Futbolun yetenek fabrikası Brezilya’dır. Neredeyse her dönemde dünya tarihine damga vuranlar arasında Brezilyalı büyük yeteneklerin ismine rastlarsınız. Kaka, Jairzinho, Socrates, Zico, Rivaldo, Romario, Ronaldinho, Garrincha, Ronaldo, Pele ve daha niceleri… Ancak, kaderin Brezilya’ya bir oyunu mu bu bilinmez; gelmiş geçmiş en iyilerin tepesinde iki Arjantinli var. Sınırın birkaç bin kilometre güneyi, doğal yetenek fabrikasına nispet sayılacak iki bebeği dünyaya getirdi. İkisi de büyüdüklerinde dünyayı kendilerine hayran bıraktılar. Eşsiz yetenekleriyle yaşayan kahramanlara dönüştüler. Ne var ki, bu ikisini birbirinden ayıran çok büyük bir fark var: O da yazının konusu olan Dünya Kupası…
En Zor Soruya Cevap
Futbol okuryazarının, taraftarının ve izleyicisinin son 15 yılını meşgul eden bir soru var. Bu soru zamanla en çetrefilli havuz probleminden bile daha zorlu bir soruya dönüştü. Katar’daki Dünya Kupası, futbol tarihinin en zor sorusuna -nihayet!- bir cevap olabilir. Kazanmadığı şey kalmayan, olağanüstü yeteneklerini yıllarca bize sergilemiş olan Messi’nin altından çıkması gereken bir gölge var. Taraflı tarafsız herkesin aklındaki tek soru işareti, gök mavili formanın altında Maradona gibi omuzlarda yükselen bir Messi görüp göremeyeceğimiz. Ayrıca, bu turnuva tarihin gelmiş geçmiş en iyi oyuncusunun kim olduğunu tayin edebilir.
Beklentiler
Bir sonraki Altın çocuk, Katar’da 2014 yılında Götze’nin kırdığı kalbi onarmak ve Tanrı’nın elinden tutmak istiyor. Arjantin söz konusu olunca beklenti doğal olarak şampiyonluk oluyor. Bir de bunun üstüne Messi için muhtemelen bu son şansı olması, onun için özel bir beklentiye girmemize sebep oluyor. Arjantin’in daha önce ’78 ve ’86 şampiyonluklarının olması, ülkenin gözünü hep oralara çeviriyor. Bu nedenledir ki, başkaları için başarı sayılabilecek turnuvalar onlar için hayal kırıklığı olabiliyor. Aynı 2014’ten sonra yaşadıkları üzüntüyle, gösterdikleri tepkide olduğu gibi.
Gerçekler
Arjantin bir turnuva takımıdır. Hatta yetenek fabrikası ezeli rakiplerinden daha iyi oldukları noktalar da var. Örneğin, Copa America’nın en çok kazananı olan ülke 15 kez şampiyonluk yaşarken, Brezilya ise mutlu sona 9 kez ulaşabildi. Ancak, söz konusu Dünya Kupası olunca durum değişiyor. Doğal beklentisi Brezilya seviyesi olan Arjantin, rakibinin aksine sadece bir jenerasyonda kupaların en güzeline ulaşabildi. Diğer taraftan Brezilya ise yazının başında saydığımız isimlerden de anlaşılacağı üzere farklı jenerasyonlarla, farklı dönemlerde 5 kez bu kupayı kazandı. Arjantin’in gerçeği bu kupada yaşadıkları sayısız üzüntü ancak bir gerçek daha var ki; o da en iyiye sahip olmaları. Hangisinin ağır basacağı daha önce belirttiğimiz gibi herkesin aklını meşgul eden sorunun cevabında saklı olacak.
Teknik Direktör
Jorge Sampaoli döneminde deneyimli teknik direktörün Şili’deki başarılarını taşıyacağına inandılar. Ancak, hesaplar tutmadı. Arjantin 2018 yazında uzun süredir yapmadığı bir şeyi yaptı. Genç bir teknik adama takımı teslim etti. Arjantin 20 Yaş Altı Takımı’ndan sonra görevi devralan Scaloni, 35 maçlık yenilmezlik serisini iyi bir takım kimyası sayesinde başardı. Genelde 4-3-3 ya da 4-4-2 gibi dizilişleri tercih eden genç teknik direktör, 2,27 maç başına puan ortalamasıyla yoluna devam ediyor. Messi’nin adaşı Lionel Scaloni 49 maçta sadece 4 yenilgi gördü. Onun adına turnuva öncesi her şey olumlu. Arjantin’in umutlanma nedenleri arasında Scaloni büyük bir etken oldu.
Yıldız
Messi’nin kendisi bile ülkesini bu Dünya Kupası’nda favori görmüyor. Rakiplerin zorlu olduğuna şüphe yok ancak favori olmasa bile herkesin gözü süper yıldızın üzerinde olacak. Messi’nin bundan önceki Dünya Kupası ve Copa America maceraları hep hayal kırıkları ile sona ermişti. Ne var ki, geçen sene bu talih sonunda döndü ve 35’lik yıldız milli takımıyla ilk kupasına Copa America finalinde Brezilya’yı yenerek ulaştı. Arjantin Milli Takımı uzun süredir olmayan bir şekilde, gerçekten bir “takım” gibi turnuvaya geliyor. Leo Messi’nin arkadaşları neredeyse kendilerinden çok, onun için bu kupayı kazanmak isteyecekler. 35 maçlık yenilmezlik serisiyle turnuvaya gelen Arjantin’de Messi, hem milli takımında hem kulübünde yeniden vitesi artırdı.
Sürpriz İsimler
Arjantin kadrosu kağıt üstünde çok daha yetenekli olduğu zamanları da gördü ancak bu takım uzun zamandır hissedemedikleri o heyecanı yaşatıyor. Beklentinin 2 sene öncesine kadar düşük olduğu isimler an itibariyle takımın vazgeçilmezlerine dönüştüler. Kaleci Emiliano Martinez, Lisandro Martinez, Papu Gomez ve Lautaro Martinez gibi çok özel oyunculara sahip oldular. Özellikle Papu Gomez’in milli takım performansı yine onlar için kritik olacak. Ne yazık ki Angel Di Maria, sakatlığı nedeniyle dönüşü riskli isim oldu. Hücum hattı Messi hasebiyle oldukça güçlü olan Arjantin’in bir de sürpriz yumurtası var: Julian Alvarez. Henüz sadece 11 milli maçı olan 22’lik forvet, Premier Lig’de gösterdikleriyle şimdiden sürpriz olmanın dışında görülebilir.
Şimdi Cevap Zamanı
Ancak unutmamak gerek ki, Messi’nin ve Arjantin’in finallerde canını yakan forvet performansları olmuştu. Alvarez’in katkısı belki futbol cennetine ve tanrının eline selamı mümkün kılacak. Messi’nin yolu artık sona yaklaşıyor ve herkes uzun süredir hayatımızda olan sorunun cevabını merak ediyor. Bu artık onun son dansı ve son şansı olacak.
Başkent: Buenos Aires
Nüfus: 47.327.407 (2022)
Yönetim: Arjantin bir Federal Cumhuriyet’tir. 23 eyaleti ve Buenos Aires Özerk Şehri’nden oluşur. Cumburbaşkanlığı ülkenin yönetiminde en tepe noktadır ve an itibariyle Alberto Angel Fernandez’e aittir.
Yaşayış: İtalyan ve İspanya kökenli vatandaşların ağır bastığı ülkenin kültürü oldukça geniştir. Tarım ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklı bir ekonomisi vardır.
Futbol başarıları: 2 kez Dünya Kupası kazanan Arjantin, sonuncusu da dahil olmak üzere 15 kez Copa America’yı kazandı. 7 kez Panamerika Oyunları’nı ve 2 kez de Olimpiyatlar’ı kazandılar. 3 kez Dünya Kupası ikincisi olan Arjantin, Copa America’da ise 14 kez finalist oldu. Son olarak Finallisima’yı da kazandıkları kupalar arasına eklediler.
