Sene 2011… Burhan Felek Spor Salonu’nda oturacak yer kalmamış, hıncahınç dolu tribünler… Stres altında olan rakibimiz Rabita Bakü, ayakta kalmaya, oyundan düşmemeye çalışıyor. Ama nafile… Vakıfbank, setlerde 2-0 önde, üçüncü setin sonu oynanıyor; skor 24-18. Maç sayısı demek, şampiyonluk sayısı demek. Servis kullanıldı. Gizem karşıladı, Özge’nin pasında iki numaradan Kaptan Gözde… Ve paralelden sayıyı alıyor! İşte o spikerin ağzından çıkan cümle: Vakıfbank Şampiyonlar Ligi Şampiyonu.
Bu şampiyonluk bu kulvarda Vakıfbank’ın tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu oluyor.
Şimdi biraz başa gidelim. Doctor Who dizisini hatırlayan vardır belki. Bir zaman makinesi vardı. Ve bu makine, tarihe yolculuk yapıp, uzayı ve evreni keşfederdi. ‘‘Tardis’’ adındaki kulübesiyle yolculuk yapardı. Ama ben sizi zahmete sokmuyorum ve oturduğunuz yerden yolculuğa çıkarıyorum. Sıkı tutunun; “Vakıfbank Evreni”ni keşfe çıkıyoruz!
İlk Durak: Kuruluş
Türk voleybolunda yepyeni bir devir başlamıştı artık. 1988 yılından sonra böylesine köklü bir kulübün Türkiye’de kupa bırakmayacağını kim bilebilirdi ki? 90’lı yılları şampiyonluklarla taçlandıran Vakıfbank aslında günümüz voleyboluna da sinyal göndermiş. Bu kurulan kulübün öncesinde de 1986 yılında Güneş Sigorta Spor Kulübü faaliyete geçti. Vakıfbank ayrı Güneş Sigorta ayrı kulüptü ve ligde de rakiplerdi. Daha sonrasında 2000 yılında bu iki kulüp güçlerini birleştirdi. Artık tek bir kulüp vardı, o da; Vakıfbank Güneş Sigorta Spor Kulübü.
İlk Uluslararası Kupa: Avrupa Top Teams
Bursa’da beş bine yakın taraftar salonda Vakıfbank’ı desteklemek için oradaydı. Ve bu destek boşa çıkmadı. Vakıfbank, tarihinde ilk kez uluslararası kupa kaldırmak için o sahadaydı. Tarihinde uluslararası alanda hep ikincilikle yetinen Vakıfbank, bu sefer kararlıydı. Sonunda gülen taraf da kendileri oldu. Vakıfbank’ın tarihinde bir ilk oldu. Vakıfbank Güneş Sigorta, Alman ekibi ULM Aliud Pharma ile finalde karşı karşıya geldi. İlk iki set rakibine 20’li sayıları göstermeden öne geçti. Üçüncü sette de 26-24 üstün geldi. Toplam skor 3-0 olarak tarihe geçti. Bu kupa Vakıfbank’ın tarihindeki ilk uluslararası başarıydı.
Avrupa Top Teams turnuvası bugünün CEV Challenge Cup dediğimiz Avrupa’nın üç numaralı kupasıdır. 2007-08 sezonu öncesinde Avrupa Top Teams olarak oynanıyordu. O yıldan sonra şu an kullandığımız ismini aldı. Ve Vakıfbank aynı kupayı bir başka ismiyle 2008 yılında da kazanarak uluslararası başarılarına bir yenisini daha ekledi.
Tarih Yazanlar: 2011
Perdenin Arkasındaki Kahraman: Guidetti
Giovanni Guidetti, çocukluğundan beri voleybolu çok sevmesine rağmen vücut ölçüleri onun bu sporu yapmasına engel oluyordu. O zamanlar libero pozisyonu olmadığı için Guidetti’nin yapması gereken tek şey çok severek yaptığı bu sporu bırakmaktı. Oyunculuğu bıraktı ama hayat onun çok sevdiği bu sporu bırakmasına izin vermedi. Ve henüz 18 yaşındayken ilk koçluk deneyimini yaşadı. Aynı zamanda da bulunduğu kasabanın yerel gazetesinde voleybol muhabirliği yapıyordu. Fakat profesyonel bir kulüpten baş antrenörlük teklifi gelince bu iki işi aynı anda yürütemediğinden muhabirliği bırakmak zorunda kaldı. 2. Lig’den 1. Lig’e yükselen Guidetti ve takımı başarılı bir sezon geçirirken İtalya’nın kadın voleybol takımı baş antrenöründen yardımcı koçluk teklifi aldı. Ardından da milli takımda asistan koçluğa yükseldi ve bu rütbeyle 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’na gitti.
İkinci Durak: 2013 Yılı
2013 yılı Vakıfbank’ın bütün kulvarlarda şampiyon olduğu, Avrupa ve Dünya voleybolunda tanınırlığının başladığı o altın değerindeki yıl. Ve bunun sonucunda ”Bir voleybol takımının kazanabileceği tüm kupaları namağlup kazanan tek takım” unvanını da tarihine altın harflerle yazdırmayı başardı.
İlk Süper Kupa
15 Yılın Özlemi Sona Erdi
Daha önce Türkiye Kupasını (Kupa Voley) üç kez müzesine götüren Vakıfbank, dördüncü için sahadaydı. Yine Eczacıbaşı Vitra ile oynadı ama bu sefer bir önceki kupa kadar zorlanmadı. 3-0’lık net bir skorla karşılaşmayı noktaladı. 15 yıl aranın ardından dördüncü kez bu kupayı müzesine götürdü.
Tarih Tekerrür Etti!
Vakıfbank artık Türk voleybolunda bir ekol olmuş, kaybetmeyi bir an bile düşünmemişti. Güç, inanç, kararlılık ve disiplin… Kazanmanın gereksinimlerinde neler varsa hepsi Vakıfbank’ta mevcuttu. Burhan Felek yine Avrupa’nın bir numaralı kupası CEV Şampiyonlar Ligi’ne ev sahipliği yapıyordu. Ve o tarihin tozlu sayfaları iki sene öncesini hatırlattı. Aynı skorla aynı rakibi finalde eleyerek tarihinde ikinci kez Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğunu yaşadı. Türk voleybolunu ve ülkemizi Avrupa’da en iyi şekilde temsil edebilmeyi başardı.
Dünya’nın 1 Numarası!
Sezonun Şampiyonu!
Vakıfbank, Avrupa’da ve Dünya’da o kadar güzel ivmeyle devam ediyordu ki ligde birincilikten başka hiçbir sonuç kesmezdi kimseyi. Öyle de oldu. Acıbadem Bayanlar Voleybol Ligi’nde şampiyon olmayı bildiler.
Sonuç olarak Vakıfbank 2013 yılında tam 5 kulvarda şampiyon oldu. Hem Avrupa’da hem de Dünya’da rakiplerine gözdağı verdi. Ama ülkemiz için o kadar gururlu şeyler yaşattı ki Vakıfbank, inanılmaz duygulardı. Spor denince akla gelen futbol veya basketbol branşlarının haricinde de bir şeyler yapılabildiğini, bir başarı elde edilebildiğini kanıtladı Vakıfbank Spor Kulübü.
2013-2014: Bakü’de İkincilik!
Bakü sokaklarında Şampiyonlar Ligi kokusu vardı. Maç Azerbaycan’da oynandığı için tribündeki taraftarların çoğu kardeş ülkelerinin takımlarını destekliyorlardı. Tezahürat boyutu kulüp bazını aşmış, milli duygular kabarmıştı. ‘‘Türkiye Türkiye’’ nidaları salonda yankı yaparken Vakıfbank, rakip takımdaki yüksek yüzdeli oyuncuların baskısına dayanamadı. Son şampiyon unvanıyla gittiği bu turnuvada ikincilikle döndü. Dinamo Kazan ile final oynayan Vakıfbank, karşılaşmayı 3-0 kaybetti.
Gökte Bir Kupa Avcısı Var!
Andre Gide bir sözünde; ‘‘Açılmamış kanatların büyüklüğü bilinmez’’ demiş. Ne de güzel söylemiş. Vakıfbank bu yıl kanatlarını öyle güzel açtı ki adeta gökte kuş misali süzüldü. Her an her savaşa hazır şekilde bekledi, sırası geldiğinde savaşını da kazandı. Üç farklı mekân vardı ama rakip aynıydı. Gökteki bir diğer yırtıcı kuş Fenerbahçe Grundig idi. Netice itibariyle, üç kulvarda da yolları kesişen bu ikiliden gülen taraf Vakıfbank olmuştu. Fenerbahçe’ye karşı üç kupa kaldıran Vakıfbank, sezonu böylece kapatmış oldu.
Guiness Rekorlar Kitabı’nda Bir Türk Takımı!
Türk voleybolunda bir devrim, bir yenilik, koskocaman bir gurur… 2002 yılında 23 kez Türkiye Ligi’nde şampiyonluk yaşayarak rekor kıran Eczacıbaşı Vitra, Guiness Rekorlar Kitabı’na girmişti. Şimdi ise Vakıfbank, ülkemizde ikinci bir gururu yaşattı. Oynadığı 73 resmi maçı üst üste kazanarak tarih yazdı. 23 Ekim 2012’den 22 Ocak 2014’e kadar yenilgi almadan gelen Vakıfbank, ‘‘Üst üste en fazla galibiyet alan voleybol takımı’’ olarak Guiness Rekorlar Kitabı’na girdi.
Her Zaman Olacak Değil Ya!
Vakıfbank gökte öylesine güzel süzülüyordu ki hayran kalmamak elde değildi. Bir yandan Gözde öte yandan Lonneke adeta sanat yapıyorlardı. CEV Şampiyonlar Ligi’nde grubundan lider çıkmışlardı. Ama Eczacıbaşı Vitra bir avcı misali avladı Vakıfbank’ı. Bunun sonucunda, yarı finalde 3-1 mağlup oldu ve kupa hayaline veda etti. Fakat o kanatlar kırılmadı ve üçüncülük için tekrardan havalandı. Chemik Police’yi 3-0 ile geçti ve Şampiyonlar Ligi’ni bronz madalya ile taçlandırdı.
Vakıfbank Spor Kulübü 30 Yaşında!
Kazanmak Her Şey Midir?
Başarısızlık kutlanır mı? David Katoatau’ya göre; kesinlikle evet! Başarı bütünüyle kazanmak demek değildir. Attığın servis, vurduğun smaç, aldığın manşet hatta yaptığın blok bile bir başarıdır bütününe baktığında. Ki Vakıfbank bunların hepsini finalde yapmış bir ekip. Belki finalde 3-0 mağlup olarak Avrupa ikincisi olmuş olabilir. Ama bu mağlubiyet Vakıfbank’ın başarısına gölge mi düşürdü? Hayır. Aksine yeniden gurura sebep oldu. Herkes bir noktada başarısızlıkla karşılaşsa da önemli olan verilen tepki ve ondan ne öğrenildiğidir. Çünkü biraz da kıssadan hisse yapılmalı: Kaybedilen her maç kazanılan bir yeni tecrübedir!
‘‘Yenilince ümitsizliğe kapılma, her başarısızlıkta bir zafer arzusu yatar’’ mottosu ile yolculuk devam ediyordu. Vakıfbank için daha varacak çok durak, aşacak çok tünel vardı.
Vakıfbank, FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda yarı finalde Eczacıbaşı Vitra’ya mağlup oldu. Ardından, üçüncülük maçı için Romanya temsilcisi Volero Zürich ile karşılaşan Vakıfbank mücadeleyi 3-1 ile kazandı. Dünya Kulüpler Şampiyonası’nı bronz madalya ile kapattı.
3. Yıldız Hikâyesi
İtalya’da bir İtalyan takımına karşı oynamak dünyanın en zor savaşlardan biridir. O baskıyı kaldırmak çok ciddi bir psikolojik savaşın da ötesindedir. Çünkü çoğu İtalyan ekip rakibini önce psikolojik olarak çökertir, sonra da performans olarak. Vakıfbank, Devler Ligi Arenası’nda İtalya’da yarı finalde Eczacıbaşı Vitra’yı 3-0 ile geçti. Artık geriye son bir maç kalmıştı. Eğer bu finali de geçebilirse Vakıfbank, üç sene sonra üçüncü yıldızı formasına ekleyebilecekti. Rakip Imoco Volley Conegliano’ydu. Maç öncesi soyunma odasında takımına bir fotoğraf gösteren Guidetti, üstüne şu cümleleri söyledi:
‘‘Bugün bazı anlarda kendinizi küçük, çok küçük hissedeceksiniz. Ve bizi küçük hissettirmek için her şeyi yapacaklar. Bandoyla, hoparlörle üstümüze gelecekler. Problem yok. Ne zaman küçük hissederseniz bu fotoğrafı düşünün. Herkes onların kaybetmesini beklerken onlar takım halinde oldular, birleştiler. Biz de öyle olacağız. Bugün ne zaman küçük hissederseniz bunu hatırlayın ve herkese birlik olduğunuzu, güçlü olduğunuzu gösterin. Çünkü fark yaratacak olan şey bu. Bugün ben sizden yine her top için sadece ve sadece savaşmanızı istiyorum. Şu andan itibaren sonuna kadar…’’
Ve Vakıfbank takım halinde öyle güzel savaştı ki karşılaşma 3-0 bitti. Vakıfbank Spor Kulübü tarihinde 3.kez Şampiyonlar Ligi Şampiyonu’ydu.
Japonya Alev Aldı!
Şampiy10 Vakıf!
Milena Rasic’in bloğunda Vakıfbank, Eczacıbaşı Vitra’yı 3-0 mağlup etti. Ve bunun sonucunda Kaptan Gözde’nin ellerinde son kez Türkiye Ligi Kupası kalktı.
Yemeğin Tuzu Ve Biberi
Şampiyonlar Kupası tuz, Kupa Voley’de biber olsun. Yemeğe bunlar eklenince de İtalyan şefin spesiyali altın tabakta önünüzde… Çok lezzetli!
Vakıfbank, Kupa Voley’de Eczacıbaşı Vitra’yı 3-0 mağlup ederek tarihinde altıncı kez kupayı müzesinde götürdü. Bunun yanı sıra Şampiyonlar Kupası’nda ise Fenerbahçe’yi geçen Vakıfbank, tarihinde üçüncü kez de bu kupayı kaldırmayı başardı.
Bükreş’te 4. Yıldız Coşkusu!
Çin ve Türkiye Arasındaki Kültür Köprüsü: Vakıfbank
Çinli bir voleybolseverin cümlesiydi bu; ‘‘Zhu Ting, Çin ile Türkiye arasında bir kültür köprüsü gibi.’’ O dönem Zhu Ting Vakıfbank’ın yıldız oyuncusuydu. Aynı zamanda da Zhu Ting, Çin voleybolunun ekol bir ismiydi. Çinli taraftarlar Türkiye’deki her Vakıf maçlarında salonda olurdu ve Vakıfbank’ı desteklerdi. Her maç mutlaka en az üç tane Çin bayrağı görürdük salonda. Nihayetinde şöyle diyebiliriz ki; Vakıfbank taraftarının %50’si Çinli voleybolseverlerdi!
Ve işte Vakıfbank FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası için Çin’in Shaoxing kentindeydi. Hiç şüphe yoktu ki Vakıfbank her maçında adeta evinde gibiydi. Asyalı voleybolseverler her maç üstlerinde Vakıfbank formaları, ellerinde Zhu Ting resimleriyle salonda yerlerini alıyordu. Hem ülkelerinin oyuncularını hem de Vakıfbank’ı yürekten destekliyorlardı. Vakıfbank hem salondaki desteği hissediyordu hem de ekran başında Türk taraftarlarının manevi desteğini. Vakıfbank da bu desteği boşa çıkarmadı ve finale kadar geldi. Final mücadelesinde tribünler dopdolu, sarı-siyahlı formasıyla sahada ve tüm salonda sapsarı taraftar formalarıyla… İki Dünya Şampiyonluğu yetmedi, üçüncü de geldi. Ülkemizde Avrupa Şampiyonluğunun gururunu yaşarken üstüne de Dünya Şampiyonluğunu getirdiler. Çifte gurur yaşattılar. Brezilya ekibi Minas Tenis Clube’yi 3-0 geçerek tarihinde 3.kez Dünya Kulüpler Şampiyonu olarak adını tarihe yazmayı başardılar.
10+1. Şampiyonluk!
COVID-19 Dönemi
Vakıfbank, bu sene o kadar iyi bir ivme yakalamıştı ki pandemi süreciyle birlikte tüm hayaller tepetaklak oldu. Covid-19 salgınından dolayı tüm dünya alışılagelmişin dışında şeyler yaşamaya başladı. Korku, kaygı, endişe… İşte bu duygular yaşanırken Vestel Venüs Sultanlar Ligi’nde hâlâ mücadeleler devam ediyordu. Tüm oyuncular çıkmak istemedikleri maçlarda, gitmek istemedikleri salonda oynuyorlardı. İsteksizlikle! Vakıfbank ligde lider olarak yoluna devam ederken alınan kararlarla ligler iptal edildi. Bir yandan lider olan takım şampiyon ilan edilsin derken diğer yandan şampiyon tescil edilmesin polemikleri başlamıştı. En sonunda, Türkiye Voleybol Federasyonu ligde şampiyon tescil etmedi ve sezon yarıda bitmiş oldu.
Vakıfbank 2. Kez Guiness Rekorlar Kitabı’nda!
Daha önce 2014 yılında 73 maçlık galibiyet serisiyle bir rekora imza atan Vakıfbank, bu kez FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda ‘‘En çok kazanan takım’’ unvanıyla tekrardan gurur yaşattı.
9. Kez Final
Vakıfbank ikinci maçta İtalya’da rakibine göz açtırmadan 3-0 kazandı ve 9. kez Şampiyonlar Ligi’nde finale adını yazdırmayı başardı. Vakıfbank, 1 Mayıs 2021’de Verona’da Imoco Volley Conegliano ile final mücadelesi verecek. Victory ailesi olarak Vakıfbank Spor Kulübü’ne başarılar diliyor, şampiyonluğun gelmesini temenni ediyoruz.
Vakıfbank Şampiyonluğa Doğru: 1-0
Misli.com Sultanlar Ligi’nde artık normal sezon bitti ve Play-off mücadeleri oynanıyordu. THY’yi geçen Vakıfbank, adını final etabına yazdırmayı başardı. Eczacıbaşı Vitra’yı yenen Fenerbahçe Opet de finale çıktı ve Vakıfbank’ın rakibi oldu. 3 maç üzerinden oynanacak final etabı, uzaması halinde 5 maça kadar çıkabilir.
Vakıfbank, final etabının ilk maçında Burhan Felek’teydi. İlk set her şey Vakıfbank’ın istediği şekilde gidiyordu. İkinci sette Fenerbahçe öyle güzel defanslar yaptı ki başarıya da ulaştı. Vakıflı oyuncuların her hücumlarını bloktan sektirdiler, arka alanda çıkardılar ve Vakıf’ı hataya zorladılar. Üçüncü sette de Vakıfbank için işler can sıkıcıydı. Fenerbahçe bir önceki sette kaldığı yerden devam etti ve bu seti de başarıyla tamamladı. Aslında herkes maç öncesinde 3-0 Vakıfbank diyordu. Ama ilk seti kazandıktan sonra rehavete kapılmaları Vakıf’ı yaktı. Galibiyet için son şanstı bu dördüncü set. Maç boyunca farklı oyuncuları deneyen Giovanni, dördüncü sette kazanmayı başardı. Karar setine taşınan maçta da üstünlük kurup maçı 3-2 kazandı ve seride durumu 1-0’a getirdi.
Seride Durum 2-0
Serinin ikinci maçı Vakıfbank’ın evindeydi. Covid yüzünden her iki takım da sahaya eksikleri ile çıktı. Giovanni Guidetti maçta yer almıyordu. İlk set Giovanni’nin yokluğu saha içinde kendini belli etmiş olacak ki Fenerbahçe üstünlüğü aldı. Set sonlarını daha iyi oynayan Vakıfbank bu set de dahil maçı 3-0 kazanarak seride durumu 2-0’a getirdi. Vakıfbank’ın Türkiye Ligi Şampiyonu olması için son bir maçı kaldı. Ya 16 Nisan Perşembe günü Vakıfbank Spor Sarayı’nda o kupa kalkacak ya da seride durum 2-1 olacak. Bir başka deyişle, heyecanlı bekleyiş sürüyor…
‘‘Sporda dün yok dünün hataları, dersleri, kazanımları var. Biriktirdiklerimizle yepyeni bir yarın kurmak var. Yarını düşünmek var, yarına göre hareket etmek var. Bu bizi besler, bu bizi büyütür. Yarını hayal etmek bizi disipline eder ve o motivasyonu sağlar.’’ Vakıfbank Spor Kulübü kazandığı her başarıdan sonra o başarı sanki hiç yaşanmamışçasına bir sonraki savaş için hazırlanır, savaşır ve kazanır. Çünkü Vakıfbank olmak bunu gerektirir!
”Bayrağımızı her zaman gururla dalgalandıran voleybol ile kalın!”