AnasayfaKategoriBasketbol - Sayfa 4 / 7 - Victory Dergi

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/08/1908403-40163821-2560-1440.jpg

”Basketbol, ABD’nin Massachusetts eyaletinde, Springfield Genç Hristiyan Erkekler Birliği Eğitim Okulu’nda beden eğitimi öğretmeni olan Kanadalı Dr. James Naismith tarafından 1891’de icat edilmiştir.”  Okumuş olduğunuz tanımda basketbol adlı sporun herhangi bir ırka veya cinsiyete mensup olduğu yazmıyor. Buna rağmen, yıllardır basketbolun bir erkek sporu olduğu algısı mevcut. Bu tabuyu yıkan kadınlar yok mu peki? Elbette var: Potanın Perileri! Yazının girişinde belirttiğimiz üzere, basketbolun bir erkek sporu olduğu düşüncesi toplumumuzda epey yaygın. Hatta futbolun bir erkek...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/argantina-1280x720.jpg

Olimpiyatlarda sürprizlere çok az tanık olduğumuz basketbol dalında, 2004 yılında altın madalyaya ulaşmış ve tüm dünyayı şaşırtarak büyük başarı elde etmiş bir takım… Büyük yıldızları olmadan, inanarak ve yapabileceklerinin sınırının olmadığını bilerek kazanılmış bir şampiyonluk… Sürpriz şampiyonluğun ve altın madalyanın sahibi: Arjantin. Hayallerin Ötesinde Söz konusu olimpiyatlar olduğunda dünya çapında her zaman favori gösterilen ülkelerin başında gelen Amerika Birleşik Devletleri, her olimpiyatta olduğu gibi 2004 Atina Olimpiyatları’nda da favoriydi. Rüya takımıyla beraber rüzgârlar estirecekleri düşünülen...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/buckssss-1280x720.jpg

Bucks organizasyonunun yapı taşı aslında Giannis Antetokounmpo’nun draft edilmesiyle başladı. Yarışmacı bir takım yaratma derdine düşen Milwaukee Bucks, Giannis’in süper yıldız seviyesine çıkmasıyla beraber onun etrafına doğru oyuncuları koyarak zirveye ulaşmayı hedefleri arasına almıştı bile. Mike Budenholzer’in takımın başına gelmesinden sonra ivme iyice artmış ve Bucks, şampiyon olma yolunda emin adımlarla istediklerine ulaşmaya başlamıştı artık. 2018-2019, 2019-2020 normal sezonlarında fırtınalar estiren ve ezici bir oyun oynayan Milwaukee Bucks, play-offlarda ise bir türlü istediği oyunu sahaya...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/bucks-1280x720.jpg

Covid-19 virüsünün dünyada hayatı durdurmasından sonra birçok spor organizasyonu da bu virüsün getirdiği mesafeli yaşamı, organizasyonlarına entegre ederek işleyişi devam ettirmeye çalıştı. NBA yönetimi, 2020 sezonunun iptali konuşulurken hem oyuncuları hem de takım sahiplerini ikna ederek Temmuz 2020 ile beraber ligi kaldığı yerden Orlando’da hazırlanan “Bubble” ortamında devam ettirdi. Bubble, Ekim 2020’de Los Angeles Lakers’ın şampiyonluğuyla tamamlandı. Ancak, 2020 – 2021 sezonu ne zaman başlayıp ne zaman bitecekti? Zira virüs sebebiyle Olimpiyat Oyunları da ertelenmişti....

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/1972-Mens-Basketball-USSR-001.jpg

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki büyük yıkımın yaralarını sarmak ve toparlanmak zaman almıştı. Ancak ne olursa olsun zaman akıyordu ve her şey tam gaz devam ediyordu. Dünyanın politik olarak iki bloğa ayrılmasında, SSCB ve ABD’nin taban tabana zıt ideolojilerinin altında yatan sebep; dünya üzerinde ekonomik gücün kontrolünü sağlamaktı. Altmışlı yıllarda toplumsal hareketlerin artmasıyla beraber öğrenci hareketleri ve özgürlükçü akımların çıkışı; medya aparatlarındaki antikomünist propagandalarla ortaya çıkan sansürcü zihniyet ve ideolojik dayatmaların sonucuydu. Bunun bir diğer...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/1996-08-sabonis-atlantoj-1996-5492b4cbb6170-1-1280x720.jpg

1947’den 1991’e kadar süren, uluslararası siyasi ve askeri gerginlik dönemi olan Soğuk Savaş yılları… İki bloğu kontrol eden süper güçler ise; ABD ve Sovyetler Birliği. Uzaydan spora kadar her alanda kıyasıya bir mücadele içerisindeydiler. Olimpiyatlar da her zamanki gibi tarafların sosyolojik ve ekonomik karizmalarını zirve noktasına çekebilecek organizasyonlardan biriydi. Sovyetlerin dağılmasına 3 sene kalmışken 1988 Seul Olimpiyatları’nda, Sovyetler forması ile bloğun diğer tarafını oldukça yıpratan dev bir isim var ki; o isim modern basketbolun bile...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/84-1200x720.jpg

Her şey zıddıyla bilinir. Karanlık aydınlıkla, siyah beyazla anlam bulur. Biri olmadan diğerinin varlığını fark etmek bile mümkün olmaz. Dünya, insanlara ev sahipliği yapmaya başladığından beri böyledir. Hatta ilk olarak; iyilik ve kötülüğün, varlık ve yokluğun anlam kazanmasıyla başlar insan gelişmeye. Çağlar atlandı, nesiller geldi geçti ama bu düzen değişmedi. Öğrenmenin, farkındalığın yolu da oldu zıtlıkların varlığı; kavgaların, savaşların sebebi de. Yirminci yüzyıl, insanın yaşam standardına sınıf atlatsa da geçmiş on dokuz yüzyıldan bu bağlamda...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/rick-1280x720.jpg

Seksenlerde, Boston Celtics’in efsane kadrosunda şutör guard pozisyonunda oynuyordu Rick Carlisle. İlk üç yılında üç final oynayıp, 1986 NBA finallerini kazanan kadroda yer almıştı. Sporculuk kariyeri, ağır sakatlıklarla beraber düşen performansıyla erken sona ermişti. Kariyerinde son oynadığı takım olan New Jersey Nets’ten asistan koçluk teklifi aldı. Bu noktadan sonra kariyerinin çok farklı bir yöne gideceğini kimse bilmiyordu. Bill Fitch ve Chuck Daly gibi koçların beş sene asistanlığını yaptı. Hemen ardından Portland Trail Blazers’ın koç ekibine...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/wilt.jpg

Wilt Chamberlain, NBA’in gördüğü açık ara en baskın güçtü. Wilt’in gücü, kaba kuvvet değildi. Tıpkı Pegasus gibiydi. Kanatları, çemberin hep en tepesindeydi. Kanatlarıyla her şutu bloke edip savuşturacak bir güce sahipti. Sahada istemediği her görüntüyü engelleyebilirdi, oynanan sert oyunun içinde onun ruhu tıpkı bir pamuk gibiydi. Çünkü kendine inanıyordu ve sağlamlığının farkındaydı. Tüm bu kendine olan inancı, cüssesine rağmen onu hafifletiyordu. Sağlamlık demişken, akılda yer eden büyük sakatlıklar da yaşamadı Wilt Chamberlain. Takdir edersiniz ki...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/scottie-pippen_11pj9rld9wlbr1ny9qfh4os2f0-1280x720.jpeg

Scottie Pippen, basketbol tarihinin gördüğü en yönlü ve yetenekli oyunculardan biriydi. Oyunu bir orkestra şefi gibi yönetebilir, uzun forvet gibi ribaund alabilir, şutör guard gibi şut atabilir ve rakibini kilitlercesine savunma yapabilirdi. Scottie, günümüz basketbolunun çok yönlü oyuncu tanımlamasının 90’lı yıllardaki en başarılı örneğiydi. Kısacası bir takımın kahramanı olmak için tüm yetkinliklere sahipti. Bu meziyetleri sahada göstermekten de hiç çekinmezdi. Onun en büyük şanssızlığı, tarihin en rekabetçi ismi Michael Jordan ile aynı takımda oynamasıydı. Bu...

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin