Son saniye basketleri, asistler ve uzun mesafelerden gelen üçlükler…
San Francisco, kültür, ticaret ve finans gücü ile Hollywood’un en gözde şehirlerinden biridir. Kültürel anlamda Golden Gate Köprüsü hemen herkesin gözünde canlanır. Financial District şehrin iş merkezi ve ilgi çekici, sivri uçlu Transamerica Piramidi ise gökyüzünü kaplayan gökdelenlerin arasında yükselir.
Biz basketbol severler içinse bu şehri anlamlı kılan aktör, mesafe tanımaksızın bulduğu isabetlerle Steph Curry’dir.
Taraflı tarafsız herkesin gıptayla izlediği MVP, bu sezon Ray Allen’ı geçerek tüm zamanların en çok üçlük atan oyuncusu oldu ve büyük olasılıkla, her zaman olmasa bile onlarca yıl sürecek bir dönüm noktası yarattı. Kariyerinde bu noktaya ulaşana kadar birçok başarı elde eden Steph, onu seven her çocuğa ilham verdi. Evet Curry her anlamıyla tam bir skorer ama artık onu resmi olarak tüm zamanların en iyi şutörü olarak ilan etmek de tereddüt edilecek bir şey değil.
Umudunu Kaybetme
1988 yılında Akron’da gözlerini dünyaya açan Curry sporcu bir ailede yetişti. Eski basketbolcu olan babası Dell ve annesi Sonya’nın tercihleri sebebiyle akademik hayatını hep ön planda tuttu. Profesyonel kariyerine lisede başlayan Curry, çok ünlü okulların takımlarda oynamasa da bulunduğu takımlarda başarılı performanslar ortaya koydu. Otoriteler tarafından yetenekli olduğu söylense bile potansiyelli bir oyuncu olmadığına dair yorumlarda yapılıyordu zaman zaman. Fakat en nihayetinde liseyi bitirdikten sonra ona inanan üniversitelerden burs teklifi aldı. Ve, seçimini ailesine yakın olmak için Davidson Koleji’nden yana kullandı.
Chef’in Yükselişi
Davidson kariyerine hızlı başlayan Curry, ikinci maçından itibaren ona teklif yapmayan üniversiteleri bir bir pişman etmeye başlamıştı. Sezon bittiğinde kolejdeki ilk yılında maç başına 21.5 sayı, 4.6 ribaunt ve 2.8 asist ortalamalarıyla harika bir performans sergiledi ve 2007 NBA Seçmeleri’nde ikinci sıradan seçilen Teksaslı Kevin Durant’ten sonra bir sezonda maç başına en çok sayı bulan oyuncu olma başarısını gösterdi. Amerikalı oyuncu ilk sezonunda kolejde toplam 113 tane üçlük isabeti buldu. Ve, NCAA rekoru kırarak tarihe geçti. Ayrıca Tennessee Üniversitesi’ne karşı kolej kariyerindeki 502’nci sayıyı kaydederek NCAA’deki birinci yılında o sayıyı geçen ilk oyuncu olarak tarihe geçmişti. Stephen Curry rekorları kırmaya kolej kariyerinin geri kalanında da devam etti. Ama, son senesini bitirmeden NBA Seçmelerine girmeye karar verdi. Curry, başarılı geçen 3 yıllık üniversite kariyerinden sonra 2009 NBA Seçmeleri’nde 1’inci tur 7’nci sıradan Golden State Warriors tarafından seçildi.
Sadakat
Curry’nin en sevdiğim yanı hiç şüphesiz takımına olan bağlılığı. NBA kariyerine başladığı 2009 yılından beri Warriors’tan hiç ayrılmadı. Takımların sürekli değiştiği ve oyuncuların kariyerleri boyunca pek çok takımda forma giydiği düşünüldüğünde, Curry’nin on yılı aşkın süredir aynı takımda forma giymesi özel bir ayrıntıdır.
Curry, 2009 NBA Seçmeleri’nde yedinci sıradan Golden State Warriors tarafından seçildiğinde ligde süreklilik sağlayabilecek bir kapasitesi olmadığına dair çokça eleştiri ile karşı karşıya kalmıştı. Ama, o kendisinden beklenenden çok daha fazlasını gerçekleştirdi. NBA’in çaylak ilk beşine seçildi, triple-double yaptı ve toplam 116 kez üçlük isabeti buldu. Başarılı kariyerine etki etmese de, Curry sakatlık ile başı derde girmiş sporculardan biri. 2011 yılında sağ ayak bileğinden operasyon geçirdiği için ’11-12 sezonunda birçok maçı kenardan takip etti. Bir sonraki sezon sakatlığı ile ilgili soru işaretleri olsa da Steph ve Klay ikilisi üçlük çizgisinin arkasında buldukları yüksek isabetli sayılar nedeniyle “Splash Brothers” olarak anılmaya başladılar. Bu ikili, koç Steve Kerr ile birlikte şampiyonluğa ulaşacak olan takımın temellerini oluşturuyorlardı.
Yüzükleri Takma Vakti
Golden State Warriors tarihinde çok önemli yıldızlara sahip olmuş bir takım. Fakat, Curry’den önce sadece iki kez lig şampiyonluğuna ulaşabilmişlerdi. En son 1975’te şampiyon olan takım uzunca bir süreden sonra 2015 yılında Cavaliers’a karşı mücadele ettiği finalleri kazanarak üçüncü şampiyonluk apoletini kazandı. Aynı sezon Curry, maç başına 26 sayı ve 6.3 asist ile MVP (En Değerli Oyuncu) seçildi.
2015-2016 sezonunda şampiyonluk yüzüğünü kazanamasalar da, Warriors yine NBA finallere çıkmayı başardı. San Francisco ekibi, o sezon 73 galibiyet alarak efsane Bulls takımının galibiyet rekorunu egale etti. Bu takımın bir parçası olan Curry’de oy birliğiyle MVP seçilen ilk basketbolcu oldu. İzleyen iki sezonda ise takım en başarılı dönemini geçirdi ve arka arkaya şampiyonluk kazandı.
Tarihin En İyisi
Bu sezon ise Golden State Warriors’ın, New York Knicks’i ünlü Madison Square Garden’da 105-96 mağlup ettği maçta, sonuçtan çok Stephen Curry’nin üçlük rekorunu kırıp kırmayacağı daha çok merak edilen konuydu. Stephen Curry, bu beklentileri yanıtsız bırakmadı ve Ray Allen’a ait olan 2.973’lük rekoru egale etti. Karşılaşmanın 3 dakika 37’nci saniyesinde Alec Burk’un üzerinden üçlük isabetini bulan Curry, 2.974 isabete ulaştı ve NBA tarihinin en çok üçlük isabeti bulan ismi oldu. Curry, rekorunu 789 normal sezon maçında kırarken; Bir önceki rekoru Ray Allen 1,300 maçta kırmıştı.
Basketboldan Fazlası
Stephen ve Ayesha Curry’nin vakfı, geçen yıl Oakland’daki çocuklara 16 milyon değerinde destek sağladı. Golden State Warriors’ın yıldız guardı Stephen Curry, sadece saha içinde değil saha dışında da birçok konuya önderlik ediyor. Curry, eşi Ayesha ile kurduğu Eat.Learn.Play. vakıfı aracılığıyla, geçtiğimiz yıl Oakland’da gıda tüketimi konusunda riski altında bulunan çocuklara ve ailelere 16 milyon değerinde destek sağlanmasında yardımcı oldu.
Hep Daha İleriye
Top sürmeye başladığı ilk günden beri forma giydiği takımların özel bir isim olan Curry, kariyerine devam ederken NBA tarihine ismini bir efsane olarak yazdırdı bile. En büyük isteği ise Magic, Bird, Stockton ve Duncan gibi kariyerini tek bir takımda tamamlamak ve orada efsane olarak anılmak. NBA basketbolunun oynanış tarzına dokunan Chef, sakatlık yaşamadığı sürece oyunu keyifli hale getirmeye devam edecek. Şu an ise bize hala onu izleyebilmenin keyfini çıkartmak kalıyor.