FutbolBelçika: Son Vals

Emre Seyhan1 sene önce10 dakika

Milenyuma iki kala dünyaya gelen bendeniz için Belçika, hiçbir zaman futbol ülkesi değildi. Benim için bu ülke, Eric Gerets’in memleketinden fazlası olmadı. Bu durumu değişmesinde 2014 Dünya Kupası kırılma noktası oldu. Marouane Fellaini, Eden Hazard, Kevin de Bruyne gibi isimlerle beraber bir altın jenerasyon fırtınası koptu. Kabul etmek gerekir ki bu yetenekli ayaklar Kırmızı Şeytanlar’ın umutlarını en çok yükselten kadro oldu. Rusya’daki turnuvada ise İngilizlere karşı bronz madalyayı boyunlarına taktılar. Üstelik, bu takımın hiçbir kupa, şampiyonluk elde etmeden FIFA sıralamasında zirveyi görmüşlüğü de var. Bu yönüyle bile Belçika, izlediğimiz en sıradışı takımlardan biri. Şimdi bu kadronun son demlerine tanıklık etmek üzereyiz. Ama merak etmeyin, de Ketelaere, Eden’in kardeşi Thorgan gibi isimlerle Belçika, tek dönemlik olmaktan ziyade, sürdürülebilirliği kovalıyor. Yani onları bu arenada tekrar tekrar göreceğiz gibi. Ancak Katar’da bir zamanların FIFA birincisi, halkına şampiyonluk sevinci yaşatmak için sahaya çıkacak. Bu bir nevi son vals.

Beklentiler

Elit bir konuma yükseldikten sonra geri adım atmanız çok zor bir hal alır. Artık sizi aşağısı kesmez. Ya daha yükseğe çıkmaya çalışırsınız ya da olduğunuz yerde kalmaya. 2018’de kazanılan bronz madalya bu bakımdan Şeytanlar’ın en büyük laneti olabilir en büyük motivasyonu da. Grubu Hırvatistan’ın (jenerasyonuna veda etmek üzere olan bir diğer ülke) önünde lider bitirirlerse takip edecekleri turnuva yolu görece daha kolay. Tabii grubun diğer iki takımı olan Fas ve Kanada da önemli isimlere sahip. Bu ikili karşısında işleri kolay değil, fakat turnuva tecrübeleriyle bu iki Avrupa ülkesi onlardan ayrılıyor. Liderlikle biten bir grup aşaması, Belçika’yı Arjantin ve Brezilya gibi favorilerin olduğu yoldan kuvvetle ihtimal kurtaracaktır. Elbette bu senaryo, Güney Amerikalıların da lider olması halinde geçerli. Turnuva ağacının bu tarafında, F grubu lideri için cazip bir yol var diyebiliriz ve işler yolunda giderse bu altın jenerasyon madalyaya yeniden oluşabilir.

Gerçekler

İkinci turda İspanya mı yoksa Almanya mı gelir bilinmez, fakat iki ülke de son turnuvayı vatandaşlarına unutturacak bir performans ortaya koymak istiyor. Kabul etmek de gerekir ki bu iki ülke, Belçika’ya bir beden büyük. Belçika, grup ikincisi olduğu ve son 16 turunu da geçtiği takdirde G grubu birincisi-H grubu ikincisi eşleşmesinden gelecek takımla oynayacak. Kuvvet sıralamasına bakarsak bu isim, turnuvanın favorilerinden Brezilya. Demem o ki, Belçika’nın yolunda taş çok. Bu taşlardan birine takılıp düşmeleri de gayet olası. Bu tabloyu baz alarak son 16’da turnuvaya veda etmek, Belçikalı futbolseverlerin kendilerini hazırlamaları gereken bir senaryo.

Teknik Direktör

Kırmızı Şeytanlar’ın başında geçirdiği altı yılla Roberto Martinez, ayağının tozuyla önce Belçika’yı Dünya Kupası’na götürdü, sonra da Rusya’dan bronz madalya ile döndü. Nereden baksanız güzel bir başlangıç. Ancak yıllar geçtikçe dikenler göze daha çok batar. Misal, aynı oyunculara bağımlı olması. Bu durum Eden Hazard’ın neden kadroda olduğunu veya neden çok yaşlı bir savunma rotasyonu izlemek üzere olduğumuzu açıklıyor.

İçinde bulundukları jenerasyona sadakati takdir edilesi, fakat bunun aşağıdan gelenlere zararı olduğu da aşikar. İspanyol hocanın en çok eleştirildiği konu bu. İsimlere olduğu gibi, taktiklerine de bağlı bir isim Martinez, bu sebeple Belçika’yı üçlü savunmayla görmemiz mümkün. Hollanda’ya karşı yaşanan 4-1’lik mağlubiyet sonrası bunun sağlamlığı da tartışmaya açık bir konu. Bütün bunlara rağmen Martinez, çeyrek finalde veda ettikleri Avrupa Şampiyonası’nı unutturarak taraftarlarla yeniden sıcak bir ilişki kurmanın peşinde. 

Yıldız 

2014’teki turnuvadan beri Kevin, Kırımızı Şeytanlar’ın gözbebeği oldu. Yeteneğiyle herkesin sevgisini kazandı, Liverpoolluların bile takımında görmek istediği isim oldu. Manchester City’nin mavi forması altında bizlere yüksek dozda keyif veren asistlere imza attı. Açılması zor kilitleri bir sihirbaz edasıyla açtı. İşte bu, Belçika’nın en büyük silahı olacak. Thibout Courtois, Ballon d’Or seromonisi sırasında kalecilerin arka plana atılmasından şikayet etmişti. Bu serzenişinde haklı olduğu noktalar elbette var, ama Kevin gibi yetenekli ayaklara sahipseniz, en tehlikeli silahınız odur.

Sürpriz 

Graham Potter yönetiminde Brighton Hove&Albion, Premier League’in sürpriz takımlarından biri oldu bu sezon. Birçok isim performansıyla beraber ön plana çıktı. Bunlardan biri de Belçikalı Leandro Trossard. 27 yaşındaki oyuncu, kariyerinin en verimli çağını bu sezon yaşıyor. Esas olarak sol kanatta oynasa da santrafor ve on numarada oynayabilen Trossard, Roberto Martinez’in en önemli hamle oyuncularından olabilir. Maç anında yorulan birinin yerine veya turnuva temposu gereği rotasyonun gerektiği anlarda Trossard, yükselişte olan performansını Katar’da daha da perçinlemek isteyecektir.

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin