Site icon Victory Dergi

Kobe & Shaq: Bitirim İkili

NBA tarihinde her zaman unutulmaz takımlar olmuştur. ’96-97 Bulls, Showtime Lakers veya 2017 Golden State gibi. Herkes takdir eder ki bunlardan biri de 2000-2003 yılları arasındaki Lakers’dır. Takımın liderleri, NBA tarihinin en dominant oyuncusu ile Michael Jordan’ın veliahtı olan Kobe Bryant olunca bu durum haliyle kaçınılmaz oluyor. Bu ikilinin sadece 3 şampiyonluk kazandığını düşününce kulağa az geliyor. Bundan daha fazlası olabilir miydi? Kobe söylemlerinde, eğer Shaq onunla aynı çalışma etiğine sahip olsaydı 12 tane şampiyonluk kazanacaklarını belirtiyor. Evet yanlış duymadınız tam 12 tane. Kobe belki de burada biraz abartmış olabilir. Ancak, gerçekçi olursak 5 veya 6 tane kazanabileceklerini söylemek hiç yanlış olmaz. İkilinin birbirleriyle yaşadıkları problemlerden biride bu oldu zaten.

“Eğer Shaq ile aynı çalışma etiğine sahip olsaydık 12 tane şampiyonluk kazanabilirdik” – Kobe Bryant
Ağustos Böceği ile Karınca

Shaq, Kobe ile olan bir konuşmasında: “Senin sayende yazlarımı daha rahat geçirmeye başlamıştım sezona hazır gelmiyordum. Çünkü istediğin zaman 40 sayı atabileceğini biliyordum” diyor. NBA tarihinin en iyi ikilileri diye bir liste yapsak bu ikili muhtemelen ilk 3’de yer alır. Hatta pozisyon anlamında birbirini çok iyi tamamlayan bir ikili olduğundan kimilerine göre en iyileri bile olabilir. Bu ikilinin uyumu için kuru fasulye ve pilav örneğini versek ancak önemi anlaşılır. Ama sadece saha içinde kuru fasulye ve pilav. Saha dışında ise biri ağustos böceği, diğeri ise karınca. Kobe her zaman kendisine idol aldığı Michael Jordan’ı yakalamak hatta ondan daha bile iyi olmayı isteyecek kadar çalışırken, Shaq ise hayatında başka şeylere de yer vermek istiyordu. Rap albümü mü çıkarmadı? Hollywood’da yer mi almadı? Miami Beach polisine kayıtlı bir amerikan polisi mi olmadı? Başka dövüş sanatlarıyla mı ilgilenmedi? Kendi programlarını mı yapmadı? Tüm bu sorunların cevabı ise “Evet!” hepsini yaptı.

Çaylaklıktan Alfalığa

Bu ikilinin başlangıcı, 1996 yılında Shaquille O’Neal’ın LA Lakers’a takas olmasından sonra Jerry West’in “Kobe adında bir çocuk var onunla 3-4 şampiyonluk kazanacaksınız” demesiyle başladı. O’Neal o zaman ligin en iyi pota altı oyuncusuydu ve sahada olduğu gibi saha dışında da dominant bir karakterdi. Peki on üçüncü sıradan seçilen bir çaylağın, kendini büyük bir pazar takımına takas etmesi gerektiğini; Yoksa oynamamakla tehdit ettiğini düşünebilir misiniz? Düşünemezsiniz. Ancak, Kobe gibi bir alfaysanız buna diretebilirsiniz. Peki sonuç? Sonuç, tarihin belki de en büyük 2-3 alfasından birisini çıkartıyordu. Gelecek yıllarda NBA tarihinin her yerine izler bırakacak bir alfa. 

1997 NBA Batı Konferansı yarı finallerinin beşinci maçının son 5 dakikasında topun el yaktığı anlardı. Hiçbir çaylağın NBA playoff’larında, son 5 dakikası başa baş giden bir maçta 4 tane air-ball attığını göremezseniz eğer bu oyuncu Kobe değilse. Ancak Lakers 4-1’le eleniyordu. Maçtan sonra Shaq, Kobe’ye “Herkes şu an sana gülebilir ama bir gün senden korkacaklar” cümlesini kuracaktı.

“Kobe adında bir çocuk var onunla 3-4 şampiyonluk kazanacaksınız.” – Jerry West

Haksız mı ?  kesinlikle hayır ve sonuç ortada. Çünkü o gün gülseler bile Shaq ona destek çıkacaktı. Çünkü, 2000 finallerinde Indiana’ya karşı dördüncü maçta faul problemi nedeniyle oyun dışı kalan Shaq’a Kobe: “Merak etme bundan sonrası bende” diyebilmesi için. Uzatmaların son 2 dakikasında o maçı Lakers’a kazandıran Kobe, hem Shaq’a hem de kendine belki de ilk şampiyonluğunu kazandıracak olmanın en büyük adımını atmıştı. Sonrasını detaylarla boğmamıza gerek yok. Çünkü siz basketbolseverler zaten biliyorsunuz. Hanedanlık!
2001 yılında ise playofflar 15-1 bitti Lakers için. Tek mağlubiyeti NBA’in en ikonik anlarından biri olan Iverson’un şutunu atıp Tyronn lue’nın üstünden adımlayıp geçtiği maç. 2002’de ise konferans finalinin, finallerden çok daha zor geçtiği bir yıl oldu. Sacremento Kings’in, Lakers’ı bir hayli zorladığı seride Lakers seriyi 4-3’le geçse de finallerde Nets’i 4-0 süpürerek Three-peat gerçekleşti. Bu 3 şampiyonlukta da finallerin MVP’si Shaquille O’Neal oluyordu.

Yolun Sonu

Aynı dönemde bu ikilimiz saha dışında da çokça gerilmeler yaşadı. Kobe tabii ki her topun Shaq üzerinden oynanmasına bir noktada tepki gösterecekti. Ancak, burada NBA tarihinin en dominant oyuncusundan bahsediyoruz. Bundan daha normal ne olabilirdi. Shaq’ın alfa olmasının yanında çokta olgun birisi olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu ikili birbirlerine karşı zaman zaman medya üzerinden çok acımasızca yorumlar yapacak ve geri adım atmayacak kadar sivri karakterlerdi. Kobe, her topun Shaq üzerinden oynandığını ve onun kendisi kadar çalışmadığı için kendisinin daha fazla top kullanması gerektiğini söylerken, Shaq ise Kobe’nin çocukca hallerinden çıkıp sadece istatistikler için oynamamasını ve egosunu bir kenara bırakması gerektiğini söyleyen açıklamalarda bulunmuştu. Bu sürtüşmeler aslında ilk şampiyonluktan itibaren başlamıştı. Ama bir yandan da 3 kere üst üste şampiyon olunca pek de ses çıkartmıyorsunu. Normalde bu tarz durumlarda “Kol kırılır yen içinde kalır” derler ama bu yen adeta dışarı saçılmıştı. ’03-04 sezonunda Detroit’e 4-1 kaybedilen final bu ikili için yolun sonu oluyordu.

Devlerin Savaşı

Kobe, “Shaq olmadan kazanamaz” argümanını yıkmak ve ikinci adam olmak istemediği için Chicago ile görüşmelere başlamıştı. Ancak takımın o zamanki Genel Menajeri Mitch Kupchak, O’Neal’ı takas edeceklerini açıkladı. Hollywood artık Kobe’ye aitti. Phil Jackson kitabında;  “İkisi de birbirini kimsenin yapamayacağı şekilde motive ediyordu aslında. Medya, taraftarlar ve takım arkadaşları tarafından didik didik inceleniyor olmak onları her şeyin en iyisini yapmaya itiyordu. Ayrıca organizasyonun yavaşlamasından ikisi de mesul olmak istemiyordu” diye belirtir. Bu durumun ne kadar doğru olduğunu oynadıkları dönemde zaten şahit olduk. Ayrıldıktan sonra ikisinin de hedefleri farklıydı. Ve, haliyle araları pek iyi ayrılmamıştı bu ikilinin. Kobe’nin hedefi Shaq olmadan kazanabileceğini ispatlamak, O’Neal’ın hedefi ise Lakers’ı pişman etmekti. Hedefine ilk ulaşan ise Shaq oldu. 2006 yılında Miami Heat ile kazandığı şampiyonluk, kariyerinin şampiyonluk mücadelesi veren bir takımda son ciddi rolüydü aynı zamanda. Bu dönemde Kobe Bryant ise NBA’de kırılmadık sayı rekorları bırakmıyordu. Ancak kadro bir türlü şampiyonluk kıvamına gelmedi. Ta ki Pau Gasol’un gelişine kadar.

“Herkes şu an sana gülebilir ama bir gün senden korkacaklar” – Shaquille O’neal

Sonrası 3 final, 2 şampiyonluk ve 2 final MVP’si. İkili bu dönemde ayrı kaldılar ancak birbirlerini hiç unutmadılar. ’08 final serisini Lakers, Boston’a kaybettikten sonra Shaq’ın bir New York kulübünde Kobe’ye rap yapması mı? Yoksa, Kobe beşinci şampiyonluğu kazandıktan sonra o meşhur basın konferansında  “Kişisel anlamda senin için ne ifade ediyor?” sorusuna “Shaq’tan bir fazlam var” demesi mi? Kaderin cilvesine bakın ki, 2009 All-Star hafta sonunda MVP ödülünü birlikte paylaştılar.

 

Kobe ile Shaq iyisiyle kötüsüyle bize NBA tarihinin en güzel anlarını yaşatan en özel birlikteliklerden birisiydi. Bazen hayatta keşke olsaydı, yapsaydı ve kalsaydı gibi cümleler kurulur. Sonrasında başınıza gelen şeylerin belki de daha hayırlı olduğunu düşünüp “her işte bir hayır vardır” deriz. Bu işte bir hayır var mıydı orası pek bilinmez ama ikiside hiçbir zaman “keşke” diye bir cümle kurmadı aralarında yaşananlarla ilgili. Belki de biz basketbol severler kurmuşuzdur. Belki de kurmamışızdır bilinmez. Böylesi gerçekten daha iyi olmuş olabilir. Yoksa Kobe’nin 81 sayısını, Shaq’ın Miami Heat ile şampiyonluğunu ve efsanevi Lakers-Boston rekabetinin geri gelişini göremeyecektik. Yalnızca gördüklerimize sevinecektik ve oda bize fazlasıyla yetecekti.

Exit mobile version