Basketbol, Dünya’da ve ülkemizde en çok sevilen bir sporlardan biridir. Geçtiğimiz sezon Euroleague şampiyonu olan Türk Basketbolu’nun kilometre taşı Anadolu Efes Spor Kulübü’nün temel amaçlarından biri basketbolu ileriye götürmek, Avrupa’da ülkemizi başarı ile temsil ederek basketbolu sevdirmektir. Bu gaye ile başarı elde eden takımların her zaman bir hikayesi olur. Naumoski ve Tamer Oyguç’u izleyenler için ne kadar romantizm yaratacağı tartışılır fakat Anadolu Efes’in bu başarı hikayesindeki kilit birliktelik, kesinlikle Larkin ve Micic!
Söz Onlarda
*“Larkin ile paylaştığımız bu ilişki, hayatımda ilk kez sahip olduğum bir ilişki. Genelde oyun kurucular ile pivotlar arasında böyle bir ilişki olur ama bir guard ile ya da özellikle buraya geldiğim zaman o pozisyonda benim rakibim olan biriyle böyle bir ilişki kurabileceğimi hiç düşünmemiştim.” – Vasilije Micic
“Bir maçın bitimine 5-6 dakika kala 10 sayı geride olduğumuzda birbirimize dönüp bakacağız ve kazanmak için ne yapmamız gerektiğini, nasıl yapmamız gerektiğini biliyor olacağız. Bence bu bizim daha önce sahip olmadığımız ama artık sahip olduğumuz bir şey. Bu da bizi hiç olmadığımız kadar tehlikeli yapıyor.” – Shane Larkin
Senden Önce Senden Sonra
Larkin ve Micic, Anadolu Efes’e katıldıkları sene takım Euroleague sonuncusuydu. Geçtiğimiz sezonu ise şampiyon tamamladılar. Vasilije Micic, Efes’e gelmeden önceki sezonu Zalgiris’te Saras ile birlikte geçirmişti. Onun tedrisatından geçmiş olmak, potansiyelli genç bir Avrupalı için edinilebilecek en harika deneyim. Ki bunu ilk sezonundan itibaren tutturduğu istikrarlı çizgi ile herkese ispat etti.
Shane Larkin ise NBA macerasında pek şans bulamamış ve sakatlıklara boğuşmuştu. Geldiği sezon Anadolu Efes’e adepte olması biraz süre aldı ve Barcelona’ya karşı oynadığı maçta kendisini ispat ederek takımla ve taraftarla bütünleşti.
Anadolu Efes için denklem o kadar kuvvetli ki; Bu ikili günlerinde olduğu zaman rakip savunmanın dengesi bozuluyor. Ve, Kruno ya da Roddy gibi takımdaki diğer oyuncular da ön plana çıkabiliyor. Birlikte oynadıkları üç sene boyunca her dakika oyun kalitelerini üst seviyeye çektiler. Tarihte ilk kez Euroleague finalinde bu iki oyuncu maçın oyuncusu ödülüne ortak oldu.
Larkin ve Micic, kariyer ve oyun anlayışlarını değerlendirdiğimizde birbirlerinden farklı iki isim. Micic’in oyun zekâsı oldukça yüksek. Geniş saha görüşü ve top hakimiyetine sahip, düzen içinde kalabilen bir oyuncu. Larkin ise patlayıcılığı yüksek bir süper yıldız. Gününde olduğunda Space Jam filminden çıkıp gelmiş bir Looney Tunes karakteri gibi çembere gidişleri ve şutları ile maçı çözebiliyor. Bizim için ise hala fırsat varken bu ikiliyi izlemek paha biçilemez bir keyif olarak kalmaya devam ediyor.
* Röportajın tamamı: https://www.youtube.com/watch?v=iNADR-Ay8-4
