Site icon Victory Dergi

Hasan Vural: Hiç Aklında Yokken

2021-2022 sezonu Kadınlar Futbol Süper Ligi’ni ALG Spor şampiyon tamamladı. Gaziantep temsilcisi önemli bir sezonu geride bırakarak yeni sezonda ülkemiz kadın futbolunu Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek. Biz de şampiyon takımın teknik direktörü Hasan Vural ile erkek futbolundan kadın futboluna geçişi, ilk kez yaşadığı bu deneyimin sonunda yaşadığı şampiyonluğu ve kadın futboluna dair bir çok konuyu konuştuk.

Turkcell Kadın Futbol Süper Ligi’nde 2021-2022 sezonu şampiyon olarak tamamladınız. Victory Dergi ailesi olarak sizi ve takımınızı tebrik ediyoruz. Peki gelecek sezon için beklentileriniz nedir? Eksik bulduğunuz mevkilere takviye çalışmaları nasıl gidiyor?

“Öncelikle çok teşekkür ediyorum bizlere değer verip yer ayırdığınız için. Geçen sene çok değerli bir şampiyonluk elde ettik. Çünkü, Süper Lig olarak Kadınlar Futbol Ligi’nin ilk yılıydı. Şimdi önümüzde oynayacağımız bir Şampiyonlar Ligi var. Takımımızdan 10 futbolcumuz ayrıldı. Tabii ki bu bizim için bir handikap. Ancak, başkanımız ve yönetim kurulumuz istediğimiz eksik bölgelere oyuncu transferlerini yapmaya çalışıyorlar. Oyuncu havuzu kadın liginde çok yeterli olmadığından süreç biraz ağır ilerliyor. Umarım Şampiyonlar Ligi’ne kadar eksiklerimizi tamamlamış oluruz.”

Sezonun ilk 17 maçında gol yemeyerek bir dünya rekoruna imza attınız. Bir çok etkenin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan önemli bir istatistik bu. Bu rekoru bir de sizlerden dinlemek isteriz.

“Geçen sene sezon başı kampımızda sistemimizi oluştururken sporcularımıza takım halinde hücum ve savunma yapan bir takım olmalıyız demiştim. Bunun için yaklaşık 2 ay düzenli analiz çalışmalarımız ve teknik çalışmalarımız oldu. Antrenmanlarımızı kamera ile çekip pozisyonları sporcularımıza izlettiriyorduk. Onlarda çok kaliteli oldukları için bize güzel geri dönüşler sağladılar. Bunun sonucunda da böyle bir seri ve sonunda şampiyonluk geldi.”

ALG Spor tarihinde ikinci kez Şampiyonlar Ligi katılmak için mücadele edecek. Birinci turdaki rakibiniz Brann ve sonrasında geçilmesi halinde mücadele edeceğiniz Spartak Subotıca birbirinden güçlü rakipler. Şampiyonlar Ligi’ne çok sıkı hazırlandığınızı da biliyoruz. Sizin bu sezon Şampiyonlar Ligi hedefiniz nedir? Ve, kamp dönemi boyunca bu turnuva özelinde uyguladığınız farklı antrenman metotlarınız oldu mu?

“Şampiyonlar Ligi’ne katılmak ülkemizi temsil edecek olmak çok onur verici bir duygu. Tabii ki turnuvadaki takımlar çok güçlü ekipler. Takımımızdan giden oyuncularımız oldu ve güç kaybı yaşadık. Bu süreçte giden arkadaşlarımızın yerini doldurmak için başkan Ali Gözcü çok yoğun bir mesai harcadı. 10 oyuncunun gidip tekrar bir o kadar oyuncunun gelmesi sistem ve uyum açısından bizi çok zorlayacaktır. Kamp dönemine de eksik başladık. Umarım bu süreçte eksikleri giderip takımımızı Şampiyonlar Ligi maçına kadar hazırlayabiliriz. Fizik ve oyun kalitesini en az onların seviyesine getirmeye çalışıyoruz. Bunun için ekip arkadaşlarımla çok mesai harcıyoruz. Şampiyonlar Ligi’nde ki öncelikli hedefimiz gruplara kalmak olacak.”

Sizin hikayenizi de dinlemek isteriz. Erkek futbolu ile başlayan bir antrenörlük kariyeri ve sonrasında kadın futbolu. Bu hikaye nasıl başladı ve ilerledi?

“Hiç aklımda olmayan bir süreçte, pandemi döneminde Ankara Fomget takımından aldığım bir teklif ile kısa süreliğine girmeyi planlamıştım kadın futboluna. Antalya’da yapılan kadın futbol ligi turnuvasından sonra Bandırmaspor ile anlaşmıştık. Fakat, anlaşma bozulunca Alg Spor Kulübü Başkanı Ali Gözcü bir teklifte bulundu. Görüşmeye gittiğimde başkanın sıcak karşılaması ve hedefleri beni çok etkiledi. Bu sayede kadınlar ligi kariyerim başlamış oldu. Çok şükür ilk yılımız da hedefimize ulaşıp şampiyon olduk. Benim için harika bir başlangıç oldu.”

Daha önce Ankaragücü, Ümraniyespor, Pendikspor, Giresunspor ve Ankaraspor erkek takımlarında yardımcı antrenör ve alt yaş gruplarında görev aldığınızı biliyoruz. Kadın futbolu ile tanıştığınızda ne gibi farklılıklarla karşılaştınız?

“Erkekler ligi ile kadınlar ligi kendi iç dinamiklerine sahip ligler. Erkek liginde duygusallık daha az, kadınlar liginde bu çok daha ön planda yer alıyor. Kadın sporcularımız da yavaş yavaş profesyonelleşiyorlar bunun eksileri kadar artıları da mevcut elbette. Çünkü, kadın sporcuların aidiyet duygusu erkeklere göre çok daha fazla.”

Bu sezon birbirinden güçlü takımlara karşı mücadele ettiniz. Şampiyonluk yolunda kendi takımınız dışında mücadelesiyle, oynadığı futbol ile en beğendiğiniz takım hangisiydi? ,

“Bu sezon gerçekten çok zorlu karşılaşmalar oynadık. Bunların içerisinde en beğendiğim ve bizi en çok zorlayan aynı grupta yer aldığımız ve aynı zamanda finalde de karşılaştığımız Fatih Karagümrük Takımı. Bahar Hocamı buradan da tekrar tebrik etmek istiyorum.”

Ülkemizde Kadın futbolu günden güne büyümekte ve gelişmekte. Ancak benim sormak istediğim sponsorluklar, maddi gelirler ve yayın gelirleri kadın futbolunda sürdürülebilirliği sağlıyor mu? Yoksa hala yeterli değil mi?

Ülkemiz, Avrupa ve diğer ülkelerin gelir dağılımları arasında oldukça büyük bir uçurum var. Bu hem futbol hem imkanlar hem de tesisleşme olarak geri kalmamıza neden oluyor. Hala sponsorluklar çok az ve belli başlı takımlara veriliyor. Yayın gelirleri ise yok denecek kadar az. Bırakın bir geliri, kadın ligi ile ilgili sürekli bir yayın dahi yok. Açıkçası çok ama çok yetersiz.”

Peki ya kadın futbolunda gözlemci sistemi yani scouting sizce ne durumda? Bu alanın kadın futbolunda önünün açık olduğunu düşünüyor musunuz? Erkek futbolunda maalesef bu alanda oldukça gerideyiz. Özellikle Avrupa ile kıyasladığımızda kulüpler bu alanda hizmet almaya yakın zamanda başladılar. Siz ne düşünürsünüz?

“Kadın futbolu ülkemizde son iki yılda büyük gelişim göstermeye başladı. Erkek liglerinde çalışırken yabancı ülkelere gittiğimde kadın liglerini izleme fırsatı bulmuştum ve gösterilen ilgi çok beni şaşırtmıştı. Bir çok menajer ve gözlemci ekipleri maçları yerinde takip ediyorlardı. Avrupa kadar olmasa da geçen yıldan itibaren bu sektörün geliştiğine ve daha da gelişeceğine inancım tam.”

Kadın futbolu denilince akıllara her zaman ücret farklılıkları geliyor. Özellikle Amerika’da bu farklar tamamen kapandı. Avrupa’da ise federasyonlar yavaş yavaş uygulamaya koyuyorlar. Türkiye açısından yaklaşacak olursak bu konuya yönelik planlama ve hayata geçirilmeyi bekleyen projeler var mı? Yoksa henüz erken mi?

“Avrupa ile Türkiye kadın ligleri arasında maddi olarak inanılmaz farklılıklar var. Sporcular burada kendi değerlerinde fiyatlar alamıyorlar. Diğer federasyonlar buna el attılar ve bir sistem geliştirdiler. Umarım ülkemizde de en kısa zamanda bu gerçekleşir. Yoksa arada ki futbol farkı çok kolay kapanmayacak. Çünkü, kalite ve imkanlar arttırılmadan diğer gelişimler sağlanamaz.”

Amerika Birleşik Devletleri’nde futbol özellikle erkekler kategorisinde yeni sayılabilecekken kadın futbolu çok daha ileride. Kıta avrupasının çok uzağında ve ana sporları futbol değilken kadınlar, futbolu çok başka bir noktaya taşıdılar. Orada kadın futbolunun bu kadar gelişmiş olmasını nasıl açıklarsınız?

“Orada ki en önemli etken kadınların daha lise ve üniversite dönemlerinde futbola yönlendirilip sürekli desteklenmeleri. Üniversiteler bile kadın sporculara okullarında oynamaları için burslar veriyor. Ayrıca, diğer bir önemli etken de Amerika Birleşik Devletleri’nin kadın futboluna verdiği destek olarak düşünüyorum.”

Amerika’da daha sonra Avrupa’da birçok kadın futbolcu kendisini dünyaya tanıtıyor. Alex Morgan, Alexia Putellas ve Alisha Lehmann gibi. Bizim ülkemizde de bu seviyelere ulaşabilecek potansiyellerimiz var mı ve bu potansiyelleri ortaya çıkartabilmek için nasıl bir yol izlenmeli?

“Bence ülkemizde de çok kaliteli kadın sporcularımız var. Bunları ön plana çıkarabilmemiz için öncelikle kadın ligimizin ulusal ve yurt dışında ki basında haberlerinin yer alabilmesi gerekiyor. Bir önce ki soruda da bahsettiğimiz gibi sahaların, maç yayınlarının ve federasyon desteğinin sistemli bir şekilde sürdürülerek arttırılması gerekiyor. Nasıl bunu voleybolda başardıysak bence futbolda da başarabiliriz. Çünkü, çok yetenekli kızlarımız var. Önemli olan onları keşfedip geliştirerek kadın futboluna kazandırmamız.”

Verdiğiniz bir demeçte “Kadın futbolunun dinamikleri erkeklere göre biraz daha farklı. O nedenle ilk haftalar adaptasyonu zordu” ifadelerini kullanmıştınız. Bahsettiğiniz bu süreçte oyuncularınızı motive etmeniz nasıl oldu?

“Geçtiğimiz sezon ilk maçımız Konak Belediyespor’laydı. Antrenmanlarda çok iyi performans gösteren takımım bu maçta inanılmaz farklıydı. Bir de üstüne penaltı kaçırmıştık. Bu maçta anladım ki kadınların maç motivasyonları erkeklere göre çok farklıydı. Kötü başladıklarında toparlanmaları çok kolay olmuyordu ve özgüven problemi yaşıyorduk. 2-3 hafta oyuncularımıza kendi kalitelerini ve takımımızın oyun sisteminin başarıyı getireceğini hem bireysel hem de grup toplantılarında anlattık. Sonunda kendileri de bunun farkına varıp inandı ve çok güzel bir aile ortamı oluştu. Bu da başarıyı getirdi.”

 

Exit mobile version