BasketbolEditörün SeçimiNBA’de Taraftar Olmak: Kültürel Ayin

Mustafa Tokgöz2 sene önce9 dakika

Taraftarlığın genlerinde aidiyet hissetme, kazananı içselleştirip kaybedeni dışsallaştıran düzene ayak uydurma ve yer yer bir ayine katılım özellikleri vardır. Ancak sosyolojik ve antropolojik anlamda taraftarlığın kökenlerinin ötesinde kültürel kodların varlığı ortaya çıkmaktadır. Bu noktada Amerika Birleşik Devletleri’nin temel devlet yapısıyla beraber resmi dinden ziyade din devleti kavramına çok iyi bir örnek teşkil ediyor. Zira spor organizasyonlarının önemi bir dinsel tören tandanslı olmasıdır. Super Bowl, World Series, Stanley Cup ve NBA Finals din devleti kavramının en önemli aparatlarıdır. Tam da bu sebeple taraftar olmak bir nevi o dini ayine katılım gibidir. Ancak NBA diğer spor organizasyonlarına nazaran geleneksel kodların hep ötesinde olmayı ve milliyetçi, yer yer ayrıştırıcı normları yıkmayı başarmıştır. Bir yandan da politik görüşlerin eyaletler arası farklılıklar göstermesiyle beraber taraftarlığın iç yapısında bu tip politik çıktılar da vardır. En temelde ligin iki ayrı konferansa sahip olması ayrıca taraftar profilleriyle de eş değerdir.

1

Doğu ve Batı Yakalarının Taraftar Profilleri

Doğu Konferansı mensubu olan Doğu yakası takımlarının taraftarları oldukça ateşlidir. Biraz daha Avrupa kodlarını görebiliyoruz onların taraftarlığında. Celtics, Knicks, Bulls, Sixers taraftarlarının ateşli ve fazlasıyla içselleştirilen bir spiritüel bağlılığı mevcuttur. Knicks’in başarılı olduğu zamanlarda New York eyaletinde suç oranlarının düşmesi araştırmalarla ortaya çıkmıştır. İrlanda kökenlilerin Massassachusetts eyaletindeki güçlü varlıklarıyla beraber Boston şehrinin tutucu yapısı ligin en köklü takımı Celtics taraftarlığının ateşli olmasının en önemli sebebidir. Sixers ve Pistons taraftarlarının ateşli ama bir o kadar asi tavrının sebebi şehirlerin yapısıyla ilintilidir. Çok köklü bir kültürel yapıya sahip Chicago’nun en önemli spor organizasyonu olan Bulls’un bir taraftar gücüne sahip olması ve maçlara katılım oranında hep lig liderliğine oynaması, şehrin takıma ne kadar bağlı olduğunun kanıtı gibidir. Bucks organizasyonu da her daim öne çıkan taraftarlarıyla bilinmektedir. Hem tutucu, hem de klostrofobik bir eyaletin, siyahi dominantlığıyla ön planda olan basketbol organizasyonundaki taraftar güçleri parmak ısırtır.

NBABatı yakasıysa biraz daha farklı bakar basketbola. Onlar için bu oyun büyük bir eğlencedir, takımları başarılıysa salon karnaval yeri gibidir. Takım kötüyse bir anda “Franchise” olarak tanımlanır. Los Angeles Lakers, “showtime”dan beri bir gösteri takımı hüviyetindedir Doğu yakasınca. Warriors taraftarları cefakâr olduğu kadar başarısızlıklarda homurdanmaktan da çekinmezler. Tutucu ve ayrışmacı eyaletin takımı olan Utah Jazz’ın da taraftarları rakip oyuncuları hedef almaya odaklıdır. Yakın geçmişten en aleni örnek ise Westbrook’a köle yakıştırması yapan bir taraftarının uzun süre ABD gündemini meşgul etmesidir. Blazers taraftarları salonu hiç boş bırakmazlar ama makus kaderiyle barışık tek Batı yakası taraftar topluluğu da olabilirler. Batının en ateşli taraftarlarıysa Teksas eyaletinin üç takımına aittir: Mavericks, Spurs, Rockets. Bu ekiplerin taraftarları takımlarının orijinal ürünlerini düzenli olarak alırlar, ailecek maçlara giderler ve takımlarına hep destek tam destek mottosuyla yanlarında olurlar. Yalnızca bu şekilde doğu yakasının güçlü taraftarlıklarıyla yarışabilecek noktada olabilirler.

Müessese

Taraftarlık müessesesi her zaman ABD toplumun mihenk taşlarındandır. Başta da bahsettiğim gibi kültürel bir olgudur. NBA her ne kadar ilerlemeci, gelişmeci ve kalıplara bağlı kalmayan yapısıyla bilinse de takımların taraftar yapıları bunların tam tersi yöndedir. Belki de basketbolun tutkulu yapısıyla örtüşen bir geleneğe bağlanma gibidir. Birçok sinema filminde, müzikte, televizyonda; Amerikan futbolu veya beyzbol referanslarını görmeye alışık olsak da basketbolun gücü taraftarların varlığıdır aslında. Bu varlığın getirdiği güç; ABD içindeki politik ve ırksal polarizasyonun bittiği bir yer olmasından da ileri gelmektedir.

NBA


Kaynakça

Kenagy, Maxwell (2021); “The Cultural Effect on NBA” retrieved from https://storymaps.arcgis.com/stories/257e9b7e022f4434a0697bb4a28c2d0e

French, David (2018); “A Game and Its Culture”, National Review

Stieg, Cory (2020); Sports fans are more self-confident and more satisfied with their lives (whether their team wins or loses), Cnbc

Mustafa Tokgöz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin