Futbolseverlerin heyecanla beklediği 21 kasım tarihine az bir zaman kaldı. Neden mi? Çünkü o tarihte futbolun karnavalı olarak bilinen Dünya Kupası heyecanı hepimizi etkisi altına alacak ve futbola doyacağız. Şimdiden heyecanlıyız. Sabırla bu büyük futbol olayını beklerken, bir yandan da merakımız arttıkça artıyor.
Merakımızı cezbeden ise; bilinen üst düzey takımların yanı sıra, turnuvaya ilk defa katılan ya da zayıf takımların bizi hangi hikayelere doğru sürükleyeceği. Dünya Kupası atmosferini farklı kılan unsurlardan biri de, bu tarz takımların üst düzey performanslar göstereceği beklentisi. Turnuvada nasıl bir süreç geçireceği merak konusu olan ev sahibi Katar bu noktada merkeze alacağımız ülkelerden.
Gençlik Rüzgarı
2010 yılında Katar’ın 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacağı açıklandığında, ülkenin önünde tamı tamına 12 yıl gibi makul bir zaman vardı. Sadece stadlar veya düzenlemeler için değil, futbol ve oyuncu gelişimi içinde bu zamana sahipti. Gelin zamanda biraz daha geriye gidelim ve Katar kendi futbol kültürünü oluşturmak için ne yapmış ona bakalım. Dünya futbol piyasasında Manchester City ve PSG gibi kulüpleri satın alarak, Katar adından söz ettirsede kendi futbol kültürünü oluşturmak için atılımlar yapmıyor değildi. 2004 yılında Katar Emiri Decree’nin desteği ile bir akademi kuruldu. Bu kuruluş yalnızca futbolu değil tüm sporu destekleyen bir organizasyondu. Tabii futbol ağırlıklı kurulan bu yapı aynı zaman buraya katılan gençlerin eğitimi ve konaklamasıyla da ilgileniyordu. Ayrıca futbolun gelişmesi için organizasyon bir dizi adımlar da attı. 2017 yılında Belçika ligi takımlarından Eupen satın alınarak genç oyunculara avrupa yolu açıldı. Öte yandan Katar’ın İspanya ile olan ilişkileri futbol açısından da değerlendirildi ve Barcelona, Celta Vigo gibi takımlarla dirsek teması kuruldu. İngiltere’de ise Manchester City’den ayrı olarak, Leeds United ile sponsorluk ve ortaklık kuruldu. Afrika’da Senegal ve Sudan gibi ülkelerle temas kuran organizasyon sadece Avrupa’da değil, başka kıtalarda da varlığını hissettirerek uluslararası bir kurulaşa dönüştü. Akademinin duyulması ve gelişimi o kadar iyidi ki Pele, Raul ve şimdilerde Bacelona’nın hocası olan Xavi Hernandez gibi isimler bu oluşuma destek verdiler.
Katar Milli Takımı’na gelecek olursak, 2000’li yılların başında beri yapılan atılım, gelişime ve kalıcı olmaya yardımcı olacaktır. Ama, milli takımın karma oyunculardan da oluştuğunu görebilmekteyiz. Tabii bunda Aspire Akademi’nin uluslararası rolü de var. Ülke kendi içinden oyuncu çıkarmakta yetersiz kalıyor. Defans oyuncusu Bassam Al-Rawi Iraklı, forvet Almoez Ali Sudanlı, Özellikle uzun yıllar Farense’de oynamış defans Pedro Miguel Portekizli.
Beklentiler
Katar’ın dünya kupası ev sahipliği ve turnuvaya bu sayede katılıyor olması insanların kafasında negatif düşünceler doğurabilir. Sonuçta şimdiye kadar Asya Kupası dışında herhangi bir uluslararası başarısı olmayan bu ülke, ilk kez böyle bir turnuvaya ev sahipliği yapacak. Katar’da da yerel nüfus, milli takımlarının ilk defa boy gösterecekleri bu turnuvada 2002 ‘de bizim hissettiğimiz duyguları hissediyor olacaklardır. Ülke ile ilgili beklentilere gelecek olursak Aspire Akademi’den beri beraber olan ve birbirlerine alışmış oyuncular kadroda yer alıyor. O kadar uzun zamandır beraber oynuyorlar ki belki de takım içi uyum herhangi bir başka takımdan çok daha iyi bir şekilde oturmuş durumda.
Yine bu oyuncu grubunun yıllar boyunca Asya şampiyonaları, Copa Amerika, Avrupa elemeleri ve Asya Kupası gibi birbirinden farklı katıldıkları organizasyonlar mevcut. Bu turnuvalar sayesinde dünyada birçok ülkeye seyahat ederek atmosferi, rakipleri ve oyunlarını nasıl geliştireceklerini tecrübe ettiler. Şimdiye kadar uzun soluklu süren bu hazırlık sürecinde, performansları katbe kat artmıştır. Sahada gösterdikleri enerji ile futbolseverleri, özellikle Asya Kupası’nı takip eden taraftarları etkilemeyi başardıklarını unutmayalım.
Gerçekler
Dünya Kupası çok başka bir seviye. Kabul etmek gerekir ki burada boy göstercek ülkeler üst düzey bir profil çiziyorlar. Katar, bu takımların arasında kendine bir yer bulmak istiyorsa çok daha fazla maçlara odaklanmalı ve yıllar boyu süren çalışmaların getirdiği vizyon ve hırsı kendi evinde göstermeli. A grubunda Ekvador, Senegal ve Hollanda ile eşleşen Katar, belki Hollanda dışında
bu vizyonu gerçekleştirebilecek ve global standartlara çıkabileceği bir gruba düştü diyebiliriz. Çünkü, geçmişe baktığımızda Ekvador ve Senegal benzeri ülkelerle başa baş mücadele verdiğini gördük. Bütün bunlara ek olarak, ev sahibi avantajınında önemli bir faktör olduğunu belirtmek gerekir.
Almoez Ali ve Akram Afif, Kalede Meshal, orta sahada Hassan Al Aydos, Abdülaziz Hatem ve Karim Boudiaf gibi isimlerini duymadığımız ama yetenekli oyunculardan oluşan bu takımın neler yapabileceğini, ayrıca teknik direktör Felix Sanchez’in maçlara hangi taktiklerle çıkacağını birlikte göreceğiz. Tabii bütün bunlara tanıklık etmek için biraz daha bekleyip açılış maçında Ekvador ile kozlarını paylaşacak takımın bu ilk 90 dakikada hangi seviyede olduğunu anlayacağız.
Teknik Direktör
Katar Milli Takımı’nın teknik direktörü Felix Sanchez tam adıyla Felix Sanchez Bas, Barcelona kulübünde altyapılarda çalışmış, genç yetenekleri yetiştirmesiyle bilinen bir antrenördür. ’90’lı yılların sonunda başlayan ve 2006 yılına kadar Katalan ekibindeki çalışmaları sonucu, 2006 yılında Katar’ın futbol gelişimi için Aspire Akademi’ye katıldı. 2013 yılına kadar burada görevini sürdüren Sanchez, Dünya kupası ev sahipliğinin açıklanmasıyla beraber tamamen ülke futbolunun başına geçti diyebiliriz. 19 ve 23 yaş altı takımının hocalığını yaptıktan sonra kendi yetiştirdiği jenerasyonla birlikte 2017 yılında Katar A Milli Takımı’nın başına geçti. Bu beraberlik devam ederken, bu sene ki dünya kupasında kendisini Katar Milli Takımı’nın başında izleyeceğiz.
Felix Sanchez ile beraber genç takımlardan beri yola devam eden bu ekip bugüne kadar takım olmayı başarmış gibi görünüyor. 2022’ye kadar geçen yıllar içinde pek çok turnuvaya katılan takım gün geçtikçe tecrübesini ve birbirleriyle olan uyumunu arttırdı. 2014 yılında 19 Yaş Altı Asya Şampiyonası’nı kazandı, 2018 yılında ise 23 Yaş Altı takımı üçüncü oldu. 2019 yılına geldiğimizde ise bu ekibin birlikte yakaladığı uyum meyvelerini vermeye başlamıştı. Profesyonel anlamda ilk büyük turnuvasına Asya Kupası ile birlikte başlangıç yapan takım burada hem oyun olarak hem de rakiplerine karşı fiziki gücünü göstererek adeta dominant bir performans sergiledi. Bütün maçlar kazanılarak finale gelinirken, kıtanın en büyük futbol ülkelerinden biri olan Japonya’yı da hezimete uğratarak yenmeyi başardılar. Bütün bu süreçlerde genç yaşlardan itibaren beraber olan oyuncuların başında Felix Sanchez bulunuyordu.
Yıldız
Katar Milli Takımı’nda bir yıldızdan bahsedeceksek bu isim kesinlikle Almoez Ali’dir. Sudan doğumlu olan 26 yaşındaki forvet oyuncusu 2019 ‘daki Asya Kupası’nda takımına tam 9 gollük katkı vermiştir. Kaydettiği bu 9 golle turnuvayı da gol kralı olarak tamamlayıp en değerli oyuncu seçildi. Şimdilerde Katar Ligi ekiplerinden Al Duhail’de top koşturan Almoez Ali, daha önce Aspire Akademi’ye katılmış ve burdan yetişmiş bir oyuncu. Daha çok gelişim göstermesi için 2015 yılında Avusturya’nın Lask Linz takımına transfer oldu.
Burada geçirdiği dönem ve sonrasında milli takımla turnuvalarda kaydettiği başarılarla birlikte skora olan yüksek etkisi nedeniyle kendisine Katar’ın altın çocuğu denildi. Yetenekli ve atletik bir futbolcu olması nedeniyle Dünya Kupası’nda rakip takımların ona önlem alacağından şüpheniz olmasın. Eğer, Katar grup maçları ve daha üst turlara çıkmak istiyorsa kilidi açmak için Almoez Ali’ye hiç olmayacağı kadar ihtiyaç duyacaktır. Tabii bir sakatlık veya başka bir aksaklık olmazsa.
Sürpriz
Modern futbolda hücumu besleyen en önemli alanlar kanat oyuncularının oynadığı alanlardır. Katar’da milli takımda sol kanatta adeta parlayan bir isim olacak. Akram Afif. Yine Felix Sanchez’in oluşturduğu jenerasyondan gelen Afif kariyerinde en fazla takım tecrübesine sahip isim diyebiliriz. Sevilla, Villareal, Eupen ve Sporting Gijon gibi hatırı sayılır takımlarda top koşturan oyuncu 2018 yılından beri ülkenin köklü kulüplerinden Al Sadd’da futbol kariyerini sürdürüyor.
Hızı ve çevikliği ile fark yaratan oyuncu ülkesinin gol yollarında da etkili olmasını sağlıyor. Ülkenin katıldığı turnuvalarda atılan bir çok golün arkasındaki isim Akram Afif’dir. Dünya Kupası’nda formda ve hazır olacağından emin olduğumuz oyuncu çok can yakacak gibi bir görüntü verebilir. Kim bilir, burada göstereceği üstün performans ilerki zamanlarda Avrupa’da bir takımda uzun süreli bir kariyer yapmasında olanak sağlayabilir.
Notlar
Katar, Suudi Arabistan ve İran arasında Basra Körfezi’nde yer alan küçük bir ülkedir. Tek kara sınırı komşusu Suudi Arabistan’dır. Dünya’da en zengin ülkeleri saymaya kalksak Katar bu listede kesinlikle kendisine yer bulacaktır.
1915’de Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını kazandıktan bir yıl sonra 1916 yılında İngiltere’nim himayesine girdi. Tam bağımsızlığını ise 1971’de kazandı.
Bayrağında ki motifler bordo ve beyaz renklerden oluşmakta. Bordo renk ülkenin şehitlerini temsil ederken, beyaz renk barışı temsil etmektedir. Ayrıca, bayrağın ortasında dokuz adet şerit bulunmakta. Bu ise Arap Yarımadası’nda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri’nden bağımsız olarak emirliklerin dokuzuncu üyesi olduğunu işaret eder.
Coğrafi olarak ülkede hiç ağaç yoktur. Ağaç olmadığı için ormanlık alanlar da var olmamıştır. Bahçesi olan evlerde ağaç
yetiştiriciliği yapılmaktadır.
İlginç olan başka bir konu ise Deve yarışlarıdır. 2004 yılına kadar deve yarışlarında gerçek jokeyler kullanılırken aynı seneden sonra
develerin korunması adına yarışlarda robot jokeyler kullanılmaya başlandı.
Şahin yetiştiriciliği ülkede bir spor gibi. Bu kuşların yarışmalara katılmasına ve bakımlarına çok önem veriyorlar. Hatta herhangi
bir yaralanmada veya sağlık sorunları hususunda şahinlere özel hastaneler bile ülkede mevcut.