Sene başında Teksüt Bandırma ile yaptıkları anlaşmayla yeni bir yapılanmaya giden Beşiktaş Icrypex Basketbol Takımı bünyesine çok değerli genç isimler kattı. Burak Bıyıktay ile sezona başlayan ve şu an Ahmet Kandemir ile yoluna devam eden Beşiktaş, sene başına göre daha derli toplu bir görüntü veriyor. Bu yeni yapının en dikkat çeken isimlerinden biri de hiç kuşkusuz Alperen Şengün. ING Basketbol Süper Ligi’nde son 4 ayın MVP’si seçilen, zor işleri çok kolaymış gibi bu gösteren genç basketbolcuyu gelin birlikte inceleyelim!
Uzun forvet ve pivot pozisyonlarında görev alan 2002 doğumlu genç yetenek son dönemdeki performansı ile göz dolduruyor. İlk izlediğimde bana Celtics efsanesi Kevin McHale’i anımsattığını eklemeden de geçemeyeceğim. İyi bir alt yapısı var ve oyunu biliyor. Zamanlaması iyi, pivot hareketleri ve parmak hassasiyeti modern basketbolun istediği seviyede. Hamlelerini doğru zamanda yapıyor. 18 yaşında olmasına rağmen Türkiye Ligi’nde karşılaştığı kendisinden daha fizikli oyunculara karşı bu yeteneklerini kullanarak üstünlük sağladığı performanslarına şahit olduk. Bu özellikleri çoğu oyuncu çalışarak sivriltebilirken, Alperen’in bunları bu genç yaşında yapabilmesi onun yeteneğinin göstergesi. Oyun bilgisini daha da artıracağını ön görürsek, disiplinli bir kariyer planı ile kıta değiştirip ülkemizi başarıyla temsil edeceği çok açık bir gerçek.
Alperen’in iyi özellikleri olduğu gibi eksik ve geliştirmesi gereken özellikleri de mevcut. Öncelikle gözüme çarpan, çok iyi bir pota altı bitiricisi olmasına rağmen orta ve uzun mesafeli şutları pek tercih etmemesi. Takımın oyun planı sebebi ile bu şut seçimlerinde seçici davranıyor olabilir. Ama yazımın bir önceki paragrafında bahsettiğim gibi NBA’e uzanan bir kariyer yolunda, basketbol zekâsı yüksek bir Avrupalı için istikrarlı bir şut performansı kesinlikle şart.
Bir diğer konu ise fiziksel gelişimi. Türkiye Ligi’nde ve Avrupa maçlarında karşılaştığı kendisinden daha fizikli oyuncular karşısında üstünlük kurduğu performansları olmasına karşın, daha çevik ve atletik bir fiziksel bir yapıya bürünmesi Alperen’i çok değerli bir oyuncu haline getirecektir. Özellikle NBA’e giden temsilcilerimizin seneler içerisinde yaşadıkları gözle görülür fiziksel değişim, oyunlarının daha sürdürülebilir derecede kaliteli olmasına ve uzun süreler parkede kalmalarına olanak veriyor.
Ve son olarak tecrübe konusuna değinmeden geçemeyeceğim. Avrupa’dan NBA’e yolu uzanan oyuncuların vermesi gereken önemli kararlardan biri de; Avrupa’da tecrübe edinip edinmemek! Doncic, Jokic, LaMelo, Cedi gibi Avrupa’da biraz pişip oyunlarını orada iyi performanslara dönüştürmüş örnekleri olduğu gibi Giannis, Porze ve Sabonis gibi seçildikleri sene giden ve performanslarını artıran isimler de mevcut. Burada oyuncunun kendini bilmesi ve doğru kariyer planını çizmesi önemli. Draftta onu seçecek takımın ve beraber çalışacağı koçun da bu kararda etkisi olacaktır. ESPN tarafından yapılan ve son zamanların en zengin draftlarından biri olacağı söylenen, bu senenin draft tahminlerinde 14’üncü sıraya kadar çıkan Alperen’in iyi bir planla Türk basketbolunun önemli bir aktörü olması ve ülkemizi en iyi şekilde temsil etmesi dileğiyle…