Diğer SporlarEditörün SeçimiNadia Comaneci: Sihirbaz

Atiye Akoglu3 sene öncen/a12 dakika

Eski Yunan’da, Venüs’ün büyüsüne övgü olsun diye onun dört yıllık devrini Olimpiyat Oyunları’nı düzenlerken kullanmışlardı. Venüs’e övgü olarak organize edilen bu organizasyon, tam da atıf yapılan Venüs’e uygun olarak birçok kadın sporcuyu bünyesinde barındırmıştı.[1] Bu değerli kadınlardan birisi de çoğumuzun tanıdığı, tanımayanların da Neşeli Günler filminde adını duyduğu Nadia Comaneci’ydi.

‘’En iyi jilet budur. Dünyanın bütün meşhurları bununla traş olur: İngiltere Kralı, rahmetli Başkan Kennedy, Taçsız Kral Pele, Beckenbauer, kaleci Maier, Nadia Comanechi, Bridget Bardot, Fenerbahçeli Cemil…’’

Karpatlar’dan Kanada’ya

Olimpiyat Oyunları, bilindiği üzere birçok branştan oluşur. Bu branşlar da zamanla kendi efsanelerini oluşturur. Yüzme denilince Phelps, paralimpik denilince Oscar Pistorius, kısa mesafe koşu denilince Bolt ve jimnastik denilince akla Nadia Comaneci gelir. Henüz 14 yaşındayken bu genç kadın, Karpat Dağları’ndan Kanada’ya kendisinin bile hayalini kurmadığı bir başarıyı kazanmaya gelmişti. Kendisi bile daha bunun farkında değildi!

Montreal Bir Efsaneye Tanıklık Ediyor

Olimpiyatlar için elektronik sayı tahtası üreten şirket, jimnastikte 10 tam puan almanın olanaksız olduğunu düşündüğünden skor tablosunda 4 haneye yer vermemişti. Olası bir tam puan alımında skor tablosu bunu gösteremeyecekti. Şirket, zaten kimsenin tam puan alamayacağını düşünüyordu! Böylece, belki de kuruluşundan bu yana en büyük gafletlerinden birinde bulunmuş oluyordu!

Olimpiyat şöleni tüm hızıyla devam ediyordu. Sahnede ise küçük bir kız çocuğu vardı. Kemikleri yokmuşçasına, fantastik dörtlüdeki fantastik adam gibi esneyebiliyor, yaptığı hareketlerle izleyicilerin ağızlarını açık bırakıyordu. Nadia, sergilediği bu etkileyici performans sayesinde 6 jüri üyesinden de 10 üstünden 10 puan (mükemmel skor) alan ilk jimnastikçi olmuştu. Kendisi bile bunun hayalini kuramazken şimdilerde çoğu kişinin hayalini süsleyen bir konuma yükselmişti.

Olimpiyat Oyunları bittiğinde Nadia; asimetrik paralel ve denge aletinde altın, takım yarışmasında gümüş ve yer hareketlerinde bronz madalya kazanarak evine dönmeyi başarmıştı. “Peri Kızı”, yalnızca olimpiyat tarihinde 10 tam puan alan ilk jimnastikçi olmakla kalmıyordu. Aynı zamanda jimnastik dalında Olimpiyat Altın Madalyası’nı kazanan en genç insan olma rekorunu kırmıştı. Bu genç kadın bütün kuralları yıkıyordu. Üstelik, henüz spor hayatının en başındaydı.

Küçük Adımlardan Büyük Hayatlara

İlk Olimpiyat Oyunları’ndan sonra, sadece jimnastik dünyasının değil, bütün dünyanın sevgilisi olmayı başarmıştı. 1976’da Associated Press tarafından Yılın Kadın Sporcusu seçilirken, BBC tarafından Yılın En Çok Okunan Spor İnsanı oldu. Nadia artık bütün dünyaya adını duyurmuştu. Birçok derginin kapağında kendine yer bulmuş, Romanya’da özel bir konuma yerleşmişti. Sporcuların çoğu olimpiyatları kazanıp hedeflerine ve en büyük hayallerine ulaştıklarında emekli olurlar. Ancak Nadia emekli olmayı kabul etmedi. Jimnastiği çok seviyordu. Onun evi burasıydı ve henüz bu kadar küçükken evden ayrılmaya niyeti yoktu.

Erişkinlik Yolunda

Gösteri henüz bitmemişti. O hâlâ bir yıldızdı ve biliyorsunuz yıldızlar yıllandıkça daha iyi parlamaya başlar. 1980’de Comaneci, Moskova’da düzenlenen olimpiyatlarda tekrar sahneye çıktı. Şimdi 18 yaşındaydı. Jimnastik sporunda ilerlemeler meydana geliyordu ve çok dişli rakiplerle sert bir rekabet söz konusuydu. Buna rağmen, Nadia Comaneci güçlü bir şekilde geri dönmüştü. Denge aleti ve yer hareketlerinde altın madalya, diğer serilerde ve takım yarışmalarında gümüş madalya kazanarak olimpiyatları tamamlamıştı.

Nadia Comaneci

Bilmediğimiz Nadia

Özel hayatı kariyeriyle doğru orantılı ilerlemiyordu. Anne ve babasının boşanması, baş antrenörünün Romanya hükümeti ile girdiği polemik sonucu ülkeden kaçmak zorunda kalması, bu kaçış sonucunda baş antrenörünün değişmesi gibi birçok olay cereyan ediyordu hayatında. O dönem yoğun ilgi odağı olan, aynı zamanda çıkmaza giren Nadia için zaman zor ilerliyordu. Hatta kapana kısıldığını düşünen Nadia, o dönem çamaşır suyu içerek intihar etmeye bile kalkışmıştı.

Bu yaşanan talihsiz olaylarından ardında Romanya devlet başkanının birçok suça meyilli oğluyla, ilişki yaşadığına yönelik söylentiler gündemdeydi. Nadia artık büyüyordu ve büyüdükçe omuzlarındaki yükler de bir hayli artmaya başlamıştı. Artan yükler kariyerinde gerilemesine sebep oluyordu.

Nadia Comaneci

Zaman Hızla Geçiyor

Uzun ve hayranlık yaratan bir jimnastik kariyerinden sonra, her alanda diğer jimnastikçilerden daha fazlasını başaran Comaneci, 1981 yılında jübilesini yaptı.

Nadia, 1996’da jimnastikçi Bart Conner ile hayatını birleştirdi. Hayatının bundan sonraki kısmında kendisini hayır işlerine adadı. Özel Olimpiyatlar Yönetim Kurulu’nda görev alırken aynı zamanda engelli çocuklarla birlikte birçok spor çalışması yürüttü. Bununla da yetinmeye niyeti yoktu. Bükreş’te çocuklar için düşük maliyetli ya da ücretsiz tıbbi bakım ve sosyal destek sağladı. Kendi adını taşıyan, Nadia Comaneci Çocuk Kliniği’ni inşa edip hayata kazandırdı. Sadece esnekliği ve güzelliği değildi onu değerli kılan; kalbi de en az kariyeri kadar parlaktı.

Yaşadığı birçok talihsizliğe rağmen jimnastik sporunu asla terk etmeyi düşünmedi. Hayatının her anında  jimnastik ile bağını sürdürdü. Nadia, şimdilerde Romanya Jimnastik Komitesi Onursal Başkanlığı’nı yürütüyor. Aynı zamanda eşiyle birlikte bir jimnastik merkezi de işletiyor.

Onun hayatı jimnastikti ve o da bunun farkındaydı. Birçok jimnastik sporcusuna örnek olan Nadia, ayrıca kadınların spora katılım payını artırma konusunda çok önemli bir yere sahip olmasıyla da biliniyor.


 

[1] Dan Brown, “Da Vinci Şifresi”, Altın Kitaplar Yayınevi, 2003

Nadia Comaneci- My Hero

 

 

Bunları da Okuyabilirsiniz

VSPOR DERGİSİ

Tutkunu olduğumuz bu sevdaya delicesine ilerlediğimiz bu yolda sporun kitleleri tek bir noktada birleştirdiğine inanlardanız: Zafer (Victory). Sporda başarılı olmanın bir branşta kazanılan zaferin ne demek olduğunu en iyi anlayanlar belki de spor aşkına sahip olan insanlardır. Lebron James’in, Jordan’ın, Boliç’in, Sergen Yalçın’ın ve Kobe Bryant’ın kazandığı bir karşılaşma sonunda gösterdikleri reaksiyon insanlığın zafer kazanmaya ne kadar tutkulu olduğunu göstermektedir.

Abone Ol

Victory Dergi içerikleriyle ilgili e-posta bületinimize kaydolun!

victorydergi.com 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Uygulama: Aksel Gültekin