BasketbolCarlos Arroyo: Porto Rikolu Kahraman

Buğra Topuz3 sene öncen/a17 dakika

Captain America, Iron Man, Thor, Hulk ve diğerleri… Avengers ekibinde yer alan bu Marvel kahramanları gerek çocukluğumuzun, gerekse gençliğimizin unutulmaz sembolleri oldu. Hayatın akışında karşılaştığımız engelleri, sıkıntıları bize belli oranda unutturabildi bu kahramanlar. Bazen de yüzümüzde beliriveren tebessümlerin kaynağı oldular. Carlos Arroyo da Türk basketbolunda formasını giydiği takımların taraftarlarına tarifi zor duyguları yaşatan kahramanlardan biriydi.

Lokavt Sonrası Dönem

2011 yılı, Dünya basketbolunun seyrini önemli ölçüde değiştiren bir yıl oldu. NBA’deki takımların sahipleri, toplu iş sözleşmesinin süresi bittiği için lokavt kararı almıştı. 161 günlük araya tekabül eden bu süre zarfı, NBA’deki oyuncuların maç yapamaması ve ritim kaybetmesi manasını da barındırıyordu. Avrupa kulüpleri ise bu kararı fırsat bilerek NBA yıldızlarını okyanus ötesine taşımak için kolları sıvadı. Ülkemizde; Efes, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş takımları bu kaostan yararlanmayı başardılar.

Anadolu Efes, Sasha Vujačić’i direkt olarak kadrosuna katarken Ersan İlyasova’yı lokavt bitene kadar renklerine bağlamıştı. Fenerbahçe Ülker, Thabo Sefolosha’yı ve Galatasaray Medical Park da Zaza Pachulia’yı takıma dahil ederek kadro kalitesini belli bir süreliğine artırmayı başarmıştı. Bir önceki sezon Allen Iverson transferiyle Avrupa basketbolunda adından söz ettiren Beşiktaş Milangaz da bu hareketlilikten nasibini almak istiyordu. Önce Deron Williams gibi bir yıldıza siyah beyazlı formayı giydiren Beşiktaş yönetimi, milli basketbolcu Semih Erden’i de kadrosuna katmıştı.

2000’li yılların ortasında Larry Ayuso ve özellikle Khalid El Amin gibi skorer oyun kurucularla salona seyirci çekebilen Beşiktaş, artık çıtayı başka bir boyuta taşımıştı. Ligde ve EuroChallenge Cup’ta Deron Williams rüzgârı eserken bir anda o tatlı rüyadan uyanmak zorunda kalmıştı siyah beyazlılar. 8 Aralık 2011 günü NBA’deki lokavt sona erdi. Adeta bir yaz aşkını andıran bu hikâye, tatilin bitmesinden dolayı sona ermişti. Beşiktaşlılar belli bir süre aşk acısı yaşayacaklarını düşünürken onları daha da mutlu edecek bir ilişkinin arifesinde olduklarının farkında bile değillerdi.

Carlos Arroyo

Zirveye Kanatlanan Kartal

Ergin Ataman önderliğinde sezona devam eden Beşiktaş, Deron Williams ayrılığının ardından Carlos Arroyo ile anlaşmıştı. Senelerdir NBA ve EuroLeague arasında mekik dokuyan Porto Rikolu oyun kurucu, önce yaşı nedeniyle eleştirilmişti. Her geçen maç Khalid El Amin – Deron Williams sentezi bir performans ortaya koyuyordu. Arroyo’nun bu performansıyla Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı, tarihinin en başarılı sezonunda farkını hissettiriyordu. 1996 Koraç zaferinden sonra ülkeye ikinci Avrupa kupasını getiren Beşiktaş, devamında ilk defa Türkiye Kupası’nı kazanmayı başarmıştı.

Beşiktaş Erkek Basketbol Takımı altın çağını yaşarken Arroyo da hiç şüphesiz takımın süper kahramanıydı. Porto Rikolu oyuncu, topu eline aldığı zaman çekicini düşmanına savuran Thor’dan farksızdı adeta. BSL Play-off aşamasında sırasıyla Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Medical Park ve Anadolu Efes’in korkulu rüyası haline gelen Arroyo, takımını 37 yıl aradan sonra şampiyon yapıp siyah beyazlıların pelerinsiz kahramanı olmayı başardı. Güler yüzlü ve sempatik oluşuyla ve maç sonunda Latin Amerika ruhu içeren dansıyla da taraftarın gönlünde taht kuran Arroyo, belki de bir kahramandan daha fazlasıydı.

Sarı Kırmızılı Dünyaya Geçiş

Siyah beyazlılar, 3 kupalı şampiyonluğun heyecanını yaşarken yeni gelen yönetim basketbol takımını koruyamadı. Bu durum, sevinçleri adeta kursaklarda bıraktı. El Amin ve Williams’tan sonra kahraman hüviyetini taşıyabilecek Carlos Arroyo, takımdan ayrılma kararı almıştı. 2012-13 ara transfer döneminde ise Beşiktaş ile Galatasaray yönetimi, Arroyo’nun bonservisi konusunda ortak karara vardı. Bunun sonucunda Arroyo, daha renkli bir dünyaya geçiş yaptı. Artık siyah beyazlı formaya değil, parçalı formaya gönül verenlerin kahramanı olacaktı Porto Rikolu guard.

Galatasaray’a geçiş yapan tek kişi, Carlos Arroyo değildi. Başta koç Ergin Ataman olmak üzere David Hawkins, Ersin Dağlı gibi oyuncular da ertesi sezon Beşiktaş’tan Galatasaray kadrosuna dahil oldu. Arroyo, kahramanlık rolüne kaldığı yerden devam ediyordu. Burada da bazen kalkanını kullanan Captain America, bazen de önlem alınamayan Spider Man gibiydi. İşler set hücumuna kaldığında ise zerre merhamet hissetmeyen bir cellat gibiydi. Porto Rikolu yıldız, Beşiktaş’ı 37 yıl aradan sonra şampiyon yaptığı gibi Galatasaray’ı da 23 yıl aradan sonra zirveye taşıdı. Bir sene önce siyah beyaz bir dünyanın kahramanıydı Arroyo. Bir sene sonra ise sarı kırmızılıların dünyasında kahramanlık statüsüne yükselmişti.

Carlos Arroyo

Birlikteliklerin En Acı Sonu: Vedalar

Galatasaray, dönem itibariyle hem yerel ligde hem Avrupa kupalarında önemli başarılara imza atmıştı. 2012-13 ve 2013-14 sezonlarında futbol takımı, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan çıkmıştı. Erkek ve kadın basketbol takımları da EuroLeague arenasında ses getirecek başarılar elde etmişti. Kadın takımı şampiyon olurken bu başarının flamasını Alba Torrens gibi bir yıldız taşıyordu. Erkek basketbol takımında ise bu görev şüphesiz Carlos Arroyo’nun omuzlarındaydı. Bir kahramana ek olarak adeta orkestra şefi gibi takımını yönetiyordu Porto Rikolu. Performansıyla, takımını TOP 8 aşamasına taşımayı başarmıştı.

2013-14 demişken akıllara yedinci maçı oynanmayan Fenerbahçe Ülker serisi de geliyor elbette. Željko Obradović efsanesinin çalıştırdığı Fenerbahçe’ye karşı oynanan altı maçta da takımını sırtlamıştı Arroyo. Fakat yönetimin aldığı karar nedeniyle şampiyonluk maçında meziyetlerini sunamamıştı. Bir sonraki sezonda da Galatasaray formasını giyen Arroyo, siyah beyazlılarda olduğu gibi maddi sebeplerden ötürü beklenmedik bir takımdan ayrılma kararı aldı.

2013-14 sezonundaki karmaşaya rağmen Galatasaray forması giymeye devam etti Carlos Arroyo. Nihayetinde, takımının lideri de hâlâ kendisiydi. Sezonun ilerleyen kısmında ekonomik problemler, Arroyo’nun takımdan ayrılmasına adeta zemin hazırlamıştı. 2 Mart 2015 tarihinde alacakları ödenmediği için sözleşmesi feshedildi yıldız oyuncunun. Beşiktaşlı taraftarlardan sonra Galatasaraylı taraftarlara da acı bir şekilde veda etti. Yaşattığı onca başarıya ve mutluluğa hangi sıfatlar, benzetmeler yakışır bilemiyorum ama sadece ”kahraman” kelimesinin yeterli olmayacağı aşikâr.

“Olmaz”ın Olduğu Anlar

Yazımın son kısmında Carlos Arroyo’yu izlerken ağzımı açık bıraktıran üç andan bahsetmek istiyorum. 6 Mayıs 2012 tarihine gitmek istiyorum ilk olarak. BSL Play-off ilk turunda Fenerbahçe’yi ağırlayan Beşiktaş, bitime 5 saniye kala 81-78 gerideydi. Kenardan top çıkaran siyah beyazlılar, sağ dip forvette topu Arroyo ile buluşturdu. Yıldız oyuncu, maçı uzatmaya götüren üçlüğü attı. Uzatmada da bitime 2 saniye kala aynı yerden maçı kazandıran basketi attı Arroyo. Şüphesiz, maçın kahramanı olmuştu.

Takvim yaprakları bu sefer 20 Mayıs 2012’yi gösterdiğinde Beşiktaş’ın BSL yarı finalindeki konuğu Galatasaray’dı. Maçı geride götüren siyah beyazlılar, son periyotta öne geçmeyi başardı. Bitime 01.43 kala 77-71 öndeydi Beşiktaş. Arroyo’nun Sinan Erdem’de deprem etkisi yaratan basket faulüyle öldürücü darbeyi vurup finale çıkmayı başarmıştı. O sezon şampiyonluğa kanatlanan Beşiktaş Milangaz, adeta Arroyo’nun kritik performanslarıyla tutundu şampiyonluk ihtimaline.

Son olarak da sizi 21 Kasım 2014 tarihine götürmek istiyorum. Galatasaray, Abdi İpekçi’de Sırp ekibi Kızılyıldız’ı ağırlıyordu. Maçtan önce iki takımın arasında kavga çıkmış, Marko Ivković adlı Sırp genç yaşamını yitirmişti. Gerginliğin zirvede olduğu maç, iki uzatmaya gitmiş ve sarı kırmızılılar 110-103 galip gelmişti. Bu maçta tam 50 dakika sahada kalan Arroyo, kahramanlara yakışır bir resital sunmuştu. İkinci uzatmada, bitime 47 saniye kala skor 104-100 iken, perde üzeri sol yüksek forvetten bulduğu üçlükle aynı deprem hissini bu sefer Abdi İpekçi’de yarattı.

Carlos Arroyo

Savaşmak, inisiyatif almak, kahraman olmak herkese nasip olmayacak nimetlerdir. Gerçek kahramanlar ise her zaman bu nimetlerin hakkını veren lider vasıflı kişilerdir. Carlos Arroyo da Türk basketbolunun hudutlarına, yer aldığı süre boyunca kahramanlık kelimesinin karşılığını ziyadesiyle göstermiş bir yıldızdı. 26 Aralık 2011’den 5 Mart 2015’e kadar doya doya izlediğimiz Porto Rikolu yıldız, taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmıştır parkede yaptıklarıyla. İyi ki yolu Türkiye’den geçmiş!


Yazıda Bahsi Geçen Carlos Arroyo Sayıları:

1 Beşiktaş – Fenerbahçe maçı

2 Beşiktaş – Galatasaray maçı

3 Galatasaray – Kızılyıldız maçı

Buğra Topuz

Bunları da Okuyabilirsiniz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin