Bazı insanlar vardır aurası sayesinde sizi etkisi altına alır. Üslubunuzu, hâl ve hareketlerinizi adeta o yönetir. Siz ise “Bu ben miyim?” dersiniz. İşte bu yüzdendir ki böyle durumlarda özel birkaç cümle çıkar ağızlardan. Lakin üzerinize alınmayınız bunlar size ait değildir. Söyleyene değil söyletene bakmak gerekir. Roger Federer hep söyleten tarafta olmuştur!
Bazı karakterler vardır, isminin önüne, arkasına hiçbir unvan istemez. Hani bir reklamda geçiyor ya, “Biz logo kullanmasak bile kim olduğumuzu anlayabilirsiniz” diye tam da öyle bir durum işte. Hiçbir şey anlatılmasa, hiçbir ipucu verilmese bile sessiz sinema oyununda tahmin edilebilecek şahsına münhasır kişiliktir. Tabu kartının yasaklı kelimeleri engel olmadan, onu anlatmak için “küçük sarı top ve raket” demek yeterli olacaktır!
Başarılarını bir biyografi gibi uzunca yazıp, “Bu yıl bunları kazandı, şunları yaptı” demek, metni boş yere oyalamak olur. Ayrıca böyle bir karakteri sadece kortlara sığdırmak biraz saygısızlığa kaçar. Fakat başarıları için birkaç kısa özet vermek gerekir.
ÖZETİN ÖZETİ TARİHÇE
Roger Federer (d. 8 Ağustos 1981 Basel), İsviçreli tenisçi. Birinci sırada art arda 237 hafta ve toplamda 310 hafta kalarak bir rekor kırmıştır.
İlk şampiyonluğunu 19 yaşındayken 4 Şubat 2001’de Milano’da kazanan Federer, 6 bin 600 gün sonra 100. şampiyonluğuna uzandı. Fedex ayrıca 2018 Avustralya Açık’ı kazandığında, en yaşlı Grand Slam kazanan oyuncu unvanını elde etmiştir. (36 yıl 6 ay)
Wimbledon’ da 100. Galibiyet
Federer, Grand Slam turnuvalarının herhangi birinde 100 galibiyete ulaşan ilk isim olarak tarihe geçti.
Wimbledon’da ilk kez 1999 yılında ana tabloda mücadele etti İsviçreli sporcu. 8 kez Wimbledon’da tek erkeklerde en fazla şampiyonluğa ulaşan sporcu unvanını taşımaktadır.
En Kısa Maçı 54, En Uzun Maçı 256 Dakika
Federer, Wimbledon’daki en kısa maçını 2004 yılında Kolombiyalı Alejandro Falla karşısında 54 dakikada kazandı. İsviçreli sporcu, sadece üç oyun verdiği ikinci tur maçında 3-0 galip geldi.
Deneyimli sporcu, turnuvadaki en uzun maçını ise ABD’li Andy Roddick ile 2009 finalinde oynadı. Toplam 4 saat 16 dakika süren karşılaşmayı Federer 3-2 kazanarak altıncı şampiyonluğuna ulaştı.
Roger Federer, Wimbledon 2017’ de elde ettiği şampiyonluğu ise turnuva tarihinin set vermeden kupa kazanan beşinci sporcusu olma unvanıyla taçlandırdı.
En Fazla Zirvede Kalan İsim
20 kez ile erkekler tenisinde en fazla Grand Slam kazanan oyuncu unvanını elinde bulunduran Federer, 237’si aralıksız olmak üzere toplam 310 hafta ATP sıralamasının zirvesinde yer aldı. Bu alanda da rekoru elinde tutuyor.
Finallerde En Fazla Nadal’ı Yendi
Roger Federer, kariyerinde en fazla final zaferini İspanyol rakibi Rafael Nadal karşısında aldı. Nadal ile finallerde 24 kez karşı karşıya gelen İsviçreli raket, 10 finalde kupaya uzanan taraf oldu.
Grand Slam Zaferleri
En son 2018 Avustralya Açık şampiyonluğu ile toplamda 20 Grand Slam zaferi vardır. Bu sayıya ilk ulaşan oyuncudur. Nadal son Roland Garros zaferiyle bu sayıyı eşitlemiştir ve tüm zamanların en çok Grand Slam kazanan oyuncularıdır.
Pete Sampras’ın 1993-1994 arasında üst üste üç Grand Slam kazanma başarısını 2006 yılında tekrar edebilen ilk tenisçi olan Federer, 2007 yılında aynı başarıyı ikinci kez gösteren ilk erkek sporcu oldu.
2006’da, yakın dönemde üst üste üç yıl en az on tekler şampiyonluğu kazanan ilk tenisçi oldu. 2004 ile 2007 arasında Wimbledon ve Amerika Açık’ı dört yıl üst üste kazanan ilk tenisçi olma unvanına erişti.
İNCE NÜANSLAR
Şimdi de bakmak ile görmek arasındaki fark gibi, izlediğimiz fakat fark edemediğimiz detaylara bakalım. Mesela onun sanatçılığına bakalım. Sanat eserleri beğenisi kişiden kişiye değişir. Fakat şu iki tanımla buna çözüm bulunabilir: “Güzel ve estetik arasındaki fark; estetik, ölçülebilir belli oran ve değerlerin kompozisyonu iken, güzellik izafîdir”. Nadal, Djokovic, Agassi, Sampras ve birçok oyuncu “güzel” tenis oynuyor ya da oynadı ve gelecekte oynayacak, bu değişmez. Lakin, “Estetik olarak Federer gibi olabildiler mi?” sorusunun cevabına direkt evet demek biraz zor.
Çünkü Federer çok güçlü servisler atmaz, çok iyi bir savunmacı değildir ya da dayanıklılığı çok yüksek değildir. Peki nedir bu albenisi anlatıla anlatıla bitirilemeyen özelliği? Federer’i Federer yapan bunlara ihtiyaç duymamasıdır. Çünkü Federer dâhi bir sanatçıdır. Servis sırasında nereye hangi tonun katılacağını ya da savunma sırasında hangi duvarı çizeceğini çok öncesinden bilir. Topu karşılarken herkes tek açıyla görebilirken o bütüne bakar, seçenek sayısını artırır ve hayret uyandıracak o vuruşları yapar. Vurduğu açıları ölçmek, hesaplamak için tepeden bir dik indirip tabanı bölmemiz gerek. Bu, erkek tenisini takip etmeyen ilgilenmeyen biri için abartı gelebilir. Fakat Nadal’ın acımasız oyununu durdurmak ve Djokovic’in bitmek bilmeyen enerjisini tüketmek… İşte 40 yaşına girmek üzere olan birinin bunları başka türlü yapması imkânsız.
Ustalık
Federer’in tenisinde “büyülü bir kalite” bulunduğu kadar, aynı zamanda bu, istikrarlı ve çok çalışmanın da bir ürünüdür. Hem saha dışında fiziksel çalışmalarda en üst düzeye ulaşmak için, hem de sahada bitmek bilmez saatlerce çalışmalar gerektirir. Ve sürekli olarak oyunda mental olarak ustalığa ulaşma isteği de vardır. Federer harika bir tenis öğrencisidir. Pratikte de göstermiştir ki, o çoğu zaman (rakibin “tercihsel yatkınlıklarını” bilerek, bilek hareketlerini ve pozisyonunu gözlemleyerek) rakibin topu nereye indireceğini daha o vuruşa başlamadan bile anlayabilmektedir. Ayrıca Federer, inanılmaz bir şekilde kendi oyununu bu anlayışa uyarlama yeteneğine sahiptir.
Bir başka özelliği yardımseverliğidir. Henüz daha 22 yaşındayken, 2003 yılında Güney Afrika’da yardıma muhtaç çocuklara yardım etmek amacıyla Roger Federer Vakfı’nı kurdu. 2006’daysa UNICEF İyi Niyet Elçisi olarak görev aldı ve fakirlik çeken çocuklar için yardım toplanmasına destek verdi. Eski Kıta’da Nelson Mandela’dan sonra en çok bilinen ikinci kişidir. Kazançlarıyla multimilyoner bir kişilik olmasına rağmen alçak gönüllülüğü benimsemiştir. İnsanlara olan sempatik tavırları, olumsuz bir olaya karışmaması onu “Ekselansları” yapmıştır. Gittiği her yerde (tenis ile ilgili olsun olmasın) ilgi ile karşılanıp hiçbir tepkiyle karşılaşmaması onun nasıl bir değer olduğunu gözler önüne serer.
Mihenk Taşı
Ailevi bağları çok güçlüdür. Bu kadar üst seviyede olup ismini aldatma, boşanma gibi durumlardan hep uzak tutmuştur. Hatta Federer tabiri caizse “Doblocu Baba” figürüdür! Alplerde yazın birçok kez karavan turuna çıkmıştır ailesiyle. Hatta son büyük organizasyon olan 2021 Avustralya Açık’a eşi Mirka istemediği için katılmamıştır. Roger, ikiz kız ve ikiz erkek babasıdır. Ailesine olan düşkünlüğünü de söylemek gerekir. Ayrıca İngiliz Kraliyet ailesinin de sıkı dostları olan Federer ailesi sık sık Buckingham Sarayı’nda buluşmaktadırlar.
Federer’in kort içindeki “Ekselanslığı”, kort dışında da devam eder. En büyük rakiplerinden biri, belki en önemli rakibi olan Nadal ile çok yakın arkadaştır. Sizin belki de birçok hayalinizi çalan kişiyle dost olmak hiç de kolay bir şey olmasa gerek.
Simon Kuper’e verdiği röportajda da dediği gibi; zirvede yalnız olamazsın. Yaşının ilerlemesi, sakatlıkların artması, el-ayak koordinasyonundaki tepki gecikmeleri nedeniyle kupa zaferleri son zamanlarda azaldı. Buna rağmen tenis oyununda önemli mihenk taşlarından biri olmuştur Federer. Kısacası onu sahada görmek, izlemek büyük nimet. Federer, her yönüyle örnek alınabilecek içi baştan sona detaylarla yazılmış bir başucu kitap gibi değerli ve özel bir karakterdir.