeden 1 hafta önce ona ‘2018 sezonu için Alfa Romeo Sauber’le anlaştım’ diyerek yalan söylemiştim. Elbette ne Sauber’le ne de başka bir Formula 1 takımıyla henüz bir anlaşma sağlayamamıştım fakat kendime bunu başaracağıma dair bir söz vermiştim. Annem ‘yaptığın şey doğru değil babana yalan söylememelisin’ demişti. Babamın 1 hafta sonra vefat edeceğini biliyordum. Babam da bunun farkındaydı. Ona son bir mutluluk yaşatabilmek için söylemiştim bunu. Bunu söyledikten sonra gözlerinin nasıl yaşardığını hatırlıyorum. Sonrasında hayatımı hep o günün vicdan azabını yaşayarak geçirdim. Daha sonra gerçekten Alfa Romeo Sauber ile anlaştım ve aklıma gelen ilk şey o gün babama yalan söylemediğimdi.”
Hikaye, sosyal medyada öyle bir değiştirildi ki Ferrari’yle anlaştığına kadar yazılıyordu. Ancak, babası Herve Leclerc haziran 2017’de vefat etmişti. Yani bilinenin aksine bu duygusal hikayenin temeli; Charles, Formula 2’de mücadele ederken sonraki sene için bir Formula 1 takımıyla anlaşması üzerineydi.
En Büyük Platform
2018 yılında artık dünyanın 1 numaralı motor sporları organizasyonunda boy gösterecekti. Alfa Romeo Sauber, çaylak Monakoluya kapıyı açtı. İçerisi tabi-i caizse şampiyonlar ligi gibiydi. Charles ise yıllardır Fransa Ligi’nde gol kralı olmuş topçu edasıyla giriş yaptı gride. İlk senesinde sezonu 13’üncü sırada tamamladı. Bir çaylak için hiç fena bir derece değildi ancak ondan beklentiler çok daha yüksekti.
Ve, sezon sonunda zarlar yeniden atıldı. Her yarışçı adayının çocukluk hayali olan, bu sporu bir kez bile izlemiş olanların içinin gittiği o kırmızı tulumu 2019 yılında giydi Monako prensi ve Bianchi’nin yarım kalan işini tamamlamak üzere Scuderia Ferrari’yle anlaştı. Bu, Ferrari için çok beklenmedik bir hamleydi. Çoğu otorite onu yetersiz ve Ferrari için eksik görüyordu. Onunsa kaybedecek hiçbir şeyi kalmamıştı…
Henüz 2’nci yarışında Bahreyn’de pole, en hızlı tur ve podyumu elde etti. Şimdi işler değişmişti. Ferrari zarları doğru atmıştı. Bu çocukta yetenek vardı! Üst üste birbirini takip eden podyumlar, pole pozisyonları havada uçuştu. Bir önceki paragrafta kaybedecek bir şeyi kalmamıştı demiştim ya, yanılmışım…
Formula 2 Belçika GP’de çocukluk arkadaşı Anthoine Hubert, yaşadığı kaza sonucu vefat etti. Ertesi gün “onun için yarışacağım” diyen Charles, Belçika’da kariyerinin ilk Formula 1 zaferine ulaştı. Charles Leclerc acıyla kolay kolay yıkılacak birisi değil. Bu çocuk her yas tuttuğunda bir yerlerde yarış kazanıyor!
Bununla da yetinmedi ve bir sonraki yarışta, Ferrari’nin kendi evi olan Monza’da tam 9 yıl sonra kırmızılara galibiyeti getirdi. O gün İtalya’da devlet nişanı alabilirdi. Leclerc’ın yükselişiyle takım arkadaşı Vettel gündemde düşüşe geçmişti. Brezilya’da iki inatçı keçi meydana çıktı. Birbirlerini geçme uğruna kaza yaptılar ve ikisi de yarış dışı kaldı. Sezon sona erdiğinde ise genel klasmanda Vettel’in önünde 4’üncü sıradaydı Leclerc. Evet, bu çocuk Ferrari’nin geleceğiydi!
2020 ve 2021 sezonları istediği gibi gitmedi. Genel klasmanda ilk 5’in dışında kaldı. 2022 sezonuna ise mükemmel bir başlangıç yapmış olsa da yanlış stratejiler ve araçta oluşan beklenmedik arızalar sebebiyle şampiyonluğu Verstappen’e altın tepside uzattı.
Hayatı sevdiklerinin ölümlerini izlemekle geçen ve bu ölümlerin hiçbirinde yılmadan zaferi amaçlayan, yanlış takım politikalarına rağmen vazgeçmeden hep en iyisi için çabalayan Charles Leclerc, hayallerinin üzerine gitmekten ve bu yolda yorulmaktan büyük zevk alıyor. Belki bu sene değil ama kısa zamanda onu bu sporun zirvesinde göreceğimiz içten bile değil. Tek yapması gereken elindeki gücü kontrollü bir şekilde yönetmesi. Kim bilir belki de bu yazıyı bir gün şampiyonun basamakları olarak okuruz.