90’lardan 2000’lere kadar uzanan kariyerinde NBA’in en efektif smaçlarıyla yıldızlaşan Vince Carter… Nam-ı diğer Air Canada! Kendi kurallarına göre smacın 2 sayıdan ibaret olmadığını bize öğreten gerçek bir değer.
Belki düşününce hiç NBA finali oynamamış bir basketbolcunun Michael Jordan’la kıyaslanıyor olması size mantıksız gelebilir. Fakat onu diğerlerinden öne çıkaran en büyük özelliği Michael Jordan’dan bile atletik bir fiziğe sahip oluyor oluşuydu. Çünkü o, sadece basketbol oynamıyor aynı zamanda adeta sahnede dans ediyor gibiydi. Vücudundaki her bir kas hücresi bir arada çalışmaya hevesliydi. Bu sayede nice 360 derecelik smaçlar izledik, izleyebildik. Smacın sadece 2 sayıdan ibaret olmadığını da yine Air Canada ile tattık.
O, NBA’de en güzel yaş alan oyunculardan biri olmayı başardı. 43 yaşına kadar NBA’de 22 sezon forma giydi. Bu süreçte hep büyük isimlerle anıldı. Bunun sebeplerinden biri de yine atletik fiziği ile ortaya koyduğu smaçları ve oyuna olan inancıydı.
Bir Neslin Estetik Anlayışını Değiştiren Kariyer
Daha iki yaşındayken basketbol topunu eline aldı. Sporun yanı sıra müziğe de merakı vardı. Young Carter henüz yedi yaşındayken annesi ve babası boşanmıştı. Üvey annesi ve babası Carter’ı ilgili olduğu müzik ve arzulu olduğu spor yapma noktasında desteklediler. Carter okul döneminde müzik, voleybol ve elbette tahmin edebileceğiniz üzere basketbol ile ilgileniyordu. Ve basketbol takımının önde gelen isimlerinden olmayı başarmıştı. 13 yaşında ilk smacını bastı. Okuldan ayrıldıktan sonra antrenör Bill Gatridge rehberliğinde basketbola devam ettiği North Carolina Üniversitesi’ne girdi. Carter, ekibinin ACC Erkekler Basketbol Turnuvası’nda bir dizi şampiyonluk kazanmasına yardımcı oldu. İki kez de Final Four’a ulaştı.
Air Canada Tırmanışta
Vince Carter, lise mezuniyetinin ardından kolej seçimini geçmişte Michael Jordan’ın da öğrencisi olduğu North Carolina’dan yana kullandı. NCAA’de yakaladığı istatistiklerle NBA’in ilgi odağı olmayı başarmıştı. Takımı North Carolina’nın diğer bir yıldızı olan takım arkadaşı Antawn Jamison erken profesyonellik kararı aldı. Carter bunun üzerine Jamison olmadan şampiyonluk şansının azalacağını düşünüp Jamison ile aynı karara yöneldi. Bu kararındaki esas amaç NBA’in gözünde popüler kalmaktı. Haliyle Carter da erken profesyonel olma yoluna gitti.
Bu kararın ardından 1998 NBA Draft’tinde Antawn Jamison 4. sıradan Toronto Raptors’a seçilirken Vince Carter 5. sıradan Golden State Warriors’a seçildi. Fakat o yıllar finans sıkıntısı yaşayan Warriors için Raptors bir jest yaptı. Toronto Raptors 500 bin dolar ilave ile ikili arasında takas gerçekleştirdi. Tam da bunun üzerine Vince, ‘Air Canada’ lakabıyla uçuşa geçti. İşler de iyi gitti ve 1998-99 sezonunda En İyi Çaylak ödülünün sahibi oldu.
Yaptığı imza smaçlarla NBA tarihinin en iyi smaç basan oyuncularından biri olarak kabul görüyordu. Raptors ve Nets formasıyla toplam 570 maç için sahalara çıktı. Toronto Raptors ilk kez Play-Off serisine Vinsanity ile kaldı. Yine ilk kez Doğu Konferansı’nda yarı finaline Vinsanity ile çıktı. Hiç şampiyonluk yaşamadan bu kadar konuşulmayı ve büyük isimlerle anılmayı başarabilen nadir bir NBA oyuncusuydu Vince Carter.
Karşınızda Ölüm Smacı!
2000 NBA All-Star smaç yarışması şampiyonluğu Carter’ın efsaneleştiği ve katıldığı tek smaç yarışmasıydı. Amerika’yı ve tüm Dünyayı büyüledi. Ardından hiçbir daveti kabul etmeyip, “O benim için mükemmel bir andı, hiçbir şekilde smaç yarışması ile ilgili başka bir anı hatırlamak istemiyorum” dedi. Yine aynı sezon ABD milli takımıyla Sydney Olimpiyatları’nda 2.18 cm boyundaki Fransız pivot Frederic Weiss’in üstünden geçerek vurduğu ‘ölüm smacı’yla dikkatleri üzerine çekti. Tüm dünyada fenomen olmayı başardığı bu an ikonikleşti. Sahnelediği bu muhteşem performans ile artık Vincanity = Dunk of Death (Ölüm Smacı) denklemini rahatlıkla kurabiliriz. Çünkü Carter deyince akla gelen ilk smaç olduğundan eminim.
Geçen popüler zamanlar çok da uzun sürmeden sakatlıklar yavaş yavaş yüzünü göstermeye başlamıştı. 22 maç kaçırdığı sezonlar, ardından tam bir Raptors olmak ispatı ile uzatılan sözleşmeler ve daha iyi bir şekilde dönmeye karar verdiği 2002-2003 sezonunun 3.maçında yine yaşadığı sakatlık sonucu kaçırdığı maçlar oldu. Durum Carter için daha da kötüye gitmişken basketbolseverler onu yine All-Star ilk beşine seçmişti. Art arda 8 kez All-Star seçilen Vince Carter, 43 yaşına kadar 8 farklı takımla 22 sezon boyunca NBA’de ter döken tek isim olmayı başardı.
Ve her şeyin bir sonu olduğu gibi bu ihtişamlı ama yorgun geçen oyunun da bir sonu geldi. Bir NBA efsanesi Air Canada, 22 sezonluk oyunculuk kariyerini 43 yaşında sonlandırdı.
Belki şampiyonluk yüzüğü yoktu, NBA Finals yoktu, NBA MVP’liği yoktu ama smaçlarıyla efsaneleşen Air Canada vardı… Her şeye rağmen oyunuyla sahada olan Vinsanity vardı…
* Bu yazı Oya Ulusoy tarafından kaleme alınmıştır.