Futbolİsviçre: Alplerden Gelen İstikrar

Eren Tutel1 sene önce12 dakika

İsviçre, uçsuz bucaksız Alpleriyle Avrupa’nın en görülecek ve gezilecek yerlerinden biri. Milli takımları da ülkenin manzarası kadar olmasa da izlenecek, takip edilebilecek nitelikte. İsviçrelilerin kısaca Nati dediği kırmızı-beyazlıların son 20 yılda Avrupa futbolunda temsil ettiği değer ise tek kelimeyle: İstikrar. Düzenli olarak büyük turnuvalara katılma başarısı gösteren Nati, düzenlenen son 10 büyük turnuvanın yalnızca ikisinin dışında kaldı.

Bu turnuvalarda çok çarpıcı performanslar sergilediler mi? Buna pek evet diyemeyiz. Ancak, o alanda da gelişim gösteriyorlar. EURO 2020’de Fransa karşısında harika bir geri dönüşe imza atarak aldıkları çeyrek final bileti hâlâ akıllarımızda. Fransa karşısındaki bu flaş sonuçtan önce arka arkaya üç büyük turnuvada son 16’ya ulaştıklarını hatırlamakta fayda var. Yani kırmızı-beyazlılar, gelişimini zamana yayan ve bunun karşılığını yavaş yavaş alan bir takım. Özetle; Nati, Avrupa’nın zirvesiyle olan farkı ağır ama düzenli bir biçimde kapadı ve kapamaya devam ediyor.

Tabii ki bu gelişim tesadüf değil. Granit Xhaka, Ricardo Rodriguez ve Haris Seferovic gibi en önemli oyunculardan bazıları, 2009’da 17 Yaş Altı Dünya Kupası’nı kazandı. 2011’de EURO 21 Yaş Altı finaline ulaşan oyuncularla birlikte bu takımın omurgasını oluşturuyorlar. Yann Sommer ve Xherdan Shaqiri de bu isimlerin arasında.

Takım hakkında beklentilere geçmeden birkaç ufak bilgi daha verelim. Dünya Kupası elemelerinin ardından kırmızı-beyazlıların yedi yıldır başında olan Vladimir Petkovic ayrıldı ve yerine bizlerin de yakından tanıdığı Murat Yakın teknik direktörlük görevine getirildi. Ayrıca, Dünya Kupası’nda kadroda yer alsa da Shaqiri’nin takım üzerindeki etkinliğinin azaldığını söyleyebiliriz. Son olarak Gana karşısında oynadıkları hazırlık maçını 2-0 kaybetmeleri defolarını biraz ortaya çıkardı. Evet hazırlık maçlarını pek fazla ciddiye almaya gerek yok ancak özellikle skora ihtiyacı oldukları anda rakip savunmayı aşmakta zorlanmaları aşmaları gereken önemli bir problem.

Beklentiler

Son Euro’nun çeyrek finalisti Nati, Katar’da daha fazlasını yapabilir mi? Bu grupta alacağı pozisyona bağlı. Turnuvanın en kaliteli kadrosuna sahip olan Brezilya’yla aynı gruba düşmek çok büyük şansızlık ve liderlik şansını oldukça düşürüyor. Ancak olurda Sırbistan’ı geride bırakır, Sambacılar karşısında büyük bir sürprize imza atarlarsa H grubunun ikincisini elemeleri gayet mümkün. Sonrasında ne olacağını kim bilebilir. Yarı final, belki de çok sürpriz bir final… Bunun için şansa elbette ihtiyaçları var ancak en belirleyici unsur şimdiye kadar sergiledikleri ve en güçlü yanları olan kolektif oyunlarını sahaya hatasız bir biçimde yansıtmaları.

Gerçekler

Takım hakkındaki beklentileri yazarken biraz ütopik davranmış olabiliriz şimdi biraz ayakların yere basma vakti. Çünkü, grupta bir süper bir de çok iyi takım var. Brezilya’nın gücünden çok fazla bahsetmeye gerek yok ancak İsviçre’nin ana rakibi Sırbistan’dan bahsedebiliriz. Balkan temsilcisi turnuvaya oldukça kaliteli ve çok formda bir oyuncu grubuyla geliyor. Tadic, Mitrovic, Milinkovic Savic, Jovic ve daha fazlası… Sırpların grupta İsviçre’ye karşı alacağı olası bir galibiyet, kırmızı-beyazlıların çeyrek final hayaliyle geldiği turnuvaya erken havlu atmasına neden olabilir.

Dipnot: Sonuç ne olursa olsun bu iki takım arasındaki karşılaşma grup aşamasının en fazla hikâye taşıyan maçlarından biri. Bu maçta gerginliğin ve atmosferin oldukça yüksek olacağına şüphe yok, sakın kaçırmayın.

Teknik Direktör

Teknik direktörlük değişikliğinden bahsetmiştik. Murat Yakın, yedi yıllık oldukça başarılı Petrovic döneminin ardından takımın başına geçti ve bir nevi ateşten gömleği giydi. Öncelikle 48 yaşındaki antrenörün bu görevi fazlasıyla hak ettiğini söylemekte bir sakınca yok. 2013 ve 2014’te Basel ile iki İsviçre şampiyonluğu yaşayan Akın, bununla da sınırlı kalmadı. İsviçre ekibini o dönem Tottenham ve Zenit’i eleyerek Avrupa Ligi’nde yarı finale taşıdı. Sonrasında kariyer çizgisi aşağıya doğru seyretse de İsviçre’de tekrar sıçrama yapmak istiyor ve Dünya Kupası bunun için çok büyük bir fırsat.

Yakın, takımın başında şu ana kadar takımın çıktığı 6 resmi maçta 3 galibiyet, 3 mağlubiyet aldı. Yani bahsettiğimiz sıçramayı yapması için biraz daha iyi bir iş çıkarması gerekiyor. Petrovic’ten farklı olarak topa sahip olmayı pek fazla tercih etmeyen Murat Yakın merkezi kapatıp geçiş hücumlarına daha fazla önem veriyor. Bu da böyle büyük turnuvalar için her zaman daha fazla tercih edilen pragmatist bir yaklaşım. Ancak, skorun kazanılması gereken maçlarda Yakın’ın bu tercihi problem yaratabilir, bekleyip görelim.

Yıldız

Granit Xhaka takımın tartışmasız lideri. Yakın ile yaşadığı bazı anlaşmazlıklara rağmen geri adım atmadı ve liderliğe devam etti. Nati kaptanı, Dünya Kupası elemelerini kaçırdı ancak Uluslar Ligi’nde bu takım için vazgeçilmez olduğunu kanıtladı. 30 yaşındaki oyuncu şu anda tartışmasız kariyerinin en iyi futbolunu oynuyor ve Arsenal’ın başarısında büyük pay sahibi. Formunu, Katar’da da devam ettirirse İsviçre’nin işini bir hayli kolaylaştırır.

Sürpriz

Breel Embolo, EURO 2020’de ve bu sezon şu ana kadar sergilediği performans İsviçre için hayli umut verici. 25 yaşındaki oyuncunun kariyerini bir üst seviyeye taşıması için bu turnuva kilit rol oynayabilir. Gücü ve patlayıcılığı Murat Yakın’ın geçiş oyununa çok uygun, İsviçre’nin en önemli hücum güçlerinden biri olması hayli muhtemel.

İlginç bilgiler

Selamlaşma
İsviçre’de selamlaşmak için, karşıdaki kişinin gözlerine bakarak el sıkışılması gerekiyor. Tuchel ile Conte arasındaki tartışmayı düşündüğümüzde yolunuz İsviçre’ye düşerse selamlaşırken karşı tarafın gözlerine bakmayı unutmayın.

e=mc2
Albert Einstein modern bilim tarihine geçen bu meşhur denklemi yani kütle-enerji eşdeğerliğinin temel formülünü yazdığı sırada İsviçre’de patent memurluğu yapıyordu.

Helvetica
En güzel yazı fontlarından biri olan Helvetica, Max Miedinger ve Eduard Hoffmann isimli iki İsviçreli tasarımcı tarafından yaratıldı.

Eren Tutel

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin