BasketbolÖrs & Ataman: Her Şeyin Başlangıcı

Victory Dergi3 sene öncen/a12 dakika

Türk basketbolunun efsanesi, kazandığı kupalar, yetiştirdiği sayısız antrenör, oyuncu ve daha fazlası… Basketbol denildiğinde ilk akla gelen ve özellikle Türk basketbolu için devrim yapmış ve çağ atlatmış bir spor insanı. Ergin Ataman’ın dediği üzere; “O benim her zaman kahramanım olarak kalacak” sözleri onun ne kadar büyük, bir o kadar da önemli olduğunu gösteriyor…

İlk Buluşma, İlk Karşılaşma

Hoca – öğrenci ilişkisinin başladığı zamanlar 1992 yılına dayanıyor. O zamanlar Aydın Hoca normal sezonun bitimine 5 maç kala, o zamanki adıyla Efes Pilsen A Takımı’nın başına geçiyor. Aydın Hoca takımın başına geçtiğinde hali hazırda yardımcı antrenör pozisyonunda bulunan Ergin Ataman ile birlikte o sezon şampiyonluğa ulaşıyorlar. Aslında bu efsane ikilinin ileriki yıllarda ne denli muhteşem şeyler yapacaklarının kanıtı olarak gösterilebilir. Tamamlanan sezondan sonra, beraber 4 yıl boyunca çalışan efsane ikili, bu zaman diliminde Avrupa Kupası Finali, Avrupa Koraç Kupası Şampiyonluğu, Türkiye Ligi, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyonlukları gibi sıra dışı işler başardılar.

Tabii ki kuşkusuz bu şampiyonlukların içinde en önemlilerden bir tanesi Koraç Kupası’dır. Türk basketbol tarihinde kulüpler bazında kazanılmış ilk Avrupa Şampiyonluğu; Aydın Örs ve öğrencisi Ergin Ataman’ın yönettiği takımla ülkemize getirilmişti. Aydın Hoca’nın Ergin Ataman hakkında verdiği bir demeçte: “Onun; bilgisiyle, fikirleriyle, çalışkanlığı, uyumu ve vizyonu ile bu önemli başarıların kazanılmasında bana çok büyük yardımları olmuştur” demiştir. Aslında Aydın Hoca da Ergin Ataman’ın ne kadar başarılı olabileceğini o zamanlardan beri biliyordu.

Örs

Ayrılıklar da Sevdaya Dahildir

Kazanılan şampiyonlukların ardından adından söz ettirmeye başlayan Ergin Ataman; efsane koçun yanına giderek kendisine teklifler geldiğini ve artık kariyerinde bir basamak yukarı çıkıp baş antrenör olmak istediğini söyler. Ondan izin ister ve başka takımlarda çalışmak üzere yelkenlerini açar. Bu ayrılık aslında iki koçun arasındaki bağın daha da güçlenmesini sağlamıştır. Çünkü naçizane kendi yorumumu soracak olursanız, bu denli efsane bir hocayla uzun yıllar çalıştıktan, o kadar bilgi ve birikimi kazandıktan sonra artık bunları kendi başına bir yerlerde uygulamak gerekir. Bu yüzden de Ergin Hoca gittiği her yerde; ona, kendine güvendiği kadar güvenen bir insan olduğunu unutmadan kariyerinde büyük adımlar atarak ilerliyordu.

Ergin Ataman, o sene Türk Telekom’u çalıştırıp finale kadar taşıyordu. Genç yaşında bu denli önemli bir başarıya imza attıktan sonra İtalyan ekiplerinden Siena takımının başına geçti. Ataman aslında yabancısı olmadığı, doğup büyüdüğü topraklara gitmişti. Türkiye’den uzakta olsa da, bizim için yabancı topraklarda olsa da ülkemizi gururla temsil etmişti Ergin Hoca. Kesinlikle her zaman destekçisi olan Aydın Örs; öğrencisinin bu denli başarılı olduğunu gördüğünde en az bizim kadar mutlu olmuştur.

Kuvvetli Bağ

Ergin Ataman, Aydın Örs için her fırsatta ona olan sevgisini ve verdiği değeri belirtiyor. Maçları izlediğimde maç önü veya maç sonu konuşmalarında “Ergin Hoca kesin yine Aydın Hoca’dan bahsedecek” gibi sözler kullanıyorum. Kuşkusuz aralarındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu verdiği her demeçte hocasını anmasından anlayabiliyoruz. Ergin Ataman, hocasının ona her fırsatta destek verdiğini şu sözlerle anlatıyor: “O benim için bir hoca, bir ağabey ve en önemlisi bir baba oldu. Onun desteğini hayatım boyunca bir an olsun hissetmediğim an olmadı. O benim için her zaman efsane ve kahramanım olarak kalacak.”

Örs

Aslında Ergin Hoca ne kadar da güzel söylüyor, “O benim her zaman kahramanım olarak kalacak” diye. İnsanın hayatında bir kahramanı olması ve kahramanının ona yol göstermesi ne büyük bir şans. Çoğumuz hayatımızda rol model olarak annemizi, babamızı, yakın çevremizdeki insanları seçeriz. Onun gibi olmaya, onun gibi davranmaya çalışırız. Ergin Hoca’nın ise rol modeli Türk basketbolunun efsanesi Aydın Örs Hoca… Ne büyük bir şans.

Ahde Vefa

Bildiğiniz üzere 2020-21 yılında Anadolu Efes, EuroLeague’i kazanarak müzesine ilk kez kupayı götürdü. Koraç Kupası zaferinden 25 yıl sonra gelen kupanın başrolünde Ergin Hoca vardı. Bu tarihi zafer şüphesiz bütün sporseverleri mutlu etmiştir.

4’lü Finaller öncesinde ustası Aydın Örs’ü ziyaret ederek şampiyonluk sözü veren Ataman söylediğini yaptı. Anadolu Efes’i EuroLeague’in zirvesine çıkardıktan hemen sonra soluğu efsane ismin yanında aldı. Bu, Aydın Hoca tarafından şu şekilde anlatılıyor: “Ergin’e minnettarım. Bu herkesin yapabileceği bir jest değil. Vefasını hissettiriyordu ama buraya gelmesi beni onurlandırdı”. Bu söyledikleriyle gerçekten Aydın Örs – Ergin Ataman bağının ne denli kuvvetli olduğunu görüyoruz.

Ergin Hoca ise finallerden önce ustasını ziyaret ettiğini ve kupayı kazanacaklarına dair ustasının kendilerine güvendiğini söylüyor. Kazanacağına dair söz verdiği için, verdiği sözü de tutarak kupayı Aydın Hoca’sına getirdiğini söylüyor. Büyük bir ahde vefa örneği sergiliyor. Ayrıca, zor günlerinde Aydın Hoca’nın kendisinin yanında olduğunu ve onu mutlu etmenin kendisi için de mutluluk olduğunu ilave ediyor. Hoca – öğrenci ilişkisi diye başladığımız bu bağ, aynı zamanda dostluk örnekleri seriyor önümüze.

Örs

Gurur

Yaşattıkları şampiyonluklar, basketbola kazandırdıkları oyuncular, antrenörler… Hepsi Türk basketbolu içindi. Aydın Örs hepimizden önce Ergin Ataman için bir kahraman, bir idol. Yazımda olabildiğince Aydın Hoca ve Ergin Hoca’nın aralarındaki ilişkiyi, bağı anlatmaya çalıştım. İlk karşılaşmalarında ve ardından beraber çalıştıkları yıllarda henüz ben doğmamış olsam da o zamanlardan bu zamana aralarındaki duyguları yaşadıkça ve gördükçe hissedebiliyorum. Türk basketboluna verdikleri ve verecekleri katkılardan dolayı onlara ne kadar teşekkür etsek az…

 

Victory Dergi

Victory Dergi

Bunları da Okuyabilirsiniz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin