TenisCarlos Alcaraz: Parlayan Yıldız

Serdar Sütcü2 sene önce10 dakika

Federer, Nadal ve Djokovic üçlüsünün domine ettiği yılların geride kalmasına çok da fazla bir süre kalmadı. Özellikle, Federer ve Nadal’ın sakatlıklarla boğuşması, uzun süre kortlardan ayrı kalmaları Djokovic’in de eskisi kadar istikrarlı bir oyun sergileyememesi ve kimsenin engel olamadığı zamanın çok hızlı bir şekilde ilerleyip sporcuların da yaş almaları haliyle performanslarına olumsuz şekilde yansıyor ve yansımaya da devam edecek. Tenis dünyasına damga vuran bu üçlünün emekli olmasından sonra, erkek tenisini domine edecek ve tenise olan ilginin devamını sağlayacak sporcular gerçekten çok önemli. 2021 yılının sonlarına doğru bu üçlüden sonra erkek tenisini domine edecek sporcuları sorsanız tahminen alacağınız cevaplar Medvedev, Zverev, Tsitsipas, Berrettini gibi isimler olurdu. Ama, henüz 19 yaşında olmasına rağmen 2022 yılının ilk yarısında gösterdiği performans ile birden tenisin gündemine oturan genç İspanyol Carlos Alcaraz tüm bu tahminleri suya düşürecek gibi gözüküyor.

Beklentilerin Ötesinde

Tenis dünyasında daha genç kategorilerinde “yıldız” olarak görülmeye başlanan ama profesyonel turlara geçtiklerinde bir türlü istenilen performansı gösteremeyen bir çok oyuncu olmuştur. Bazıları beklentileri karşılayamamamış, bazıları ise profesyonel arenadaki baskılardan dolayı beklenilen yükselişi gösteremeden yıldız tenisçi adayı kategorisinden, sıradan bir oyuncu kategorisine geçiş yapmışlardır. Kafalardaki aynı sorular her dönem bir çok oyuncu için sorulmuş ve sorulmaya da devam edecektir. Bu oyunculardan en gündemde olanı ise tabii ki 2021 yılında en iyi genç tenisçilerin birbiriyle mücadele ettiği ATP Yeni Nesil 2021 şampiyonluğunu kazanan Carlos Alcaraz‘dan başkası değil.

Gençler turundaki en önemli isimlerden birisi olan Carlos Alcaraz, beklentileri o kadar hızlı karşıladı ve iyi bir başlangıç yaptı ki gösterdiği performansla en büyüklerle anılmaya ve onların gençlik dönemlerinde gösterdikleri başarılarla karşılaştırılır oldu. 2020 yılına dünya sıralamasında 490 numara olarak başladı ve yılı 141’inci sırada bitirdi. 2021 yılında ilk ATP Tur zaferini Hırvatistan’da elde etti. Artık genç İspanyol ilk 100’ün oyuncusuydu. İlk ATP 500 zaferini ise Rio’da Diego Schwartzman‘ı yenerek ulaştı. Sonrasında en az Grand Slamler kadar önemli bir turnuva olan İndian Wells’de idolü Rafael Nadal’a yarı finalde kaybetti. Ama, ATP 1000 seviyesinde ilk defa bir yarı final görmesi ve gösterdiği performansla beklentileri karşılayabileceğini ortaya koymuş oldu.

Bu turnuvadan hemen sonra ATP 1000 seviyesindeki Miami Açık turnuvasında Casper Ruud’u yenerek şampiyonluğa ulaştı. Topladığı puanlarla ve gösterdiği performansla tenis dünyası ondan artık övgüyle söz ediyordu. Ama, tüm bu başarıları taçlandıran performans mayıs ayında oynanan Madrid Açık’ta gelecekti. Carlos Alcaraz sırasıyla çeyrek finalde Rafael Nadal’ı, yarı finalde Novak Djokovic‘i yenerek finale çıkma başarısını gösterdi. Ve, toprak kortta aynı turnuvada Nadal’ı ve Djokovic’i yenen ilk oyuncu olarak tenis tarihine geçti. Sadece bu istatistik bile Alcaraz’ın ne kadar gelecek vaat ettiğini görmemiz açısından oldukça önemli bir gösterge. Aynı turnuvanın finalinde Zverev’i mağlup edip ikinci ATP 1000 seviyesindeki turnuva zaferine ulaşmış oldu. En son kısa bir süre önce düzenlenen sezonun ikinci Grand Slam turnuvası olan Fransa Açık’ta çeyrek final görme başarısını gösterip ileri ki yıllarda adından oldukça fazla söz ettireceğini tüm tenis dünyasına gösterdi.

Halef Selef

Hem genç hem de İspanyol bir tenisçiyseniz doğal olarak idolünüz elbette Rafael Nadal olacaktır. Kazandığı sayısız başarıları bir yana bırakırsak karakteri, oyuna olan tutkusu ve kazanma azmi ile Nadal tüm dünyayı kendine hayran bıraktığı gibi, Alcaraz’ı da büyülemişti. Bir röportajında “Rafa benim idolüm, onun başarıya olan açlığı, korttaki duruşu, konsantrasyon seviyesi ve her maçı kazanma isteğiyle kendime örnek aldığım bir isim” diye konuşmuş ve 22 Grand Slam şampiyonluğu bulunan efsaneye adeta saygı duruşunda bulunmuştu.

Şu ana kadar gösterdiği ve elde ettiği başarılarla ilerleyen dönemleri domine edeceğine şüphe bırakmayan Alcaraz‘ın ayaklarının yere ne kadarsa sağlam bastığını ise şu cümlelerinden anlayabiliriz: “Ben başarılarımın ve kazandıklarımın üzerinde çok düşünmüyorum. İstatistiklerden daha çok her gün gelişmek ve hedeflerim için daha çok çalışmaya odaklanıyorum. Hem oyuncu hem de insan olarak kat edeceğim daha çok mesafe var.” Alcaraz’ın bu düşünceleri ve gösterdiği performansa bakılacak olursa tenis dünyası bu ismi uzun yıllar telaffuz edecek gibi duruyor. Ama günün sonunda kariyerinin ilerleyen dönemlerinde de aynı başarıları tekrarlayıp daha da gelişip halef selef karşılaştırmalarında bir adım daha öne çıkabilecek mi? Bunu hep beraber izleyip göreceğiz. Ancak sonuç ne olursa olsun kesin olan bir şey var o da Alcaraz’ı izlemek kesinlikle heyecan verici.

Serdar Sütcü

Tenis Milli Takım antrenörlüğü yapmış bir spor tutkunuyum.Sporun her branşından keyif alıyorum . Profesyonel spor eğitmenleriyle ,hizmet almak isteyenleri bir araya getiren mobilfit.com.tr’nin kurucusuyum .

Bunları da Okuyabilirsiniz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin