Diğer SporlarSergey Bubka: Uzun Bir Saltanat

Mustafa Irgıt3 sene önce11 dakika

Olimpiyat Oyunları, sporun zirvesi olarak kabul görüyor. Aynı zamanda oyunlar; sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan çok büyük bir etkileşimin gerçekleşmesini sağlıyor. 4 yılda bir gerçekleşen Modern Olimpiyatlar, dünya üzerindeki herkes tarafından dört gözle bekleniyor. Tüm gözlerin çevrildiği bu etkinlikteki sporcular, dünya çapında tanınma şansı elde ediyorlar. Her sporcu için olimpiyat altın madalyası, en büyük başarı. Her branşın kendine göre efsaneleri vardır. Sırıkla yüksek atlamanın efsanesi ise; kırılmadık rekor bırakmamasına rağmen olimpiyat altın madalyasını yalnızca bir kez kazanan Sergey Bubka.

Sırıkla Atlamaya Çığır Atlatmak

Sergey Bubka, 1963 yılında küçük bir maden köyü olan Lugansk’ta doğdu. Babası, bir arama emri subayı olarak SSCB Silahlı Kuvvetleri’nde; annesi ise yerel bir klinikte hemşire olarak çalıştı. Ebeveynler asla spor yapmasında ısrar etmediler ama önünü de tıkamadılar. Bu sayede 12 yaşındayken Sergey, kendi geleceğini kendisi belirledi. Komşusu sayesinde gelecekteki antrenörü Vitaly Petrov ile tanıştı ve bütün hayatı o noktadan sonra değişti.

Sergey, 15 yaşındayken annesi ve babası boşandı. Hal böyle olunca abisi Vasily ile birlikte Donetsk’te bir fabrika yurdunda yaşamaya başladılar. Zorlu bir süreçti ve abisi sayesinde bunu en kısa sürede atlattı. Abisi Vasily Bubka da sırıkla atlamacı oldu. Kardeşinden tam bir yıl sonra bu spora başladı. Antrenörü Petrov’un, Vasily ile ilk tanıştığı zaman, onun Sergey’in ağabeyi olduğunu bilmediğini ve ona atletizmden uzak durmasını, çünkü 14 yaşın sırıkla atlama için geç kalınmış bir yaş olduğunu söyledi. Ayrıca sırıkla atlama için herhangi bir fiziksel yeteneğe sahip olmadığını oyunculuk yapmayı, şarkı söylemeyi veya ateş etmeyi denemesini söyledi. Antrenörünün tüm bu sözlerine rağmen kardeşinin altın madalya kazandığı 1986 yılındaki Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanarak ikinci oldu.

Sergey Bubka

Petrov’un, Sergey’in potansiyeli hakkında hiçbir şüphesi yoktu. Sadece 10 yaşında olmasına rağmen, erkek kardeşi de dahil olmak üzere kendinden büyük birçok erkek çocuktan daha güçlü ve daha koordineliydi. Petrov, “Fiziksel olarak çok iyi olduğu ilk bakışta görülebilir. İyi bir koordinasyonu vardı ve duygusal olarak iyiydi. Hâlâ belirlenmesi gereken şey, bir atlet olarak ciddi olup olmadığıydı. Sergey çok ciddiydi” dedi. 1983’te, Bubka ilk dünya şampiyonluğunu kazandı ve sporun en iyisi olarak uzun bir saltanat başlattı. Bubka’dan önce sırıkla atlama, birçok spor dalına göre nadiren yayınlanıyor veya duyuruluyordu. Ancak Bubka, sırıkla atlamayı atletizmin en çok beklenen olaylarından birine dönüştürdü.

Rekorların Adresi

1988 Seul Olimpiyatları’nda sırıkla yüksek atlamada 5.90 metre atlayarak hem olimpiyat rekoru kırdı hem de altın madalya kazandı. 1983, 1987, 1991, 1993, 1995 ve 1997’de dünya şampiyonluklarını kazanan Bubka, 1985 ve 1986’da da Avrupa şampiyonu oldu. Bubka’nın sırıkla yüksek atlamada 35 dünya rekoru bulunuyor. Bubka’nın olimpiyat rekoru, 1996 yılında Atlanta’da düzenlenen Olimpiyat Oyunları’ndan itibaren her Olimpiyat Oyunları’nda geliştirilerek kırıldı. Olimpiyat rekoru ise 2016 Rio’da 6,03 metre atlayan Thiago Braz da Silva’ya aittir. Bubka’nın 6,14 metreyle açık hava, 6,15 metreyle salon dünya rekorları uzun yıllarca kırılamadı. 2014 yılında Renaud Lavillenie tarafından salonda 6,16 ile kırıldı. Bubka’nın 26 yıldır kırılamayan açık hava sırıkla atlama rekoru ise 17 Eylül 2020 tarihinde Armand Duplantis tarafından, 6,15 metrelik atlayışla kırılmıştı. Böylece Duplantis, hem salon hem de açık hava rekorunun sahibi oluyordu.

Sergey Bubka

Sergey Bubka, bu rekorları santim santim kırdığı için bu konuda taraflar ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf, bunun sadece Bubka’ya özgü bir durum olmadığını ve bütün eski SSCB sporcularının kendi rekorlarıyla yarıştığını söylüyor. Diğer taraf ise kırdığı rekor başına para aldığı için sırıkla atlama rekorlarını santim santim kırdığını iddia ediyor. Bubka’ya bir rekor için 120 bin dolarlık Ferrari marka bir araba hediye edildi. Bazı söylentilere göre ise dünya rekoru başına 100 bin dolarlık bir ödeme ve Nike şirketinden 40.000 dolar aldığı da söylentiler arasındadır. Bu söylentiler bir yana, tek gerçek var ki; Sergey Bubka, yıllar boyunca adını spor tarihine altın harflerle yazdırmıştır.

“Heroes of Ukraine”

Bubka, Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi ancak Olimpiyat Oyunları’nda şanssızdı. Oyunlara dört kez katıldı, yalnızca bir kez altın madalya kazandı. Bu kadar başarılı bir sporcunun sadece bir olimpiyat altın madalyası olması “lanet” olarak adlandırılıyor. 1992 Barcelona Olimpiyatları’nda Bubka, elemeleri en iyi dereceyle tamamladı. Fakat aynı performansı iki gün sonraki finallerde gösteremedi. Bubka ile aynı ülkenin vatandaşı olan Maksim Tarasov ile Igor Trandekov, altın ve gümüş madalyayı kazandı. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda topuk yaralanması nedeniyle elemelere dahi katılamadan yarışmadan çekilmek zorunda kaldı. 2000 Sidney Olimpiyatları’nda ise üç denemesinde de 5.70 metreyi geçemeyince finallere kalamadan elendi.

Bratislava, Rio de Janeiro, Abano Terme, Padova, Luhansk ve Donetsk olmak üzere 6 yerleşim yerinin fahri vatandaşı olarak kabul gördü. “Heroes of Ukraine” unvanını alan ilk sporcu oldu. Birden fazla kez dünyanın en iyi sporcusu seçildi. Çok az kişiye ömür boyu anıt verilmektedir ve Bubka zaferleriyle bunu hak ediyordu. 1999 yılında Donetsk’in merkezinde Sergey Bubka’ya ithafen bronz bir anıt dikildi. 2008 yılında çalışmaları nedeniyle “Laureus Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nün sahibi oldu. Sergey Bubka şu anda, Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) Başkan Yardımcısı, Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Yönetim Kurulu Üyesi ve Ukrayna Ulusal Olimpiyat Komitesi Başkanı olarak görevlerini sürdürüyor.

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin