Tenis dünyasında çiftler karşılaşmaları genellikle, tekler karşılaşmalarının gölgesinde kalmıştır. Her ne kadar spot ışıkları tekler kategorisinde mücadele eden sporcuların üzerinde olsada çiftler maçlarını izlemek oldukça keyiflidir. Puanlar çok hızlı oynanır ,oyunun ritmi hiç düşmez. Tekler karşılaşmalarının aksine bireysellikten sıyrılıp bir takım sporuna dönüşmüştür. Tekler karşılaşmalarında ender rastlanan bir çok harika puanı, çiftler karşılaşmalarında görmek olağandır. Oyuncular arasındaki uyum, birbirlerini yönlendirmeleri ve motive etmeleri, puanı kazandıktan sonraki sevinç gösterileri tenis severlere oldukça keyifli anlar yaşatır.
Çiftler Tarihi Yeniden Yazılıyor
29 Nisan 1978’de Kaliforniya’da dünyaya gelen tek yumurta ikizleri Bob ve Mike Bryan daha çok küçük yaşlarda, on yaş altı sporcuların katılım sağladığı bir organizasyonda henüz altı yaşındalarken şampiyonluk elde ettiler. Bob ve kendisinden sadece iki dakika büyük kardeşi Mike’ın çiftler tarihini altüst edecek maceraları böylelikle başlamış oldu. Bu hızlı başlangıç tüm kariyerleri boyunca devam etti. Birlikte juniorlarda yüzden fazla çiftler şampiyonluğunu kazanarak müthiş sonuçlara imza attılar. Bu muazzam başarılardan sonra profesyonel tenis kariyerlerine de başlama zamanı gelmişti. Otoriteler tarafından çiftler tenisinin geleceği olarak görüyorlardı. Mike ve Bob elde edecekleri başarılarla otoriteleri haksız çıkarmamakta oldukça kararlıydılar.
Çiftler Tenisinin Kralları
Uzun yıllar tekler tenisinin gölgesinde kalan çiftler kategorisi Bob ve Mike ile birlikte oldukça popüler hale gelmişti. Sağ elini kullanan Mike ve sol elini kullanan Bob -bu çiftler maçları için büyük bir avantaj- sanki çiftler tenisi için yaratılmış gibiydiler. Maçları bir spor karşılaşmasınından daha çok herkesin oldukça eğlendiği bir şov gösterisi gibiydi. Özellikle puanı kazandıktan sonra göğüs göğüse çarpışarak yaptıkları sevinç gösterisi ile katıldıkları tüm turnuvalarda ilgi odağı oluyorladı.
Müthiş Bir Kariyer
Bryan kardeşler henüz altı yaşında katıldıkları ve kazandıkları turnuvadan itibaren hız kesmeden kazanmaya ve kariyerlerini zirveye taşımaya devam etmişlerdi. 22 yıllık profesyonel tenis kariyerlerinde akıl almaz ve bir daha tekrarlanması imkansız başarılar elde ettiler. Birlikte 438 hafta boyunca dünya çiftler sıralamasının zirvesinde yer aldılar. 139 hafta üst üste rekor kırarak dünya 1 numarası kalmayı başardılar. ATP yıl sonu turnuvasında 1 numaralı çiftler takımı olarak tam 10 kez rekor kırdılar. Toplamda 13 Grand Slam kazandılar ve dört Grand Slam turnuvasında da şampiyonluğa ulaşarak her zeminde harika bir çift takımı olduklarını tüm dünyaya gösterdiler. Ağustos 2020’de emekli olmadan önce bir röportajında Mike: “Bu yaşta rekabet etmek çok fazla emek gerektiriyor. Ve, ikimizde tenisi bırakmak için iyi bir zaman olduğunu biliyoruz.” Hala tenis oynamayı çok sevdiklerini ancak iyi bir yerde bırakmanın çok daha iyi olacağını, belirtiyordu Mike.
Tenis dünyası bir çok iyi çift takımı gördü ama hem enerjileriyle, hem de kazandıkları muazzam başarılarla Bob ve Mike kardeşler tüm zamanların en iyi çift takımı olarak tarihe geçtiler ve tüm tenis severlerin gönüllerinde yer edindiler. Böyle bir başarı hikayesi bir daha yazılır mı?, bu kategoride kırılan rekorlar bir daha kırılır mı? bilinmez ama Bob ve Mike’ın sırt sırta verdikleri kariyerleri, göğüs göğüse çarpışarak gösterdikleri sevinçleriyle yıllarca hafızalardan silinmeyecek.