Futbolİspanya: Farklı Ülkelerin Gölgesinde

Batuhan Kaçar1 sene önce10 dakika

İkonik anlar; şarkılar, taraftarlar, turnuvaları izleyen yıllar boyunca dillere pelesenk olan sloganlar, gol sevinçleri, hüzünler ve çığlıklar…. Tam 1 ay boyunca nicelerine şahit olacağımız olayları açılışta sıraladık.
Yıllardır beklediğimiz futbol bayramı artık başladı. Biz de elimizden geldiği kadar turnuvada gösterilecek performansları ve oyuncu potansiyellerini değerlendirmek için yerimizi aldık. Dünya Kupası, futbol ve futbolseverler için her zaman en önemli turnuvadır. Farklı kıtalardan gelen farklı oyuncu grupları, taktikler ve dizilişler bütün dünyaın gözü önünde sergilenir ve değerlendirilir.
2010 Dünya Kupası’nı bir çoğumuz hatırlarız. Bir ekol ve 2008 Avrupa Şampiyonu unvanı ile Dünya Kupası’na katılan İspanya Milli Takımı; son 16, çeyrek final, yarı final ve finali 1-0 skorlarla geçiyordu… Öne geçtikten sonra pas oyunuyla rakiplerini her zaman sürklase eden İspanya, tarihinde ilk kez kupayı müzesine götürürken İniesta ve finalde Hollanda’ya uzatmalarda attığı golden sonraki sevinci, ikonik anlar listemizde ilk 5’e doğrudan giriyordu. 2008 ve 2014 arası fırtına gibi esen matadorlar, oynadıkları pas oyunuyla futbola gönül veren herkesi mest ediyordu. Fakat işler o tarihten beridir biraz değişmiş gözüküyor.
İspanya bu turnuvaya alışılmışın dışında Portekiz, Arjantin, Brezilya ve Fransa’nın gölgesinde katılıyor. Peki bu yolculukta neler yapabilirler? Bu sorunun cevabını ilerideki satırlarda vermeden önce matadorların daha önce dünyanın en büyük futbol organizasyonlarında neler yaptıklarını kısaca hatırlamakta fayda görüyorum.

2022 Dünya Kupası, İspanya’nın katılacağı 16’ncı Dünya Kupası olacak. Avrupa’nın en önde gelen millî takımlarından biri olan İspanya, kulüpler düzeyinde birçok başarıya imza atmasına rağmen 1964 yılında kazandığı Avrupa Futbol Şampiyonası’ndan sonra 2008 yılına kadar herhangi bir turnuvada kayda değer bir başarı elde edememişti. 2008 yılına gelindiğinde özellikle Barcelona menşeili oyuncuların birlikte oynama alışkanlıkları ile üst seviyeye çıkardıkları pas oyunuyla beraber Avrupa Futbol Şampiyonası’nı kazanmayı başaran İspanya, ardından düzenlenen 2010 FIFA Dünya Kupası ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası şampiyonu olarak bu başarısını perçinlemiş, bozulması güç ve yenilmesi imkansız bir takıma evrilmişti. 2008 yılında gelen Avrupa şampiyonluğunda takımın başında Luis Aragones, 2010 Dünya Kupası ve 2012 Avrupa Şampiyonası’nda ise Vicente del Bosque González bulunmuştu. Dünya Kupası’na 1934 yılında İtalya’da düzenlenen turnuvaya katılarak başlayan İspanyollar, Güney Afrika’da düzenlenen 2010 yılındaki şampiyonluğa kadar en büyük başarısını 1950’de Brezilya’nın ev sahipliği yaptığı ve Uruguay milli takımının kazandığı turnuvada dördüncü olarak yakalamıştı. 1978 yılına kadar büyük turnuvalara katılım konusunda istikrar yakalayamayan İspanya milli takımı bu yıldan itibaren bütün turnuvalara katılmayı başarmış fakat 2008 yılına kadar başarısız performanslar ortaya koymuştu.

Beklentiler

İspanya, 2022 Dünya Kupası’nda Almanya, Kosta Rika ve Japonya ile birlikte E Grubu’nda yer alacak. Kadrosunda Pedri, Gavi, Eric Garcia, Ansu Fati gibi gençlerin yanı sıra Sergio Busquets, Jordi Alba gibi bu turnuvayı daha önce kazanmış tecrübeli isimler de bulunuyor. Aynı zamanda son günlerin formda ismi Marco Assensio, Marcos Llorente gibi oyuncularda dikkatleri üzerine çekecek performanslar gösterebilirler. Ancak, ne olursa olsun spot ışıkları Pedri ve Gavi’nin üzerinde dolaşacakmış gibi gözüküyor. Barcelona’da da düzenli oynayan ikili, İspanyolların Dünya Kupası’ndaki en önemli kozları olacaktır.

Gerçekler

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’ndaki güçlü oyunun arkasında şüphesiz Luis Enrique ve onun geliştirmeye odaklandığı 4-3-3’ü vardı. Sergio-Pedri-Koke ile kurduğu pas oyunu kombinasyonu ve Ferran-Dani Olmo-Oyarzabal ile kurduğu sahte forvetli sistem onları yarı finale kadar taşımış fakat penaltı atışları sonucu turnuvayı kazanacak olan İtalya’ya elenmekten kurtulamamışlardı. Luis, Katar’da düzenlenecek olan turnuvada elindeki oyun ezberini kullanacak diyebiliriz. Yine seri pas kombinasyonu, oyun hakimiyetini rakibe kabul ettirme gibi varyasyonları bol bol göreceğiz. Elinde Pedri, Gavi, Marcos Llorente ve Sergio gibi topun kendisinde kalmasını sağlayacak olan isimler varken İspanya’nın yine açık bir oyun oynamasını beklemeyeceğiz. Yine sabırlı bir oyun sistemini benimseyecek olan Luis ve öğrencileri rakibi hataya zorlayacak pozisyon kaymalarını da sık sık yapacaktır.

Bu turnuvada İspanya’nın en büyük dezavantajı ise 2020 Avrupa Şampiyonası’nda olduğu gibi yine net bir santraforunun olmaması. Üstelik elindeki en büyük kozlardan birisi olan Ferran’ın da uzun bir süredir formsuz olması, Luis’i geceleri uyutmayan bir diğer faktör olsa gerek. Bu noktada Marco Asensio ve Pedri gibi ceza sahasına sürpriz koşu atacak veya şut opsiyonunu iyi kullanacak oyunculara çok iş düşeceğini belirtmek isterim. Buna rağmen Luis ve öğrencileri Katar’a giden yol olan elemelerde güçlü bir oyunla iyi bir performans gösterdiler. Başka ülkelerin gölgesinde Katar’a gelseler de yine de favorilerden birisi olarak gösterilmeleri sürpriz değil.

Enler
  • En fazla forma giyenler ve en fazla gol sevinci yaşayanlar;
  • Kariyerine Paris Saint-Germain’de devam eden Sergio Ramos, 180 kere milli takım formasını giydi. Sergio Ramos bu alanda İspanya’nın zirvesinde. Tüm zamanların ise en fazla milli formayı giyen 7. ismi. İspanya Milli Takımı’nın en fazla forma giyen ikinci oyuncusu Iker Casillas’tır. Casillas 146 maçta İspanya kalesini korurken, başarılı file bekçisini 126 maçla Andoni Zubizarreta ve 125 maçla Xavi Hernández takip etmektedir.
  • En çok gol atan isim ise 98 milli maçta attığı 59 golle David Villa, başarılı forveti 102 maçta 44 golle Raúl González ve 106 maçta 36 golle Fernando Torres takip etmektedir.

Batuhan Kaçar

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin