RöportajlarVoleybolMilli Kadın Voleybol Takımı: Bi Mayıs Meselesi

Ahmet Uğuz2 sene öncen/a33 dakika

Normal sezonun sona ermesi ve yaz döneminin gelmesiyle beraber bir milli takım sezonuna daha başlamış bulunmaktayız. Milli Kadın Voleybol Takımı, bu sezon Milletler Ligi’nde hemen ardından Dünya Voleybol Şampiyonası’nda boy gösterecek. Milletler Ligi’nin ilk etabı geçtiğimiz hafta başkent Ankara’da oynandı. Milliler oynadıkları dört maçtan üç galibiyet alarak bir sonraki Brezilya etabına geçiş yaptılar. Bu turnuvayı bitirdikten sonra ise 2018’de boynu bükük ayrıldığımız ancak bu kez bambaşka umutlar ve hedeflerle yer alacağımız Dünya Voleybol Şampiyonası’nda millilerimiz sahne alacak. Bizde yıllardır göğsümüzü kabartan Milli Kadın Voleybol Takımı ile Burhan Felek Voleybol Salonu’nda Milletler Ligi öncesi bir araya geldik ve hem bu turnuva hakkında hem de dünya şampiyonası hakkında kim ne düşünüyor görüşlerini aldık. Söz Filenin Sultanları’nda…

Son Milletler Ligi Şampiyonu Amerika Birleşik Devletleri ve finalisti Brezilya her yaz alışık olduğumuz kemik kadrolarından çok farklı kadrolara sahipler bu turnuvada. Fakat bizim iki üç takviye dışında kemik kadromuz aynı ve sağlam. Bu seneki Milletler Ligi için avantajımızı nasıl görüyorsunuz?

Eda Erdem Dündar: Amerika ve Brezilya’nın kadrolarından ziyade bizim takıma bakarsak çok yetenekli, gelecek vadeden ve takımlarında çok iyi performans gösteren oyuncularımız var. Aynı zamanda artık daha fazla özgüvene sahip ve daha çok sorumluluk almayı bilen tecrübeli sporculardan kurulu bir takımız. Yaş ortalaması her ne kadar genç olsa da hepsi kendi takımlarında sorumluluk alan, takımlarını sırtlayan ve mücadele eden sporcular. Bu yüzden Milletler Ligi bizim için oldukça keyifli geçecek. Hedefimiz zaten altın madalya ki başkanımız sağ olsun finalleri ve ilk etabı Ankara’ya aldı. Federasyonumuz zaten bir dediğimizi iki etmiyor. Bizde en iyi performansı gösterip altın madalyayı almak için mücadele edeceğiz.

Meliha İsmailoğlu: Ankara’da kendi seyircilerimizin önünde güzel bir başlangıç yaparak bu performansı finallere de taşımak istiyoruz. Elbette yıllardır beraber oynamanın bir avantajı var. 2018’de ilk defa Milletler Ligi’ne gittiğimizde çok yeni bir ekiptik. Ve, Amerika’nın kemik kadrosuna karşı muhteşem bir galibiyet almıştık. Öyle başlamıştı Milletler Ligi serüvenimiz. Bu tarz değişiklikler bazen takıma artı da sağlayabiliyor eksi de. Biz kesinlikle avantajımızı kullanmak istiyoruz.

Cansu Özbay: Biz 2018 yazından beri hep aynı kadroyla oynuyoruz ve hemen hemen bütün turnuvalara tam takım olarak katılıyoruz. Bunun avantajını da oynadığımız diğer turnuvalarda gösterdiğimizi düşünüyorum. Dolayısıyla birbirimize daha fazla alıştık ve sahada her zaman ne yapacağımızı bilir hale geldik. Diğer takımlara baktığımızda onların daha farklı bir sistemi var. Önemli turnuvalara as oyuncularını saklıyorlar ama bizim sistemimizin daha faydalı olduğunu düşünüyorum.

Ebrar Karakurt: Bana sorarsanız diğer takımların jenerasyonu geçmek üzere. Deyim yerindeyse yaşlanıyorlar. Biz hep dinamik ve aynı kadroyla kalıyoruz. Çok fazla değişiklik olmuyor. Bu yüzden onların oynadığı finali bizde oynayacağız. Brezilya’nın da Amerika’nın da giden oyuncuları oldu evet ama ben takımımızdan çok ümitliyim.

Simge Aköz: Amerika, Brezilya gibi takımlar çok gelişmiş ve çok uzun senelerdir voleybola yatırım yapıyorlar. Ancak, bizde Milletler Ligi gibi bir turnuvada çok güzel başarılara imza atarak sürekli kürsüde yer aldık son dönemde. Burada ekol denilebilecek takımlardan bahsediyoruz ve bu yüzden çok geniş bir kadroya sahipler. Geniş bir altyapı havuzları var. Bu sebeple farklı turnuvalarda farklı oyuncular tercih etmeleri oldukça normal. Biz son yıllarda aslında birazda çıkış yakalamış bir ülke ve takım olduğumuz için bu yapılanmayı onlardan belki de biraz daha geç sağlıyoruz. Fakat çok güzel bir jenerasyon geliyor ve çok güzel bir ekibimiz var. Herkes inanılmaz bir özveri ile aynı kadro ile bir çok turnuvayı oynamak çok zor bütün yaz boyunca. Ama çok güzel başarılara imza atıyoruz. Yoruluyor muyuz? Yoruluyoruz. Ama çok keyifli ve eğlenceli olduğu için aslında bu kadroyu bozmakta bu enerjiyi bozmakta çok mantıklı gelmiyor bana. Tabii ki yeni arkadaşlarımız var aramızda. Her zaman olacak. Onlarda çok gençler ve inanılmaz uyum sağlıyorlar takıma. Bu şekilde çok daha ileriyi her zaman hedefledik zaten. Daha güzel başarılara da imza atacağımıza inanıyorum.

İlkin Aydın: Tabii ki biz hem mental olarak hem de fiziksel olarak en iyi halimizle orada olmak istiyoruz. Tüm turnuvalardan da şampiyon olarak dönmek istiyoruz. Öncelikli hedefimiz bu. Burada diğer takımların kadrosunu değiştirmesi ya da yeni isimler dahil etmesi önemli. Bu durum farklı bir voleybol oynayacağımız anlamına geliyor. Biz iyi olduğumuz sürece istedikleri kadar kadro değiştirebilirler.

Beyza Arıcı:  Diğer takımlardaki önemli isimlerin olmaması bizim için bir avantaj. Milli takım olarak her zaman şampiyonluğu hedefliyoruz. O yüzden bu yaz da hedefimiz şampiyonluk olacak. Takımların avantajlarını, dezavantajlarını değerlendirip kendi adımıza en iyisini yapacağız. Tekrar burada olduğum için çok mutlu ve gururluyum.

Milletler Ligi’ndeki grubumuzu değerlendirmemiz gerekirse eğer…

Eda Erdem Dündar: Yıllardır birbirimize karşı oynuyoruz. Yani, tüm takımlar birbirlerini tanıyorlar. İtalya son Avrupa Şampiyonu voleybol ekolü olan bir ülke. Çok iyi tekniğe sahip oyunculardan kurulu ve voleybolu akıllarıyla oynayan bir takım. İlk maç tabii ki zor olacak. Açılış maçları her zaman zor olmuştur bizim için. Sonrasında oynayacağımız Belçika’yı da çok iyi tanıyoruz. Bunun yanında Bulgaristan ve Çin’de aynı şekilde. Fakat, bu turnuvada Çin de değişikliğe gitti.

Ebrar Karakurt: Çok zorlu bir grupta değiliz bence. Rusya’nın yerine Bulgaristan geldi. Eğer, Rusya olsaydı daha zorlu bir grup olabilirdi. Belçika’ya karşı oynarken en iyi performansımızı tam olarak gösteremiyoruz. Onlara karşı genelde enteresan şeyler oluyor. Çin’i daha önce yenmiştik. Bu sefer bize karşı hırslı geleceklerdir diye düşünüyorum. İtalya’da as kadrosuyla gelmeyecek. Ben gruptaki tüm maçları kazanacağımıza inanıyorum.

Simge Aköz: Hem milli takımlar hem de voleybol son yıllarda çok fazla çıkış yakaladı. Ülkemizde ve diğer ülkelerin milli takımları inanılmaz performans gösteriyorlar. Hiçbiri küçümsenecek takımlar değil. O yüzden bütün maçlar her zamanki gibi büyük bir mücadele içerisinde geçecektir. İtalya bu organizasyona normalden daha farklı bir kadro ile katılacak. Değerli oyuncuları olur ya da olmaz, bizim için her maç aynı önemi ifade ediyor. O yüzden elimizden gelenin en iyisini yapacağız.

Meliha İsmailoğlu: Milletler Ligi’nde bulunan tüm takımlar çok mücadeleci. Onlara karşı oynarken hiçbir maçımız kolay olmuyor. İtalya, as kadrosunda bulunan önemli oyuncularını getirmemiş olsa bile her zaman mücadeleci ve bu oyunu oynamayı bilen oyunculardan kurulu. Belçika her zaman herkesin çok zorlandığı bir rakip. Her zaman her topa koşarak müthiş defanslar yapan bir takım. O yüzden hiç kolay olmayacak Ankara’daki başlangıç. Ama, çok eğleneceğimizi düşünüyorum. Hepsine karşı galibiyet almaya çalışacağız. Özellikle evde oynayacağımız için bunun avantajını kullanacağız.

Cansu Özbay: Ankara’daki ilk etabı düşündüğümüzde oynayacağımız takımların da çok fazla idman yaptığını düşünmüyorum. Bizde yeni toplandığımız için Ankara etabından sonra çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Fakat, ilk maçlar her zaman zor olur ama biz zaten maç maç gelişip ona göre ilerliyoruz. Eksiklerimizi ve hatalarımızı görüp, analiz ederek sonraki maçta onları yapmamaya çalışıyoruz. Zaten, Giovanni de bizi çalıştırdığı için her şey daha iyi olacaktır.

İlkin Aydın: Herkesin de bahsettiği gibi zorlu rakiplere karşı oynayacağız. Voleybol, doğru oyunu oynamadığınız zaman duygu olarak isteseniz de kazanabileceğiniz bir spor değil. Bizde Ankara’da en iyi şekilde oynayacağız. O yüzden şu anda tek düşündüğümüz şey adım adım şampiyonluğa ilerlemek.

Milletler Ligi’nin ilk haftası ve finallerinde Ankara’da olacağız. Ankara atmosferini ve seyircisini değerlendirmenizi istersek neler söylersiniz?

Eda Erdem Dündar: Ankara seyircisi voleybolu nasıl izlemesi ve nasıl desteklemesi gerektiğini gerçekten çok iyi biliyor. 2019 Avrupa Şampiyonası’nı da hatırlıyoruz. Sırbistan servis atamamıştı. Kızlarla daha sonra aramızda konuştuğumuzda: ‘‘İnanılmaz bir seyirci baskısı vardı. Voleybolu ciddi anlamda biliyorlar. Bizi dahi strese soktular.’’ diye belirtmişlerdi. Sonra 2022 Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda da inanılmazlardı. Şimdi ise Milletler Ligi’yle devam ediyoruz. Seyirci bizim için her zaman itici güçtür. Dolu tribünlere oynayacağız ve yine kaldığımız yerden bizle birlikte onlar da devam edecekler.

Simge Aköz: Ankara seyircisi gerçekten inanılmaz. İstanbul’da oynadığımız maçlarda tabii ki voleybolun popülerliği sayesinde salonlar sürekli doluyor. Fakat, Ankara seyircinin enerjisi, desteği ve içeride yaşadığımız o güzel anlar bizlere her zaman o birliktelik hissini veriyor. İstanbul’da imkanlar biraz daha zor bence salonlara gitmek için. Çünkü, İstanbul çok büyük bir ucundan bir ucuna herkesi getirmek gerçekten bazen zor olabiliyor. Ankara çok daha küçük demeyeceğim. Ancak, salon çok daha merkezi bir noktada. O yüzden onların enerjisi çok güzel ve yine aynı desteği vereceklerini inanıyorum. Umarım bizde onları gururlandırmayı başarabiliriz.

Meliha İsmailoğlu: Bizim oynamayı en sevdiğimiz yerlerden biri. Çok fazla insanın geleceğini şimdiden biliyoruz. Ve, bu bizi inanılmaz hırslandırıyor ve motive ediyor. Onlarla beraber galibiyet aramak daha kolay olacak.

Cansu Özbay: Ankara seyircisi bizim için her zaman bambaşkadır. Çünkü orada oynadığımız turnuvalarda hep sonuna kadar gidip final oynadık ve çok iyi performanslar sergiledik. İnanıyorum ki yine onların desteği ile bu sene çok çok güzel işler başaracağız.

Beyza Arıcı: Bence inanılmazlar. Çünkü, geçen sezon gittiğimizde de cidden çok kalabalıktılar. Yanlış hatırlamıyorsam Ankara’da üç maç oynadık ve tüm maçlarda salon tamamen doluydu. Şimdi milli takımla gideceğiz kim bilir kaç kişi olacak tahmin bile edemiyorum. Onların güzel enerjisi bizi çok etkiliyor. Oyun içindeyken onların tezahüratlarını duymak bize ekstra güç veriyor. Çok güzel bir etkisi olacağını düşünüyor ve inanıyorum.

Ebrar Karakurt: Bizi her zaman çok iyi desteklediler ve arkamızdaki güç oldular. Eminim ki tüm Türkiye gerek ekran başında gerek salonda bizi takip edecek ve destekleyecek. Bizde onlara iyi bir voleybol izletmek ve son topa kadar savaşmak istiyoruz. Bu aslında Türk Milli Takımı’nın karakteristik özelliği haline geldi son topa kadar savaşmak. Ve, bu özelliği de Ankara’da seyircilerimizin önünde göstereceğimize inanıyorum.

İlkin Aydın: Ben Ankaralıyım. Ankara seyircisi bende her zaman özeldir. Kulüp veya milli takım hiç fark etmez. Ankara’da oynamayı çok seviyorum. Bizi hiç bir zaman yalnız bırakmıyorlar. O yüzden çok heyecanlı ayrıca çok da mutluyum. Orada sahaya çıkabilecek olmak beni çok mutlu ediyor. Arkadaşlarımda öyle düşünüyorlar. Ankara seyircisini gerçekten çok seviyoruz ve onları çok özledik. Orada maça çıkacağımız için çok heyecanlıyız.

Milletler Ligi’nin ikinci haftasında Brezilya’da, üçüncü haftasında ise Kanada’da olacağız. Yaşanacak yoğunluğa karşı mental olarak kendinizi nasıl hazırladınız?

Ebrar Karakurt: Söze ben gireceğim (gülerek) mental sağlığımızı aslında korumuyoruz. Çünkü, uzun uçak yolculukları bize dinlenme gibi geliyor. 10 saat uçuyorsak bunun 7-8 saat uyuyup sonrasında antrenman yapıyoruz. Bu yüzden uzun uçak yolculukları bizim için çok iyi oluyor zaten senelerdir bu tempoda çalışıyoruz. (gülerek) Ve, milli takım sezonunda da bu temponun daha fazla artacağı bilinciyle geliyoruz buraya. Herkes elinden gelenin tamamını ortaya koymaya çalışıyor.

Simge Aköz: Tekrar bir hazırlığa gerek yok ama ben kendi adıma yolculuk yapmaktan gerçekten büyük keyif alıyorum. (gülerek) Çünkü, çok güzel bir ortamımız var. Birlikte geçirdiğimiz her an çok eğlenceli ve çok güzel. O yüzden aslında hiç bir yükmüş gibi gelmiyor bana. Elbette, mental ve fiziksel yorgunluklarımız oluyor uzun uçuşlarda ama bununla alakalı gerek kendi psikologlarımızdan, gerekse takımın psikoloğundan destek alıyoruz. Fiziksel olarak kondisyonerimiz, fizyoterapistlerimiz sürekli bizimle irtibat halinde. O yüzden çok çabuk atlatılabilir şeyler bunlar. Önemli olan birlikte keyif alarak, mücadele ederek ve sahaya koyduğumuz takım ruhunu tekrar yaratabilmek.

Cansu Özbay: Tabii ki hiç kolay olmuyor ama hepimiz uzun yıllardır milli takımdayız ve birer profesyonel sporcuyuz. Hem destek alıyoruz ve hem de bunu nasıl yapmamız gerektiğini artık öğrendik. Burada, Türkiye’yi temsil ediyoruz. Bunun gururu ve motivasyonuyla mental sağlığımızı çok düşündüğümüzü söyleyemem.

İlkin Aydın: Burada bu insanlarla antrenman yapıyor olmak, keyifli bir voleybol oynamak, bir şeyleri iyi yapmaya çalışmak ve kendimi geliştirmek beni çok mutlu ediyor. O yüzden mental açıdan yapmam gereken ekstra bir şey yok sadece kendimi bırakmaya çalışıp buranın keyfini çıkartmaya çalışıyorum.

Eda Erdem Dündar: Normal sezonun kendisi oldukça yoğun geçiyor. O yüzden alıştık diyebilirim. Ama, bunun yanında biz işimizi gerçekten severek yapıyoruz. Belki biraz daha dinlenmeye ihtiyacımız olabilir ama biz istemiyoruz. Burada olmaktan ve mücadele etmekten çok mutluyuz. Çünkü, hepimizin hedefleri var. Hem ülkemizi daha iyi bir noktaya taşımak istiyoruz hem de yeni nesile iyi örnek olup onları da spora teşvik etmek istiyoruz. O yüzden hepimizin çok fazla görevi ve sorumlulukları var. Dolayısıyla hepsinin altında bu işi ne kadar çok sevdiğimiz yatıyor. Tatil yapmamışız, çok çalışmışız veya çok yorgunuz bunların hiçbiri bizim için bahane değil. Klasik olacak ama insan sevdiği işi yapınca yorulmazmış. (gülerek)

Bir önceki Dünya Şampiyonası’nda ikinci turda gruptan çıkamamıştık. Fakat aradan 4 sene geçti. Bu 4 senede Türk voleybolu nasıl gelişti? Ve bu Dünya Şampiyonası’nda hedeflerimiz neler?

Beyza Arıcı: Bir saniye arkadaşlar. Bence bu sene her şey çok daha farklı olacak. “Çünkü Ben Geldim!” Kayıt devam ediyor mu bu arada? (gülerek)

Ahmet Uğuz: Evet! Devam Ediyor… (Gülerek)

Beyza Arıcı: İşin şakası bir yana dört senede çok şey değişti ve gelişti. Hem sosyal medyanın etkisi hem de federasyonumuzun daha da desteğiyle Türk voleybolu şu an çok farklı bir noktada. O zaman ilk dünya şampiyonamızdı ve istediğimiz sonucu elde edememiştik. Geriye çok üzgün dönmüştük fakat bu sefer kesinlikle madalya için oynayacağız. Dediğim gibi çok farklı bir sonuçla döneceğimize inanıyorum.

Simge Aköz: Bir önceki Dünya Şampiyonası’nda aslında Milletler Ligi ikincisi olarak kimsenin beklemediği bir başarı elde etmiştik. Belki de o zamanlar tecrübesizliğimizden kaynaklı ve heyecanımızdan biraz galeyana gelmiş olabiliriz diye düşünüyorum. Şimdi çok daha farklı bir süreç izliyoruz. Guidetti’nin de ikinci senesiydi yanlış hatırlamıyorsam. Takım olarak çok daha tecrübeliyiz artık. Antrenörümüz bizi çok daha iyi tanıyor ve ona göre program izleyeceğiz bu yaz. Umut ediyorum ki bir önceki Dünya Şampiyonası’ndan çok daha iyi geçecektir.

Meliha İsmailoğlu: O zaman daha yeni bir ekip olduğumuz için Dünya Şampiyonası gibi ciddi bir turnuvada daha ayakları yere sağlam basan, kemik kadroya sahip takımlara karşı zorlandık. İtalya ve Çin gibi rakiplerimiz vardı grupta. Bu sene bizde tecrübeli ve çok fazla büyük maçları oynama alışkanlığına sahibiz. Olimpiyatları gördük. Genç oyuncularımız çok daha tecrübeliler artık. Eminim ki bu sene turnuvayı çok daha yukarılarda bitireceğiz.

Ebrar Karakurt: Açıkçası birlikte oynamaya başladığımızdan beri en başarısız olduğumuz turnuva oydu. Çok sık yapılan bir turnuva olmadığı için bizde bu turnuvanın gelmesini bekliyorduk. Şu anda başladığımız yerden çok daha farklı bir konumdayız. Üzerine çok fazla koyduk, tecrübelendik, bilinçlendik ve çok daha iyi voleybol oynuyoruz. Bunu önümüzdeki Dünya Voleybol Şampiyonası’nda herkese göstereceğiz.

Cansu Özbay: Beş yıl öncesine göre çok daha iyi bir durumda olduğumuzu düşünüyorum takım olarak. 2017’deki Dünya Şampiyonası’nda istediğimiz sonucu elde edemedik, istediğimiz voleybolu oynayamamıştık. Ama bu seneki Dünya Şampiyonası’nda çok daha güzel işlere imza atacağımızı biliyorum. Çünkü, çok daha hazır ve tecrübeli bir şekilde oraya gideceğiz. Ve, daha iyi sonuçla oradan döneceğimize inanıyorum.

Eda Erdem Dündar: Hem ülke bazında hem de kulüp bazında beş senede çok gelişti voleybol. Bir kere sistem değişti. Artık çok daha hızlı oynanıyor ve sadece köşe oyuncularının değil orta oyuncularının da öne çıktığı bir organizasyon var. O dönem takım daha çok yeniydi. Giovanni’nin sistemine alışmakta oldukça zorlanıyorduk. Çok iyi bir dünya şampiyonası olmamıştı bizim için ama geçen sene oynadığımız turnuvalarla çok fazla özgüven ve tecrübe kazandık. Artık hazırız! Bu sene Dünya Voleybol Şampiyonası’nda hedefimiz madalya. Bu bizim için bir tarih olacak…

Ahmet Uğuz

Bunları da Okuyabilirsiniz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin