AnasayfaYazarYuşa Şahin, Victory Dergi sitesinin yazarı - Sayfa 2 / 3

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2022/04/588b9acf-38e9-4005-9344-80352f3afe36-1280x720.jpg

Henüz 16 kiloluk küçük bir çocukken güreşin kaderinde olduğunu biliyordu. Öğretmeninin “Kim güreşçi olmak ister?” sorusuna sınıfta parmak kaldıran tek çocuktu. Sınıfın cüssesi en küçük çocuğu olması onu yıldıramazdı. Daha o günlerde gözünü zirveye dikmişti bile. Genç kategorilerde “Ben geliyorum” dercesine performansıyla göz kamaştırdı. Serbest Stil güreşte Dünya ve Avrupa Şampiyonaları’nda sayısız başarıya imza attı. Artık koleksiyonundaki tek eksiği kapatmak istiyor. Zirveye çıkmak için 2024 yılında Paris’te düzenlenecek olan Olimpiyatlar onu bekliyor. Bu isim son...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2022/03/WhatsApp-Image-2022-02-18-at-17.15.39-1280x720.jpeg

Ali Sofuoğlu, kariyerinin bu noktasına kadar hep bitmeyen bir azimle mücadele etti. Kaygan ve tehlikeli zeminleri sakin adımlarla birer birer aştı. Avrupa ve Dünya Şampiyonaları’nda ilklere imza atarak, şimdiden karate tarihimizin öncüsü oldu. Olimpiyatlardaki ilk tecrübesini de madalyayla tamamladı. Kararlı yükselişinin arkasında, ailesinden gelen kocaman bir destek ve Ay yıldızlı bayrağı onurlandırma sorumluluğu var. Ali Sofuoğlu ile dönüm noktalarını, gelecek hedeflerini, misyonu ve vizyonu üzerine konuştuk… Birçok sporcudaki ortak özelliklerden biri olarak senin de hiperaktif...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2022/02/1985-1645414453089-3990-1280x720.jpg

Motor sporları tutkunu Giancarlo Minardi, 1979 yılında hayalini kurduğu takıma can verdi. Kendi aile adını taşıyan takımı kurduğunda; tek hayali bir gün Formula 1 şampiyonu apoletli bir takım yaratmaktı. Ne var ki, tarih tersten yazıldı. Belki de Formula 1 tarihinin en tutkulu taraftarlarına sahip olan takım, en başarısız takım olarak tarihe geçecekti. Hayallerin Peşinde Minardi efsanesi, İtalya’nın Emilia-Romagna Bölgesi’nde yer alan Faenza şehrinde vücut buldu. İş adamı Piero Mancini’nin de finansal desteğiyle beraber Formula 2’de...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2022/01/michele-mouton-wrc-audi-quattro-1280x720.jpg

Ralli yarışlarının en tehlikeli, en çılgın ve en ölüm kokan döneminde Fransa’dan gelen bir kadın erkek rakiplerine bu işin nasıl yapılacağını göstermişti. Hiçbir erkek rakibinin göremediğini görmüş ve ralli pistleriyle dans pistleri arasındaki ortak bağı bulmuştu. Onun hikayesi cesaret ve zarafetin mükemmel bir karışımıydı. Güller ve Yaseminler 1951 yılının 23 Haziran günü küçük bir Fransa komünü olan Grasse’de dünyaya geldi. Bu küçük bölgenin dar sokaklarında oynadı; dağlarını gezdi ve doyasıya bir çocukluk yaşadı. Gençliğinde kayak...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/12/765FD7D9-69D4-4306-943C-203C271C226A.jpeg

Satrançta her hamle bir ihtimaller denizi yaratır. Yeni hamle sırasında, birkaç hamle sonrasını düşünmek elzemdir. Bunu sadece kendin için değil karşı taraf için de yapman gerekir. Rakibi okuyabilmek de deyim yerindeyse insan sarraflığı gerektirir. Yeri geldiğinde korkusuz olmak büyük ödüller getirebilir. O an ki olumsuz görüntüye rağmen kendi bildiğin oyunda inatçılık gerektirebilir. Sabır ister satranç; Çünkü üzerine düşünülebilecek ve ustalaşılabilecek binlerce hamle vardır. Her zeki insanın tecrübesi olmasa dahi çabuk kavrayabileceği bir oyun olduğu varsayılır....

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/11/68567D4E-75D2-4F31-9546-3AFB40944D43.webp

Bonnie ve Clyde, Tom ve Jerry, Sherlock ve Watson, Kemal Sunal ve Şener Şen, Tyler Durden ve Anlatıcı, Tarkan ve Kurt, Kobe ve Shaq ve daha birçoğu… Kimi ikililer birbirinin zayıf yanını tamamlarken, kimisi ise birbirinin ortak yanlarından güç alır. Birisinin adını andığınızda, diğerinin adı yapbozun kayıp parçası gibi tamamlanır. Bazı ikililer çatışarak, bazıları ise uzlaşarak hedeflerine ulaşır. Onları diğerlerinden ayıran ise aralarında çatışma da olsa dostluk da olsa, eninde sonunda birlikte çalışmayı öğrenebilmeleridir. Birlikte...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/10/Curva-Sud-Udinese-1280x720.jpg

Avazı çıktığı kadar bağıran, ellerinde kutsal saydıkları renklerle bezeli bayrakları kuşanmış, tek bir renk altında toplanarak sahaya inmiş bir grup insan… Askerlik ve taraftarlık tahmin ettiğimizden çok daha fazla birbirine benzeyen iki kavram olabilir. Her ikisi de koşulsuz ve şartsız bağlılığı gerektirir. Taraftar, aynı asker gibi benliğinden sıyrılır ve bağlı olduğu teşkilatın en alt tabakadaki temsilcisi olur. Elbette futbol da hiçbir zaman sadece futbol değildir. Bir diğer deyişle futbol her şey değildir ama futbolda her...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/kE2.jpg

Türk spor medyası çok uzun bir süredir kan kaybediyor. Dilde, üslupta ve hatta haberi yapma tarzında bile yıllardır süregelen bir bozulmadan bahsedebiliriz. Bu yazıda spor medyamızda yaşanan bu bozulmaların; dünden bugüne nasıl, neden ve ne ölçüde gerçekleştiğini incelemeye çalışacağız. Bu bozulmaların büyük bölümünün, toplumun ilgisine oranla futbolda yaşandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu yüzden, medyanın giderek yozlaşmasına örnek olarak göstereceğimiz kaynakların büyük kısmı futbol dalını içerecek. Peki hep böyle miydi? Yalan haberler her zaman tekzipleri patlatıyor muydu?...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/07/naim_valerios-1280x720.jpg

“Omzumda ağır bir yük hissediyorum, birazdan kaldırmayı deneyeceğim ağırlıklardan bile daha beter… Salondaki coşku okyanusu aşarak Balkanlar’ın havasına karışacak kadar büyük bir rüzgâr estiriyor. Bütün sporcuların sadece tek bir ortak hayali vardır. Bu hayali gerçekleştirmek için akıl almaz acılara göğüs germen gerekir. Sonunda oraya geldiğinde hayatının zirve noktasında olduğunu bilirsin. 22 Temmuz’un öğleden sonraki geç saatleri de, benim hayatımın zirve noktası olacak. Seyirciler de birazdan spor tarihinde görecekleri en büyük kapışmaya şahit olacaklarını biliyorlar. Salonda...

https://victorydergi.com/wp-content/uploads/2021/06/0c4799e51352b7affcb6bbfe1c541c64-1.jpg

30 Ekim 1960 günü, Buenos Aires’in gecekondu semti Villo Fiorito’da bir bebek dünyaya geldi. İçme suyunun ulaşılamaz olduğu, asfalttan yoksun yollara sahip olan semtte kaderi çoktan yazılmıştı. Hayatın onun için bir kavgaya dönüşeceği daha en başından belliydi. Kavgada onu öne geçirecek şeyse daha çocukluğunda ortaya çıktı. Meşin yuvarlakla arasında doğuştan bir bağ olan çocuğun adı Diego’ydu. Bu saçları kıvır kıvır, kirli yüzlü afacanın yeteneği görenleri mest ediyordu. Kuzeyliler ve Güneyliler Onun dar sokaklara sığmayan yeteneği,...

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin